BAŞARDILAR…
EURO 2016’ya kötü başlamış ve kötü devam etmiştik. Herkeste bir düş kırıklığı yaşandı.
Hatalar yapıldı. Futbolcular üzdü, futbolcuları üzdüler…
Maça başlarken takım olarak acılar doluyduk. Fatih Terim de öyle..
***
Açıkça belli oluyordu.
A Milli Takımın Çek Cumhuriyeti maçına başlarken duruşundaki hava değişikti! Oyuncular kararlı görünüyordu.
Ve genç oyuncu Emre Mor hızlı ve yırtıcıydı.
İlk gol Emre Mor’un ortasına mükemmel bir şekilde dokunan Burak Yılmaz’dan geldi. Gol tüm oyuncularda olağanüstü bir sevinç yaratırken birbirlerine sevinç yumağı örneği kenetlendiler.
Ama ikinci gol daha anlamlıydı.
İlk maçta aşırı tepki alan Ozan Tufan adeta kendisine yapılan haksızlığa cevap verircesine topu Çek kalesine bombaladı. Golden sonra Fatih Terim’in üstüne balıklama atladı. A Milli Takım görülmeye değer bir sevinç topuna dönüşmüştü.
İspanya maçında ıslıklanan Arda’daki buruk sevinç gözlerden kaçmıyordu.
***
Kimsenin kimseye bir şeycikler söylemeye hakkı yok sanırım.
Biz buyuz!..
Yenilgilerimize aşırı tepki gösterirken de galibiyetlerimizin sevinicini yaşarken de kendimize özgü yapımızı hemen yansıtıyoruz. Sevinçlerimizde mutluluktan uçup gidiyoruz.
Nitekim ikinci golde seyircilerden yükselen “gol” sesi adeta televizyonları titretir oldu.
Aşırılığa kaçan yanlarımızı törpülemeliyiz. Biraz da kafaları değiştirsek fena olmaz gibi geliyor…
***
Sanırım Avrupa’da yaşayan kardeşlerimizin galibiyete olan açlığı bizden daha fazla!
Bu tür galibiyetler onların kişiliklerine bir şeyler katmakta, öz güvenlerini artırmakta ve aidiyetlerine duydukları gururu okşamaktadır.
***
Bakalım bu galibiyet bizi gruptan çıkarmaya yetecek mi?
EURO 2016’da yolumuza devam edebilmemiz; Belçika ve İtalya’nın rakiplerine yenilmemesine bağlı. Ha bir olasılık daha var. Zayıf ama olsun: Bakarsınız Macaristan Portekiz’i yenmiş!
Bu da yeter…
Bakalım Mevlam neyler neylerse güzel eyler…
Anasayfa
