Atatürk’e saldırmak, onun onurlu yaşamını olmadık iftira ve yalanlarla kirletmeye çalışmak iğrençliği her yanımızı sarmışken “yazıklar olsun” diyoruz.
Atatürk’ün bu ülkeye yaptığı hizmetleri görmezden gelenler bir yana, ülkenin ufkunda parıldayan hizmetlerinin üstünü kara balçıklarla sıvamak isteyenleri gördükçe “yazıklar olsun” diyoruz.
***
Ne yazık ki ve ne acıdır ki bu saldırıların önemli bir kısmı ülkemizi acımasızca sömürmek isteyen emperyalistler tarafından yapılmaktadır. Önemli bir kısmı da Allah adına yapılmaktadır. Allah’ı ve Allah’ın Elçisini öne sürerek yapılan saldırıların odağında “şirk” ve “tağut” kavramları sıkça kullanılmaktadır. Atatürk’ü sevmenin Allah’a şirk koşmakla eşdeğer olduğunu öne sürerler!..
Atatürk’ün İlahlaştırıldığını, ona secde edildiğini, putlaştırıldığını öne sürüp bin türlü yalanlarına kılıf yaparlar…
Son yıllarda ona secde ettiği iddia edilen öğrencilerin fotoğrafları, videoları sosyal medyada tıklım tıklım!
***
Yetmişini çoktan aşmış yaşıma gelinceye dek Atatürk’ü İlah yerine koyanı görmedim. Ona secde edeni de görmedim. Ona Cahiliye Dönemi’ndeki putlara tapanlar gibi tapanları hiç görmedim. Ama onu sevenleri çok gördüm. Ona saygı duruşuyla minnet ve şükranlarını ileteni çok gördüm. O saygı duruşunu değişik algılarla lekelemek isteyenleri de çok gördüm.
Kendi adıma ve tanıdığım çok sayıda insan adına diyorum ki:
“Atatürk’e saygı duruşu sırasında Atatürk’ün manevi varlığı hem kalbimde hem de aklımdaydı. Ama asla onu kutsal bir varlık ya da bir ilah olarak görmedim. Haşa bir tanrı yerine asla koymadım. Tam aksine saygı duruşu sırasında Yüce Allah’a yöneldim…”
Yüce Allah’a yönelip dedim ki:
“Allah’ım Atatürk adındaki kulunun kim olduğunu elbet sen benden, bizden daha iyi bilirsin. Onun bu ülkeye, bu ulusa ve İslam dinine büyük yararları oldu. Elbet bunların doğru olup olmadığını da sen daha iyi bilirsin. Ama bir kul olarak onun günahları olabilir!.. Onun yaptığı bu hizmetlerin yüzü suyu hürmetine günahlarını affeyle. Yerini ve durağını Cennet eyle. Sen ondan rahmetini esirgeme,” dedim…
Evet o bir dakikalık saygı duruşunda söylediklerim bunlardır. Sözünü ettiğim tanıdıklarımın söyledikleri de bunlar ya da benzerleridir.
Hüseyin Yeğin
Anasayfa
