Yasemin Adar Dünya Şampiyonu

Paris’te yapılan 2017 Yılı Dünya Güreş Şampiyonasında Grekoromen dalında aldığımız iki altın madalyanın ardından 75 kiloda altın madalyalı bir Dünya Şampiyonu güreşçi yine çıkardık…
Ama…
Erkek değil bu güreşçimiz!..
Bir kadın güreşçimizden ve onun başarısından söz ediyoruz.
Bu da yiğitler yiğidi olan diğer güreşçilerimiz gibi Anadolu’nun bağrından çıkıp gelmiştir.
Adı Yasemin Adar’dır ve Balıkesirlidir.
***
Oldu bitti medyanın güreşe karşı ilgisi halkın çok gerisinde kaldı.
50-60 yıl öncesini yaşayanlar için güreşin apayrı bir anlamı olduğunu biliriz. O dönemlerde sporun hemen hiçbir dalında başarı kazanamazdık. Atletizmin maraton dalında kazandığımız birkaç Balkan Şampiyonluğu ya da boksta aldığımız Balkanları aşmayan birkaç dereceyle yetinirdik.
Futbol ve futbolcuların gördüğü rağbet başka hiçbir spor dalına yansıyamamıştır. Futbolda uzun yıllar süren uluslararası başarısızlıklar halkın ona rağbetini azaltmamış, tam aksine artırmıştır. Tabii ki devlet politikasının da bunda büyük bir etkisi vardır.
***
Asıl amacımız size Yasemin Adar’ı anlatmak olduğu için sözü tekrar bıraktığımız yerden alıyoruz.
Yasemin 1991 doğumludur. Spora karşı içten gelen bir sevgi duymaktadır. Güçlü bedeninin itmesiyle gülle atmakla işle başlar.Gülle atmada pek başarılı olduğu söylenemez. Bu dalda adını duyurmaya yarayan, dişe dokunur bir başarı elde edememiştir.
Bedeninin güreşe olan yatkınlığını gören birkaç ismin önerisine karşılık verir ve güreşe başlar.
***
Eski gülleci güreşte fırtına gibi eser…
Mersin’deki 2013 Akdeniz Oyunları’nda mücadele eden Adar, 72 kg kategorisinde altın madalya kazanır.
Arada bir teklediği ve şanssızlık yaşadığı günler olur, ama hamuru güreşle karılmış olmalı ki durmaz. Yeni başarılara imza atar. 2016 Riga Avrupa Güreş Şampiyonası’nda kadınlarda Türkiye’ye altın madalyayı kazandırır.
Türkiye için bir ilktir bu…
Artık kadınlarda da Avrupa çapında bir şampiyonumuz vardır. Üstelik gelecek vadetmektedir…
***
2017 Fransa Paris Dünya Güreş Şampiyonası’nda bir volkandır adeta…
Patlar!..
Böylece Paris’te tarih yazar Yasemin…
Milli güreşçimiz Alman rakibi Mara Selmaer’i tuşla yendiğinde işin tesadüf olduğunu düşünenler olur.
Ama diğer rakiplerini beklerken özgüven nasıl olurmuş arkadaşlarına gösterir.
***
Çeyrek finalde karşısına 2017 Asya Şampiyonu Japon Hiroe Suzuki çıkar. Minderde karşı karşıya geldiklerinde Suzuki’nin ateş saçan gözlerine bakar ve hafiften gülümser. Rakibi bunu yanlış değerlendirir. Çekindiğini, korktuğunu sanır. Ama kollarını ileri uzattığında aniden kendini yerde bulunca bir tuhaf olur.
Ayağa kalkıp kim olduğunu Yasemin’e göstermek ister. Ama işler sandığı gibi gitmez ve hava biraz karışıktır. Olacak şey değil ama her nedense istediği gibi güreşemediğini anlar. Ardı ardına puanlar verdikçe sinirlenir. Hiddetle Yasemin’in üzerine geldiği bir ara aldığı bir puan onun için moral olur. İleri atılır, ama minderin neresinde, nasıl durduğunu bile anlamadan skor 6-1 olmuş ve maç bitmiştir.
Yasemin yarı finale yükselmiştir bile…
***
Yarı finalde karşısında Avrupa ve dünya üçüncüsü Estonyalı Epp Mae durmaktadır. Eski güreşçilerimizin; “Karşıma Rus ve Bulgar rakiplerim çıkmazsa madalya umudum var!” türünden sözleri aklının ucuna bile getirmez.
Rakibinin Avrupa ve dünya üçüncüsü olması onun için çok önemli değildir. Tabii ki bu tavrı rakiplerini küçük görmek anlamında değildir. Karşısına kim çıkarsa çıksın hep aynı ciddiyetle güreşir.
Rakibi Epp Mae de Japon Hiroe Suzuki gibi düşünür. Yani kendisine gereksiz bir güveni vardır. Güreş başladığında oyun üstüne oyunlar gelir. Avrupa ve Dünya Üçüncüsü şaşkındır ve 8-5 yenilmekten kurtulamaz.
Rakibi Epp Mae:
“Ne oldu böyle bana?” demeden 8-5 yenilmiş ve finale giden yoldan geri dönmüştür.
Final Yasemin Adar’ın hakkıdır.
***
Final maçı direncin ve inancın nasıl zafere dönüştürüleceğinin simgesel örneği olmuştur.
Müsabaka başladığında rakibi Belaruslu Vaslsa Marzaliuk uzun kolları ve boyuyla ilk anda üstünlük sağlar. Ancak puan vermez. İlerleyen dakikalarda Belaruslu bastırır. Yasemin gitti gidecek derken bir anda ikisi de havada uçuşur. Yere düştüklerinde Yasemin üstedir. Bu oyunuyla iki puan almasını bilir. Belarus sonuca itiraz eder. İtiraz incelendiğinde sonuç değişmez.
Belaruslu kızgındır. Yasemin’e var gücüyle saldırır. Minder kenarında Yasemin’i kıvırıp altına almak isterken, epey direnmeden ve oyundan oyuna gidip gelmelerden sonra Yasemin mindere yapışmayı tercih eder. Böylece iki puan gitmiştir…
Birinci devrenin son saniyelerinde Yasemin’de açık yorgunluk belirtileri vardır. Belaruslu tam yakalayıp altına almak üzereyken devre sona erer. Yasemin şanslıdır…
***
İkinci devre başladığında atak olan yine Belaruslu’dur ama Yasemin de boş durmaz oyun arar durur. Belaruslu kafa kolla oyuna girmek ister, karşılığını görünce vazgeçer, ama Yasemin alta düşmekten kendini kurtaramaz, iki puan daha vermiştir. 2-0 önde iken 2-4 yenik duruma düşer.
Ayağa kalktıklarında Yasemin’in başarma azim ve inancını hiç mi hiç yitirmediği görülür!.. Belaruslu önde olmanın verdiği rahatlıkla riske girmez. İkinci devrenin sonralarına yaklaşılmıştır. Ama pes etmek gibi bir düşünce Yasemin’in aklının ucuna bile gelmez. Bir ara çift dalar, ama boşa çıkar. Tek kolla rakibini savurmak ister, bu da olmaz, yere düşer. Kendi oyunuyla yere düştüğünden puan kaptırmaz. Ayağa kalktıklarında Yasemin’deki hırs nihayet meyvesini verir. Belarusluyu yakalar. Onun karşı hamlesini boşa çıkardıktan sonra yılların usta bir güreşçisi gibi rakibini büküp altına alır…
Bu oyunuyla iki puanı da kapmıştır.
Belarus buna da itiraz eder.
Durum ekranlardan birkaç kez incelenir ve sonucun değişmediği bildirilir. Ayrıca Belarus’un itirazı nedeniyle Yasemin’e artı bir puan daha verilir.
Maçın sonları yaklaşmıştır. Müsabakanın bitmesine 15-20 saniye kala heyecan doruktadır.
Yasemin’den savunma yapması istenir. Ama o bir ara göğüs çaprazına dahi girecek pozisyona gelir.
Riske girmemesi gerektiğinden vazgeçer.
Çok geçmeden Yasemin DÜNYA ŞAMPİYONU olarak minderin bir kenarında ağlamaya başlamıştır.
Ötede rakibi Belaruslu Vaslsa Marzaliuk da derin bir hüzün içinde yerinden kıpırdamadan içindeki acıyla savaşmaktadır.
***
Yasemin Adar’a ülkemize kazandırdığı altın madalya için canı gönülden teşekkür ediyoruz.
Bir de…
Ülkesinin çıkarları için canını feda etmekten zerrece çekinmeyen Atatürk’e sonsuz minnet, saygı ve Allah’tan rahmet diliyoruz.
O olmasaydı herhangi bir kadınımız böyle bir şampiyonluğa katılabilir miydi ve biz bu şampiyonluğa sevinebilir miydik?

sislioda.com