Atatürk’ün manevi kızlarından Afet İnan (Prof. Dr.) tarih öğrenimi görmektedir. İsviçreli ünlü tarihçi Prof. Eugene Pittard hocasıdır. “TÜRK’ün TANIMI’nı doktora tezi olarak verir. Hassas ve işlenmemiş bir konudur. Afet İnan beklemeden doğru Atatürk’ün yanına varır ve durumu anlatıp yardımını ister. Atatürk:
“Peki, der, ama önce sen çalış, metnini hazırla, getir beraber inceleriz.”
Afet İnan hazırladığı geniş hacimli metni götürür. Atatürk metni alıp içindekilere göz atar ve sonra:
“Hele dur! Ver bana bir kâğıt da sana Türk’ü tanımlayayım.” der. Eline aldığı kurşun kalemle Türk’ün tanımını aşağıdaki gibi yapar.
“Bu memleket dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı, beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu, sonra onlara alıştı, onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu, Türk oldu.
Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.”
Bu tanımı içeren Atatürk’ün el yazısının örneğini de sunuyoruz. Lütfen bir daha bir daha okuyunuz…
(Bu açıklamalar ve el yazısı örneği rahmetli Cemay Kutay’ın “ATATÜRK’ün beraberinde götürdüğü hasret: TÜRKÇE İBADET” adlı eserinden kısaltılarak alınmıştır.”
***
Bu tanımda geçen sözlerin rastgele bir kurgu olduğu kanısında olanlar büyük bir yanılgı içindedirler. Bu tanımın bilimsel kaynaklı olabileceğine ilişkin veriler yok değildir.
Binlerce yıl öncesinin Türk Yurdu olan Anadolu, kimilerinin sandığı gibi 1071 sonrası Türk Yurdu hâline gelmemiştir. Atatürk’ün belirttiği gibi Anadolu 7 bin yıllık derin ve köklü bir geçmişiyle Türk Uygarlığına beşiklik yapmıştır. Anadolu uygarlığının diğer uygarlıklara basamak oluşturduğu genel kabul görürken Hititlerin (Etiler) ve Sümerlerin Türklerin atası olduğu tezleri tarihi bulgularla destek görmüştür.
Atatürk, Anadolu’nun Türklerin öz yurdu olduğu inancındadır. Ömrünün son yıllarında bunu kanıtlamak için çok uğraşmış, özellikle değerli bilim adamlarının desteğiyle tarihi eserlerin incelemeleri sırasında çok değerli bulguları da ortaya koymuştur.
Hititlerin (Etilerin) ve Sümerlerin Türklerin birer kolu olduklarına ilişkin çok önemli bulgulara rastlanması üzerine Etibank ve Sümerbak isimlerini kullanırken bir gemiye de Etrüsk adını vermiştir.
Latin alfabesinin aslında bir Türk Alfabesi olan Etrüsk Alfabesinden alındığına ilişkin önemli kanıtlar ortaya konmuştur.
Etrüsklerin Anadolu’dan İtalya’ya göç ettiklerine ilişkin önemli tarihi belge ve bulgular vardır.
Etrüsklerin Orta Asya Türkleriyle benzerlikleri güçlü belge ve bulgularla desteklenmiştir.
***
Atatürk’ün yaptığı Türk’ün Tanımı’nı sizlere sunarken; “Bu memleket en az 7 bin yıllık Türk Beşiği olmuştur.” açıklamasının rastgele, düşüncesizce ortaya konulmadığını belirtmek için bu açıklamaları eklemek ihtiyacını duyduk.
***
Onun bu ülke ve bu ulus için verdiği unutulmaz hizmetlerin neler olduğunu bilmek hepimizin boynunun borcudur.
Onun yaptığı bir işi “Tarihe ihanetle” nitelendirenlerin de Atatürk’le ilgili bilmeleri gereken büyük boşluklar vardır. Umarım tarafsız, yansız ve tarih biliminin bilinci içinde yetişen insanlarımız bu boşlukları doldururlar.
***
Türk olmakla övündüğümüz gibi Müslüman olmakla da övünüyoruz.
Ancak dinimizin insanları tek bir topluluk etrafında toplamak gibi bir amacı olmadığını özellikle vurgulamak isteriz.
Kur’an-ı Kerim’de:
“Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı.” (Şura-8, Nahl-93, Hud-118, Maide-48) ayetleri bu anlamı açıkça ortaya koymaktadır.
Bu ayetleri değişik yorumlayanların ya da işlerine geldiği gibi anlamak isteyenlerin yine Kur’an-ı Kerim’den:
“Yine göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu da O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz ki bunda bilenler için nice ibretler vardır. (Rum Suresi-22) ayeti üzerinde iyice düşünmelerini öneririm.
***
Amacımız ırkçı ve faşist düşünceleri hortlatmak değil, içinde yaşadığımız toplumun geçmişini ve yaşayıp da sergilediği niteliklerini bilmektir. Türk’ün tanımını bu değerler çerçevesinde algılamanızın uygun olacağı düşüncesindeyiz.
Hüseyin Yeğin
htpps://www.sislioda.com
Anasayfa
