Aziz Yurdum!
Vatanım!
Canım, kanım!
Göremediğim köşelerini her gördüğümde yeniden doğuyorum toprağında.
Gördükçe yeni yeni güzelliklerini, adeta yüz binlerce dünyalar tanıyormuşum gibi bir algıya kapılıyorum. İşte bundandır ki; sana olan saygım, sevgim ve sevdam artıyor. Köklenerek yeni yeni filizler veriyor hiç tanımadığım…
***
Tabii ki kendimi daha bir güçlü,
Daha bir gururlu hissediyorum.
Yaşadığım tüm olumsuzluklara karşın yine de şanslı addediyorum kendimi.
İyi ki sen benim VATANIMSIN!..
İyi ki senin toprağında doğup ve senin toprağında öleceğim inşallah.
***
Seni tanıdıkça, muhteşem güzelliklerini gördükçe,
Bu coşkum, bu sevincim sınır tanımaz bir ölçüde artıyor.
İnanmakta zorlanıyorum. Nasıl böyle güzellikler bir arada olur diye. Ve gördükçe yeni yeni güzelliklerini coşkunluğum artıyor, kabıma sığamıyorum.
Belki biraz geç kaldım ama, yine de çok şanslı addediyorum kendimi… Sevdiklerimi alıp yanıma, bağrında dolaşasım geliyor.
***
Öyle zannediyorum ki güzelliklerle dolu, muhteşem dağlarını, ovalarını, şehirlerini ve kasabalarını görmemiş, görememiş çok insanımız vardır.
Çoğunun maddi ve maddi olanaksızlıkları sebep olmuştur buna. Kiminin sadece yaşamını sürdürecek kadar varlığa sahip olması buna engel olmuştur. Tabii ki imkânlardan yoksun olanlara diyecek bir şeyimiz yok!..
Fakat, her yıl kendi imkânlarını kullanarak tatil yapan milyonlarca insanımız var. Bunlar tatil için ayırdıkları zamanlarını denizde, kumsallarda, kıyılarda geçirmek isterler. Yazın kavurucu sıcaklığına rağmen bu isteklerinden hiç dönmez, her yıl aynı şeyleri yaparlar.
Çevremde bu şekilde tatil yapanlar az değil!.. Neden denizi, kumsalları ve kıyıları tercih ediyorlar?
Halbuki her yıl değişen o nadide, o eşsiz güzelliklerin olduğu yöreleri tercih etseler daha mutlu olacaklarını düşünüyorum. Güzelliklerden mahrum olmak insanoğlu için bir bedbahtlıktır. Ruhlarını doğanın emsalsiz güzellikleriyle doyuranların daha başarılı iş yaşamları olduğu bilimsel bir gerçektir.
***
Bu konuda biraz talihsiz olduğumu belirtmeliyim…
Yaşamımı örnek verecek olsam; ben maddi ve manevi olanaklarımın yeterli olmaması nedeniyle hiçbir yıl tatile gitmedim, gidemedim…
Gençliğimde tatil bizlere çok uzak ve lükstü!.. Ama gelecek için tesellimiz vardı. Emeklilik… Gençlikte yaşayamadığımız ne varsa hepsini bir çuvala biriktirip ağzını kapattık… Emeklilikte, gençlikte yaşayamadıklarımızı yaşayabileceğimiz inancımız vardı. Yahut böyle düşünmek umut dolu bir gelecekti bizim için… Bu yüzden umutlarımızın hepsini geleceğe, yani emekliliğimize sakladık…
Ne var ki emekli olunca da hayallerimiz kilitli sandıklarda, yine kilitli kaldı!.. Açamadık umut sandığımızın kilidini. Anlayacağınız emeklilikte gençliğimizden gelen hayallerimizi yaşayamadık.
***
Derken,
Bir gün,
Bir akrabamın daveti üzerine Konya ve Nevşehir turuna katıldım.
Konya’da Mevlana hazretlerinin maneviyatı, Nevşehir de Hacı Bektaş-ı Veli kültürü ve peri bacaları… Saymakla bitiremeyeceğim nice güzellikler… Şaşkınlığımı doruklara taşıyan bu güzellikler beni bayram çocukları döndürmüştü. Sanırsınız ki yeniden doğmuş gibiydim.
Duygularımın akışında ruhumu rahatlatan bir arınma hissettim.
Heyecanlandım, coştum, sevindim.
Sarp ve yalçın dağlar önümde küçüldü birden!.. Hiçbir zaman tırmanamayacağımı düşündüğüm dağlara gençlerle beraber tırmandım.
Mağaralara onlarla beraber girdim.
Sanırsınız ki altmışlı yaşlarda değil de yirmili yaşlardaydım. Daha doğrusu kendimi öyle hissediyordum. Hayallerimin ötesinde sevinç yaşarken istedim ki ülkemde yaşayan her insan görsün bu güzellikleri…
****
Onlara seslenmek isterim:
Gelin bu yıl da denize gitmeyin. O kumsalları bırakın kendi hâlinde kalsın, o kıyılarında dolaşmayı erteleyin bir kez olsun…
Bu muhteşemler diyarını görün bir de… Harika ötesi yerleri görün…
Vatanımızın emsalsiz, paha biçilmez güzelliklerini gördükçe, ona daha çok değer vereceğinize inanıyorum.
Gördükçe onu daha fazla seveceksiniz.
Gördükçe onu, hiç çekincesiz onun uğrunda canınızı seve seve vereceksiniz.
Gelin hep bir olup gezelim, gezip de görelim ülkemizin güzelliklerini…
Gördükçe ülkemin güzelliklerini onun için sözde değil, özde seve seve canımızı verelim.
Saime Bilhan.
sislioda.com
Anasayfa
