• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
20.06.2025 07:54:30
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Güncel
Saime Bilhan

ORALARIN NESİ GÜZEL?

Eklenme Tarihi: 8 Ağustos 2016 Pazartesi
Eklenme Saati: 22:48
Okunma Sayısı: 299
Tweetle
Saime Bilhan saime.bilhan55@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
ORALARIN NESİ GÜZEL?

Gözlerini gözlerimden kaçırarak anlatıyordu. Anlatırken arada bir dalıp gidiyor, sonra hiçbir şey olmamış gibi devam ediyordu.
“Neden burayı bırakıp giderler anlamam ki?
Suyu mu güzel gittikleri yerin?
Havası, toprağı mı?
Yoksa insanları mı daha güzel buradakilerden?”
***
Anlatırken samimi idi, en ufak bir duygu sapması olmadan dışa vuruyordu içindekileri. Arada bir gözleri dalıp gittiğinde yaş doluyordu göz pınarlarına. O yaşları bize göstermek istemediği her hâlinden belli oluyordu. Tekrar normal hâline döndüğünde gülümsüyordu. Ne var ki kırışmaya yüz tutmuş dudaklarının kenarından süzülen tebessüm çok beklemeden hemen kayboluyordu.
“Gidenler büyük kentlere gidiyor, dedi eliyle uzakları gösterirken, bir daha geri gelmesini de bilmiyorlar! İnsan atasını, yurdunu özlemez mi?” derken titreyen dudaklarının kıvrımlarını gizleyemiyordu artık.
Yaşlı olmanın bedeli bu muydu acaba? Yalnız, kimsesiz ve özlem dolu yaşamak!..
***
“Ah ah kızım, dedi yaşlı adam bana sokulurken, sen buraları bilmezsin! Nereden bileceksin ki? Gelmişliğin gitmişliğin yok!..
Buralar dut ve ceviz bahçeleriyle doluydu.
Ceviz ki ne biçim ceviz! Bir yiyen bir daha yemek isterdi.
Dut dersen sanırsın ki bal! Öğlen sıcağında soğuk su gözesine koydun mu dutları on dakikada sanırsın buzluktan çıkmış. Ye babam ye!.. Yemekle doymaz insan. Dedim ya bal gibi…”
Öyle iştihayla anlatıyordu ki neredeyse ağzım sulanacak! O an dut yemek isterdim, ama mevsiminin geçtiğini biliyordum. Onun için ne sordum, ne de istedim…
***
Üzüm bahçelerinden söz ederken sesi daha da yükseliyordu.
“Bizim buraların üzümleri var ya? Dillere destandı üzüm bağlarımız… Üzümlerimizin üstüne üzüm yoktur ta Elâzığ yöresine kadar. Bilenler Elâzığ’dan, Malatya’dan kalkıp buraya gelir üzüm almak için. Üzümleri pekmez yapmak için. Pestil yapmak, orcik yapmak için…”
Hiç ara vermek istemiyordu saçları iyice aklaşmış, beli kambur yaşlı adam.
“İnsanımız da insandır hani!.. Sevecen ve saygılıdır. Çalışkandır da…
Bizim buralarda bir üzüm bağın oldu mu kurtarmışsındır. Kimseye muhtaç olmadan gül gibi geçinip gidersin. Hem biraz akıllı olursan zenginleşirsin birkaç senede… Duta da cevize de ihtiyaç duymazsın. Üzüm bağım var dedin mi? Herkes seni yörenin zengini sanır. Aslında öyle olurlar da… Ama dediğim gibi, akıllı olacaksın.”
***
Araya girip sordum. “Amca, dedim, giden hiç mi gelmez geri?”
Yarasına dokunmak istemezdim, ama çevreme baktığımda öyle hepten de terk edilmiş bir havası yoktu bulunduğumuz yörenin. Yaşlı adım sözünü kestiğim için gücenmişti sanki. Ama aldırış etmeden sorumu cevapladı. Kafasını birkaç kez öne arkaya doğru eğip kaldırdı. Adeta karşısındakini azarlar gibiydi!.. “Gelmez olurlar mı? Özellikle son birkaç yıldır gelip giderler. Ama kalıcı değil gelmeleri. Serinlemek için gelirler, bir de keyif çatmak için… Son yıllarda bulundukları şehirlerin gürültüsünden kaçıp yaz başlayınca geliyorlar, yahut çocuklarını gönderiyorlar.”
Bu kez ben gülümsedim. Gözlerimi yaşlı adamın gözlerinin içine sokarak;
“Amca, dedim, demek ki anlattığın kadar yokmuş yalnızlığın öyle mi?”
O da güldü.
“E canım, dedi, sen de insanı mahcup ediyorsun. Gelirler ama dedim ya kısa sürer bu gelip gitmeleri… Aman okullar açıldı. Aman okullar açılacak gibi bahaneler… Buranın mektepleri/okulları kâfi gelmiyormuş beyefendilere…”
Sözünün tam burasında kızgınlık belirdi ses tonunda. Kaşlarını çattı:
“Olacak şey mi? Sen kalk bir mektep için atanın yurdunu terk et de git! Bizim buralarda Devletten maaş alan adam yoktur! Niye mi? Bak anlatayım: İhtiyaç duymazlar da onun için. Bağlar, bahçeler fazlasıyla yeter de artar bile…”
***
Birden hatırlamış gibi yapıp, üzgünlüğünü belli ederek: “Sen olsan buraları bırakıp gider misin? dedi.”
Ani gelen bu soru karşısında şaşırmış hangi yönde cevap vereceğimi düşünürken beklemediğim ikinci bir soruyla muhatap olmuştum.
“Yoksa sen de büyükşehirlerin büyüsüne mi kapılandın?”
Sustum…
Vereceğim her cevabın saygısızlık olacağı kanısı yer emişti içimde.
Tam bu sırada telefon çaldı. Arkadaşlarım beni çağırıyordu.
Saygıyla izin isteyip yanından ayrıldığım yaşlı adamın sözleri kulaklarımdan hiç gitmeyecek gibi geldi bana…

Saime Bilhan

sislioda.com

Etiketler:
büyü dut ve üzüm mektep pekmez yaşlı adam
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Unutulmayan İyilik… Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı o yıl!.. Etim, kemiğim, kanım, canım, ...
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜR O sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev hanımları için hiç değişmeyen sabah ko...
BİR SAATLİK ÖMÜR
NASİBE!.. Sözlerime, merhum Mehmet Akif'in, "Bir gece" şiirindeki şu mısralarla başlamak istedim. İ...
NASİBE!..
Bir Kumruyla Söyleşi Hastalığın amansız pençesinde kıvranan yaşlı kadın pencereden dışarıya bakıyordu. Yakında...
Bir Kumruyla Söyleşi

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net