Obama 21 Pare Top Atışıyla Karşılandı!..

Derler ki:
“Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Beyaz Saray’ın kapısında karşıladı.”
Ve övünürler!..
Anlamam ki ne var bunda? Nerede karşılayacaktı yani?
Bundan pay çıkarmaya çalışmanın bir anlamı yok ki! Gösterişlerle ilgilenip işin özünü kaçırdığımız zaman hep yitirmişizdir. Bunları bir yana bırakıp ne alıp ne verdiğimize bakalım. Önemli olan budur…
***
Bakın!
Barack Obama 2009 yılında Türkiye’yi ziyaret ettiğinde;
Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Obama’yı Başbakanlık binası kapısında durarak değil, arabanın kapısı önünde durarak karşıladı. Olabilir! Bunda da bir şey yok!..
“Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, Obama’yı Çankaya Köşkü’nde resmi törenle karşıladı.”
Üstelik törende, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı. Obama Şeref Kıtası’nı denetledi ve askere Türkçe ”merhaba asker” diyerek kıtayı selamladı. Obama ve Gül, Büyük Şeref Kapısı’nın önünde el sıkışarak basın mensuplarına poz verdiler.
Olabilir! Bunda da bir şey yok!.. Protokolün gereği ne ise o yapılmıştır.
***
Uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet/karşılıklılık esas olduğunu dikkate alacak olursak; Trump’un Cumhurbaşkanımızı Beyaz Saray’ın kapısı girişinde karşılamasında kendimize pay çıkarıp övünmemizi gerektirecek bir durum yok! Tam aksine sıkıntılarla dolu bir ziyaret.
Ama biz bunları bir yana bırakıp kim ne dedi, kim kimin ne dediğine nasıl dikkat etti? sorularının cevaplarını arayalım.
“Uzun ve zorlu görüşmemiz olacak.” diyen
Görüşme sonrasıTrump’un Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi 20 dakika sürdü. Trump’un yaptığı açıklamalara bakacak olursak:
Kore’den söz ederek övünme zaafımızı okşadı. Ağzımıza bir parmak bal çalmanın hinliği peşinde oldukları kesin…
Trump/ABD, Türkiye’nin sorunlarına karşı kulaklarını yine kapalı tutacak görünüyor. Terör örgütü olarak PKK ve DAEŞ’in adını anıp YPG/PYD terör örgütünün adını bile anmaması bunu gösteriyor. Anlaşılan o ki bu konuda bildiğini okuyup işi savsaklamaya götürerek yapacağını yapacak. Belki bizi hepten kaybetmemek için zaman kazanmak adına güler yüzlü bir tutum sergileyebilirler. Ama yine bildiklerini okuyacakları kesin…
FETÖ ne olacak derseniz deriz ki: “FETÖ’den haberleri yok görünüyorlar! Kısa vadede bu iş için kıllarını dahi kıpırdatmayacaklardır. Adeta FETÖ’yü gizleyip perde arkasına almışlar gibi…”
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları önceden bilinmesine rağmen yine de sürpriz olarak algılandı diyebiliriz. ABD karşısındaki kararlı bir kişiyi gördüğünü algılamış olabilir. Bu durum biraz duraklamalarına sebep olabilir. Ama hepsi bu kadar!..
Öyle sanıyoruz ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın:
“Özellikle YPG/PYD terör örgütünün hangi ülke tarafından olursa olsun muhatap olarak alınması bu konuda küresel düzeyde verilen mutabakata kesinlikle uygun değildir.” açıklamasından daha ziyade,
“…terör örgütlerinin faaliyetlerini bahane ederek bölgenin etnik yapısını değiştirmeye çalışanlara da müsaade etmemeliyiz.” açıklaması onlar için sürpriz olmuştur.
Yerinde yapılan bu açıklamanın ardında durmamız işlerimizi daha da zorlaştırabilir, ama ülkemizin geleceği açısından son derece önemlidir.
***
Görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın yaptığı açıklamada kullandığı anlatımı şaşırtıcı ve hatalı buluyoruz. Sayın İbrahim Kalın diyor k: ”
“…PKK ve DAEŞ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele masaya yatırılırken, FETÖ terör örgütüne yönelik atılabilecek adımlar görüşülmüştür.”
Peki YPG/PYD terör örgütünün adını neden anmamıştır? Çok iyi bildiği gibi görüşmelerde bu da dile getirilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın çok önemsediğimiz bu konuyu görmezden mi gelmiştir, yoksa hedeflerde değişme mi olmuştur?
***
Görüşmeler sürecek…
Kısa ya da uzun, ikili ya da heyetler hâlinde yapılacak görüşmelerin sonunu bekleyelim…
Ülkemizin geleceği açısından son derece önemsediğimiz bu görüşmelerden fazla umuda kapılmanın doğru olmadığını düşünüyoruz.
Ama yine de bakalım!..
Bekleyip görelim…

sislioda.com