“At binenin kılıç kuşananındır,” diyen atalarımız toplumsal yapının ve teknolojinin gelişmesi sonunda bu sözü “İş bilenin kılıç kuşananındır,” şeklinde söyler olmuşlardır. Bir iş yapılacaksa bunun nasıl yapılması gerektiği konusunda denir ki:
Her iş yolunca yordamınca yapılmalıdır.
El âleme rezil olmadan, yüzüne gözüne bulaştırmadan…
***
Herkes tarafından iyi bilinmektedir ki Millî değerlerimiz bizi ayakta tutar, bizi birbirimize bağlar; sevinçte, kıvançta, acılarda ortak kılar… Millî değerlerimiz adına güzel ve başarılı işler yapılması hepimizin göğsünü kabartır.
Millî Takımımızın bu değerler kapsamında olduğu kuşkusuzdur.
Millî Takım adına yapılan her iş bir yerde hepimizi ilgilendirdiği için apayrı bir öneme ve inceliğe sahiptir ve böyle olmalıdır. Bu yuvada görev yapmak yöneticisinden, futbolcusuna ve malzemecisine varıncaya kadar herkes için bir onurdur. Bu şimdiye dek böyle bilinmektedir ve böyle bilinmeye devam etmelidir. Bir futbolcunun millî maçlarda yer alması, ona unutamayacağı bir onur verir ve hiç bir şeyle ölçemeyeceği değer katar.
Ne var ki.
Ne yazık ki.
Son günlerde Millî Takım adına sağda solda dolaşan söylentiler tam tersi oluşumlardan örnekler yansıtmaktadır. Millî Takımın çevresinde koparılan bunca rahatsız edici gürültüler nedir?
***
Bildiğiniz gibi Fatih Terim, karıştığı bir olay sonrasında, TFF tarafından Millî Takımdaki görevinden alındı. Olabilir… Bunda rahatsız edici bir yan yoktur.
Şu sıralar Millî Takımın başına kimin geçeceği araştırılmaktadır. Bu da olabilir… Bundan doğal daha ne olabilir ki?
Ama,
Rahatsız edici bulduğumuz,
Ürkütücüdür diye tanımladığımız Millî Takıma yakışmayacak görüntülerin sergilenmesidir.
Millî Takımın başına geçirilecek kişinin araştırılması şeklinde, yönteminde ve uygulamasında kabulü mümkün olmayan acemilikler gözlenmektedir.
***
Yetkili kurum olan TFF Şenol Güneş’le görüşmeler yaptı. Ardından Beşiktaş Kulübü yetkilileriyle işin oluru tartışıldı. Ve daha sonuç alınmadan, “Şenol Güneş takımın başına geçecek,” denildi.
Buraya kadar olanların kamuoyu önünde ya da bilgisi dahilinde yapılmış olması rahatsız edici ise de sonunda Şenol Güneş’in takımın başına getirilecek olması nedeniyle söylenecek söz kalmadı.
Ama,
Gelin görün ki işler hiç de söylendiği gibi değilmiş!..
Beşiktaş Kulübü zorunlu olarak yaptığı açıklamada:
“Sayın Şenol Güneş’e Beşiktaş’taki görevi devam ederken, aynı zamanda Milli Takımımızı da yönetmesi için 4 maçlık bir teklif sunulmuştur. Bu onurlu görev için yapılan bu kıymetli teklife teşekkür edilmiştir.”
Tabii ki bu durumdan Şenol Güneş de ezilmiş, büzülmüş ve kamuoyuna zorunlu olarak yaptığı açıklamada:
“…Benim resmi olarak böyle bir şey yapmam mümkün değil…Burada çalışırken bana bir teklif gelirse hemen gider başkana söylerim kararı verecek odur. Benim şahsi fikrimce hem kulübü hem de milli takımı çalıştırmak doğru değil.” demiştir.
Bakın hele! Günü kurtarmanın sinsi oyunlarından biri değil de nedir bu yapılanlar?
Sonuçta Beşiktaş da Şenol Güneş de Millî Takımdaki görev alma önerisini reddetmiş oldular.
***
Millî Takım böyle mi ortak değerlerimizden olacak? Millî Takıma Ne Yapıyorlar böyle?
Kimsenin yanaşmak istemediği, herkesin kapısının önünden geri çevirdiği bir duruma mı düşürülecek?
Bunlar yakışıksız, niteliksiz ve anlayışsız işler bütünüdür.
Sen kalk bir takımı iki yıl üst üste şampiyon yapmış bir kişiye 4 maçlık teklif götür. İster Beşiktaşlı ister Beşiktaşsız olabilir de… Kim böyle bir teklife “evet” der ki? Adeta reddedilmesi için yapılmış bir teklif!
Geçenlerde Arda Turan’ın Millî Takımdan ayrılması kararına hepimiz üzülmüştük… Arda, Millî Takımdan üstün olamaz diyenlerimiz az değildi. Böyle düşünenlerin gerekçesi, Millî Takımımızın Millî değerlerimizden olmasıdır. Millî değerlerimizi onunla bununla ölçmek elbette doğru değil.
Ama o insanları Millî Takımı reddetme konumuna getirmekse hiç doğru değil…
***
Beşiktaş Kulübü zor durumda bırakılmıştır.
Başarılı teknik adam Şenol Güneş zor durumda bırakılmıştır.
Yani yapılması gereken iş doğru dürüst, yolunca yordamınca yapılamamış, el âleme rezil olmamıza neden olunmuştur.
***
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören bir iş adamıdır. Ama anlattığımız konudaki işleri tamı tamamına yüzüne gözüne bulaştırmıştır.
Önerimiz Millî Takımın daha fazla değer yitimine sebep olmadan ve çevresine daha fazla rahatsızlık vermeden istifa edip ayrılması, işi ehline bırakmasıdır.
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
