MHP Seçmeninin Aldatılması.‎

AKP ile MHP arasında senli benli toplantıların sayısı arttı. İş, pastanın bölüşülmesi noktasına kadar gelip ‎dayandı mı nedir? ‎
Sağda solda “AKP ile MHP koalisyon kuracak!” söylentileri dolaşmaya başladı. ‎
Koalisyon nitelemesini kabul etmediler. Aralarındaki ilişki için geçen gün yaptıkları toplantıda yeni bir ad ‎bulduklarını belirttiler: ‎
Milli Mutabakat!.. ‎
Okkalı bir niteleme!.. ‎
‎*** ‎
‎”Milli” sözcüğünün geçtiği her yerde AKP içinde düzinelerle ikilemler vardır. Kesinlik anlatan yaklaşımlar ‎yerini farklılıklara terk eder. Çünkü onların “milli” sözcüğüne verdikleri/yükledikleri anlam epey farklıdır. ‎Üstelik bu farklılığın bildiğimiz “milli” sözcüğüyle uzaktan yakında ilgisi yoktur. ‎
Zaman zaman bunun tersini öne sürdükleri de olur, ama pek inandırıcı gelmez! ‎
‎*** ‎
Her iki partinin de “Milli Mutabakat” yoluna baş koydukları belli oluyor. Öyle sanıyoruz ki “Milli ‎Mutabakat” kavramının her iki parti için ayrı ayrı anlamları ve amaçları olsa gerek! Biri iktidar gücünü, ‎benzeri görülmemiş bir yapılandırmayla tek kişinin elinde bulundurmak coşkusuyla hareket ederken; ‎diğerinin ne yapmak istediğini doğrusu pek anlayamadık! Acaba kendilerine yandaş çıkanlar için iş ve ‎aş peşinde mi koşmaktadırlar? ‎
Ne var ki iş ve aş arayışı ülke çıkarlarının önüne geçmemelidir, yoksa bunun adını koymak zor olur. ‎
Yıldırım Tuğrul Türkeş örneği unutulmadı!.. ‎
MHP’den kopup AKP’ye girdiğinde kendisine yöneltilen eleştirileri cevaplarken; ülkücülere iş ve aş temin ‎etmek amacıyla hareket ettiğini söylemişti. ‎
Acaba Bahçeli de Yıldırım Tuğrul Türkeş’in izinden mi gidiyor? ‎
‎*** ‎
Milli Mutabakatın neleri kapsayacağı, yahut hangi konularda nasıl pazarlık yapılacağının belirlenmesi için ‎bir komisyon kurulmuş bile… ‎
Milli Mutabakat Komisyonu! ‎
Şu sıra AKP ile MHP arasında örneği görülmemiş bir olgunlukla karşılıklı anlayışın doruklarda gezindiği ‎bir dostluk havası var ki sormayın!.. ‎
‎07 Ağustos Yenikapı Ruhu’ndan söz ediyorlar. 16 Nisan Şuuru da işin içindeymiş! ‎
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişin öyküsünü anlatıyorlar. ‎
Yeni sistemin oturması için yeni yasalara ihtiyaçları varmış! Bu yasaların sessiz sedasız ve gönüllerince ‎çıkması için, işte kurdukları bu komisyonda dertleşeceklermiş… ‎
Ve MHP boş durmayacakmış… ‎
Yeni yasal düzenlemeler. Ülkeyi 2023 yılına taşımak. Ve daha bilmediğimiz nice atılımlar… ‎
‎*** ‎
Hatırlarsınız bir zamanlar koalisyon hükümetleriyle yönetildik… ‎
Şimdikilerin belleğinde, koalisyon anıları tatlı bir iz bırakmamış olacak ki koalisyonu daima ellerinin ‎tersiyle ittiler. ‎
‎“Koalisyon bizden uzak dursun!” dediler. “Çünkü… Bu ülke koalisyon hükümetlerinden çektiği ‎kadar hiçbir şeyden çekmedi. Koalisyon; yokluk, istikrarsızlık ve umutsuzluk demektir.” vurgusunu ‎defalarca yaptılar… ‎
Öcü ilan ettikleri koalisyon hükümetlerini yerden yere vurdular. Biraz erdemli olanları dedi ki: ‎
‎”Koalisyon, iktidar içinde iktidarlar dönemidir. Ayrılan iktidar parçacıkları sürekli bir akış içinde birbirini ‎desteklemekten çok, birbirini tehdit eden işlev üstlenir.” ‎
‎”Yönetme erki parçalara bölündüğü zaman iş yapamazsınız! Devletin gücünü bir arada toplayıp tek ‎yumruk yapamazsınız. Üstün irade olan yürütme gücü her geçen gün zayıflar ve gün gelir iğne ipliğe ‎döner. Ayakta dahi zor tutarsınız… Düşmemesi için enerjinizi bu yönde harcar, ülkenin bekleyen ‎sorunlarını ya geriye iter ya da bir daha yaklaşmamak üzere iyice uzaklaştırırsınız.” ‎
‎“Çare güçlü iktidardır” dediler… ‎
‎*** ‎
Seçim yasalarını değiştirdiler ve yüzde on (%10) barajını getirdiler. ‎
Aslında barajlar başkasının hakkını yemekten öte bir şey değildir. Yani kul hakkı yemek gibidir. ‎‎”Bu haksızlığa kamu yararı uğruna göz yumulmalıdır,” diye fetva verdiler. ‎
Ve bu yolla iktidarı elde tutacak çoğunluğu sağladılar… ‎
Ama yetmedi. ‎
Daha büyük güç! ‎
Daha çok yetkiler istediler… ‎
‎*** ‎
Derken günler birbirini kovaladı. Bir Bahçeli ortaya çıktı. Daha büyük güç için kolları sıvadı. ‎
Daha önceleri yerden yere vurdukları, ‎
El âleme rezil diye tanıttıkları, ‎
Düşmandan öte düşman belledikleri, ‎
Beterin de beteri yere yolladıkları, ‎
Birilerinin yanında yer aldı. ‎
‎*** ‎
İşte şimdi bir oldular. ‎
Hani o beğenmedikleri koalisyon var ya! İşte onun gibi… ‎
Kendileriyle bile barışık olmayan düzenlerini kurdular. ‎
O büyük gücün peşinde “Mili Mutabakat” öykülerini yazmaya başladılar. ‎
‎*** ‎
Sözlerimiz yanlış anlaşılmasın. ‎
Her parti diğer parti ile herhangi bir konuda anlaşabilir. ‎
Ama AKP ile MHP’nin yan yana gelmesinde Bahçeli’nin ön ayak olması doğrudan doğruya,‎
MHP seçmeninin aldatılması niteliğindedir. ‎

sislioda.com ‎