MHP, AKP’ye mi TESLİM OLDU?

Anayasa değişikliği/rejim değişikliği TBMM’de kabul edildi ve referandum yolu açıldı… Şimdi merak edilen konuların başında “MHP’nin referandum sürecinde nasıl bir tutum sergileyeceği,” geliyor.
Aslına bakarsanız Sayın Bahçeli aylar önce bu sorunun cevabını:
“Meclis’te ‘evet’ dersek milletin huzurunda da ‘evet’ deriz!” şeklinde vermiş, ancak referandum sırasında nasıl bir tutum sergileyeceklerinden söz etmemişti. Yani kuru kuruya sadece kendileri mi “evet” diyecekler, yoksa halkın karşısına çıkıp canla başla çalışıp çabaladıktan ve taraftarını da ikna ettikten sonra onlarla birlikte mi “evet” diyecekler?
Çok ilginçtir ki bu sorunun cevabı AKP sıralarından geldi:
“MHP atacağı her adımı bizle atmak durumunda olacak!..”
***
Bu sözler apaçık bir TEHDİT veya ima yollu bir BASKI mı? Yahut somut bir gerçeğin sağa sola sapmadan doğrudan anlatımı mı?..
Eğer referandum sırasında MHP, atacağı her adımı şu ya da bu sebeple AKP ile birlikte atacaksa MHP artık bağımsız ve özgür bir parti sayılamaz. Bu durumda AKP’nin güdümünde, onun yönlendirmesiyle hareket eden, çekiştirilip durulan bir parti konumunda olmaz mı? Yoksa MHP, kimsenin haberi bile olmadan AKP’ye mi TESLİM oldu?
Böyle bir oluşum asla kabul edilemez. Ama çok az da olsa böyle bir ihtimal varsa, milliyetçi bir partinin düşebileceği en kötü ve en yakışıksız bir durumdur bu…
***
Meydanlara AKP ile birlikte çıkılmayıp ayrı ayrı hareket edilse bile:
“MHP atacağı her adımı bizle atmak durumunda olacak!..” sözlerinin gölgesinde hareket edileceği anlaşılmaktadır.
Siyasetin alıp verme sanatı olduğunu söyleyenler; “MHP verdiği destek karşılığında ne aldı?” sorusunu gündeme getirdiler. Sayın Bahçeli ülkenin yüksek çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini açıklasa da Sayın Başbakan’dan farklı bir açıklama geldi!..
“MHP’ye bakanlık vereceklermiş!..”
Bu açıklama şok etkisi yaparken gizli tutulan anlaşmaların/niyetlerin su yüzüne çıkmasını sağladı. Bilindiği gibi “bakanlık verecekleri” açıklamasına karşı MHP tabanından tepkiler yükselmiş, bunun “siyasi bir rüşvet” olduğu vurgulanmıştı.
Böyle bir şey olmadığını söyleyen Sayın Bahçeli’nin kurduğu cümle ilginçti. “Zannederim, karanlıkta göz kırpmışlar, bizim haberimiz yok.” dedi.
***
Bakanlık verme konusu Sayın Cumhurbaşkanı’na da soruldu. Verdiği cevap temkinli ve anlamlıydı:
“Milletimiz onaylıyorsa…bir seçim süreci var. 2019’da tekrar millete gidilecek. Millet ne karar verecek? Onu da görmek gerekiyor. Ondan sonra bu adımları atalım.” derken MHP’ye BAKANLIK verme vaadinin mümkün olduğunu vurguluyordu.
Artık kulislerde bir AKP ve MHP koalisyonunun var olduğu söylentileri dile gelmeye başladı…
***
Kendi özgür iradelerine öncelik tanımayanlar yanılırlar. Öyle anlaşılıyor ki birliktelik ilan ettikleri MHP tabanının düşünce ve seçimlerini önemsemeyen bir kesim bulunmaktadır. Bunlar aldandıkları düşüncenin peşinden koşarken birlikte yola çıktıkları kimselerin düşüncelerini umursamaz görünüyorlar!
Ülkenin yüksek çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini iddia edenler; bağlandıkları ve bir dediğini iki etmedikleri Sayın Bahçeli’nin iradesine öncelik verip onun ardından koşuyorlar. Bunlar özgür iradenin ve bağımsız aklın temsilcileri olamazlar.
Onay verdikleri düşünce ve eylemi savunma durumunda kalırken zorunlu olarak suskun kalacaklardır. Çünkü ardına düştükleri bilinmezlikler akıllarına ve gönüllerine yatmamıştır.
***
AKP’ye verilen desteği; ülke ve milletin yüksek çıkarları kavramlarıyla açıklamaya çalışanlar yanlışlarını örtmek istemektedirler. Aksak muhakemelerinin yaptığı hataları bu kavramlarla kapatmaya çalışmaları yanılgıdır.
Üstün değerlerle yüklü ve süslü olanların yanılgılarını görmemeleri ülkeye zarar verir. Daha da kötüsü, yanılgıda ısrarcı davranmak suretiyle TESLİMİYETÇİ olduklarını dahi bilmezler!..
Siyasi iradenin teslimiyeti ise vahim ve korkulu sonuçlar doğurur. Çünkü bunlar kendi iradelerini teslim ettikleri gibi ardına takılanların da iradelerini teslim etmiş olurlar.

Hüseyin Yeğin

sislioda.com