• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
19.06.2025 20:59:33
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Dünya
Hüseyin Yeğin

Kökümüzü Bilimsel Olarak İspatlamak Üzereyiz.‎

Eklenme Tarihi: 10 Kasım 2019 Pazar
Eklenme Saati: 1:41
Okunma Sayısı: 364
Tweetle
Hüseyin Yeğin huyegin@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Kökümüzü Bilimsel Olarak İspatlamak Üzereyiz.‎


Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca dört sözcükten oluşan bir tanımlama, niteleme ve adlandırma değildir!..
Her sözcüğün kendi içinde ayrı bir öyküsü vardır.
Üzerinde düşünülmesi, anlaşılması ve önemsenmesi gereken bu öyküler dizisi her şeyden önce bilinmeyi isteyen bir ulusun tarihine kaynak ve dayanak oluşturmaktadır. Bilinmek, tanınmak ve anlaşılmak istenen bu ulus, unutulmuşluğunu tarihin derinliklerinde bırakıp adıyla, sanıyla ortaya çıkmak isteyen Türk Ulusu’dur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, işte bu ulusun, yani Türk Ulusu’nun üzeri kat kat kalın örtülerle örtülmüş adını, tarih sahnesine taşımıştır. Onun zekâsının aydınlığında ışımaya başlayan “Türk Ulusu” adı adeta yeniden canlanmıştır.
***
Gazi Mustafa Kemal Atatürk üstün başarılarıyla tanınan muzaffer bir komutandır.
Ayrıca herkes kadar insandır.
Ve bir düşünürdür.
Öyle bir düşünür ki matematik ve geometri gibi pozitif bilimlere vakıf olmasının yanında; bir feylesof, bir sosyolog ve bir psikolog kadar bilgi yüklüdür.
Ve Türk Askerini çok iyi tanımaktadır.
Türk Askerinin üstün yetenekleri, uygarlığın sözde temsilcileriyle yan yana geldiğinde daha belirgin dışa yansımaktadır. Türk askeri; İngiliz,  Fransız, İtalyan, Avustralya ve Yunan askerleri karşısında Atatürk’le birlikte savaşmış, istisnasız hepsine karşı üstünlük sağlamıştır. İyi bir komutanın en büyük şansı Türk Askeri gibi askerlere sahip olabilmesidir. Çünkü onun askerlik anlayışı ve becerisi karşısında dünyanın önde gelen ülkelerinin askerleri pes etmiş ve gereken saygıyı görmeye hak kazanmıştır.
Bu anlatılanların örneklerini Atatürk bizzat görmüş, tanık olmuş ve yaşamıştır. İşte bunun için “Türk Askerinin içinden çıkıp geldiği ulusun rastgele bir ulus olamayacağı inancındadır.” Buna tüm kalbiyle inanmaktadır.
Ama…
Türk Ulusu’nun her bireyinin sıkıntılar ve yokluklarla iç içe olduğunu da bilmektedir. Ekonomik, bilimsel ve kültürel alanlarda geri kalmış; emperyalistler tarafından sömürülen bir konuma düşmüştür. Bu duruma dıştan bakanlar onun; beceriksiz, bilgisiz, uygarlık anlayışından uzakmış gibi bir görüntü sergilediği kanısına kapılabilirler. Ama gerçek başkadır. Tam tersidir…
***
Bu duruma en çok üzülenlerin başında Atatürk gelmektedir. Oysa Türk Ulusu’nun tarihin her döneminde köklü uygarlıklara kaynak oluşturduğu inancındadır. Elbette kanıtlanmadığı sürece bunun iddiadan öte bir değer taşımayacağını da bilmektedir.
Atatürk, Türk Ulusu’nun köklü uygarlıkların çıkış kaynağı olduğunu bilimsel yöntemlerle kanıtlamak için kolları sıvar. Bu onun için çok önemlidir. Yabancı basın mensupları ya da elçileriyle konuşmaları sırasında bu konu açıldığında onlarda gizli bir istihzanın varlığını sezer. Üzülür tabii…
Türk Ulusu’nun köklü uygarlıklara temel oluşturduğu tezini kanıtlamak için yardıma muhtaçtır. Ona bu konuda yardım edecek Türk Gençliğinden başkası değildir. Gençleri görevlendirir. Onları yurtdışında eğitime gönderir. Gittikleri ülkelerde çağın en ileri düzeydeki eğitim kurumlarında eğitim almalarını ve yeterli bilgi ve deneyim sahibi olduktan sonra bir bilim insanı olarak ülkemize dönmelerini ister.
***
Kökümüzün Moğollardan Gelmediğini, Yunanlılardan Önce İzmir’e Yerleşen İlk Kavim Olduğumuzu Bilimsel Olarak İspatlamak Üzereyiz.
Atatürk, 1929 yılında Vossische Zeitung Muhabiri Emil Ludwing’le bir görüşme yapar. Emil Ludwing, büyük şahsiyetleri yüzlerinden ve ruh durumlarından anlamak gibi bir hasletiyle tanınmaktadır.
Yaptığı görüşme sırasında Atatürk, Ludwing’e:
“Türkler çok eski medeni bir halktır. Kökümüzün Moğollardan gelmediğini, daha Yunanlılardan önce İzmir’e yerleşmiş ilk kavim olduğunu yakında bilimsel olarak ispatlamak üzereyiz,” der. (Atatürk’ün Bütün Eserleri Cilt: 23 Sayfa: 272)
Boşa söylenmiş sözler değildir bunlar. Bu sözlerin gereğinin yapılması için çalışmalar birbirini izler ve büyük adımlar atılır. Türk Ulusu’nun kimliği konusunda bilimsel bulguların ortaya çıkması bu konuşmanın ardından ilgi çekici boyutta hızlanmış ve somut verilere ulaşma imkânı sağlanmıştır. Bunların yanında:
*Türk Tarih Kongrelerinin birbirini izlemesi ve bu kongrelerde önemli bilgi, belge ve kanıtların sunulması Atatürk’ü derinden sevindirmiştir.
* 1930 yılında Türk tarihinin bilimsel belge, bilgi ve bulgulara dayalı olarak yazılması amacıyla Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kurulması onun bir sevdasının yaşama geçirilmesi niteliğindedir.
*1935 yılında da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi kurularak Türk tarihini ve Türk kültürünü araştıracak uzman yetiştirilmeye başlanması bu yönde atılan devrim niteliğinde çok önemli adımlardır.
Günümüzde Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde 19 Bölüm, 70 anabilim dalı, 2 anasanat dalı, 4 bilim dalı bulunmaktadır. Bu rakamsal veriler yalnız başına bir övgüdür. Umarız anabilim dalları kuruluş amacı doğrultusunda yürürler.
***
Avusturyalı Bilim İnsanı Wilhelm Brandenstein, İkinci Türk Tarih Kongresi’ne Katılır.
20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan İkinci Türk Tarih Kongresi’ne katılan Avusturyalı bilim insanı Wilhelm Brandenstein (1898-1967) Kongreye Etrüskler konusunda iki bildiri sunar:
* Biri “Limni’de Bulunan Kitabe’dir.”
* Diğeri ise “Etrüsklerin Anadolu’dan Neşet Ettiklerine Dair Dil Bakımından En Ehemmiyetli Delil” başlıklı  bildiri…
Brandestein’in bilimsel verilerine göre:
Etrüskler, Orta Asya’dan Doğu Anadolu’ya göçmüşler; bir süre sonra Anadolu’nun Batısına geçmişler; daha sonra Batı Anadolu’dan İtalya’ya göç ederek orada yerleşmişler ve İtalya topraklarındaki ilk uygarlığı, MÖ 1000 yıllarında Türk özellikler taşıyan Etrüskler kurmuşlardı. MÖ 300’lerde ise Latinlerin saldırısına uğrayan Etrüskler süreç içerisinde Romalılara yenilmiş ve vahşi katliamlarla yok edilmişlerdir…
***
Brandestein’in bu tezlerinden sonra Atatürk: Anadolu’da önemli uygarlıklara ev sahipliği yapmış Sümerler ile Etilerin Türklüğünün vurgulamak için kurulan iki bankaya:
*Sümerbank,
*Etibank adlarını verdirmiştir.
Ayrıca Denizyollarının işlettiği iki vapura:
*Tırhan (Greklerin Etrüsklere verdiği ad)
*Etrüsk adlarını verdirmiştir.
***
Türklerin Önemli Uygarlıklara Kılavuzluk Ettiği Görüşü Yabana Atılacak Tezlerden Asla Değildi.
Sümerler kraliçesi olarak anılan Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ der ki:
“Sümerlilerin Türklerle aynı kökenden geldiği anlaşılıyor. Sümerliler Türklerle aynı kökenden olduğuna göre bütün kültürün temeli aslında Türklerin elinde. Onun için yabancılar Sümerlileri asla halka indirgeyerek anlatmıyorlar çünkü onlara göre kültürlerinin temeli Yunanlar.”
“Yarın öbür gün bütün dillerin temelinin Türklerden geldiği anlaşılacak, çünkü Avrupa’daki yazının temeli Türklerden alınmış…”
***
10 Kasım 1938’de hakkın rahmetine kavuşan Atatürk’ün Hz. Muhammed hakkındaki görüşü şöyleydi:
“Hz. Muhammed’i bana cezbeye tutulmuş, sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu gibi cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır…”
***
Bu ülkede vergilerimizle yiyip içen, varlığını sürdüren bir Diyanet İşleri Başkanlığı var.
Camilerde Atatürk’ün adını anmaktan ve Yüce Allah’ın rahmetini onun için dilemekten, onun için dua etmekten gocunan Diyanet İşleri Başkanlığına hakkımı helal etmiyorum.
***
Yüce Allah’ım Atatürk kulun da bizler gibi bir insandı. Elbet onun da günahları vardır. Bağışı bol olan Yüce Allah’ım sen onun günahlarını engin bağışınla bağışla. Ona merhamet et. Onun bu ülke için yaptıklarını günahlarına bir karşılık olarak kabul et. Onu affet, yerini ve durağını cennet et.
 
Hüseyin Yeğin
 
sislioda.com

Etiketler:
bilinmeyi isteyen bir ulusun ‎ Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kökümüzün Moğollardan Gelmediğini‎ Türk Askeri
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Çizgi’m Asgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı bunalımıyla...
Çizgi’m
Bilmek İstiyorum Yaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim ben...
Bilmek İstiyorum
Mevlana’dan Deyişler Ey altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam, Nihayet sana...
Mevlana’dan Deyişler
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “”””””” Kıbrıs gazisi, can arkadaşım, dostum ve bir kardeş gibi sevdiğim güzel insan E. P. Kd. Al...
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1  “””””””

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net