• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
19.06.2025 20:47:22
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Güncel
Hüseyin Yeğin

KİRPİ’yle SÖYLEŞİ

Eklenme Tarihi: 16 Ekim 2016 Pazar
Eklenme Saati: 22:47
Okunma Sayısı: 383
Tweetle
Hüseyin Yeğin huyegin@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
KİRPİ’yle  SÖYLEŞİ

Bylock, Musul, FETÖ, OHAL, Cumhuriyetin Gitti Gider İlkeleri, Yaşanan İslamiyet’in Kur’an’dan Uzaklaşması, Ülkenin Uçuruma Yaklaşması, Şehit Üstüne Şehit, Canlı Bombalar, Bahçeli, Başkanlık, Erken Seçim, Suriye Çıkmazı, Irak Girilmezi, ABD’nin İki Yüzü, ABD’nin Çirkin Oyunları, Darbeler Günlüğü, Yönetenlerimizin Cırtlak Sesi, İmam Hatip Sevdalılarının Pişkinliği, TSK’nin Gönül Değiştirmesi, Yargımızın Aksaklığının Artması, Okullarımızın Alıp Başını Gitmesi, İşsizliğin Üst Boyutlardaki Seyri, Titreyen Ekonomi…
O kadar çok dolu ki gündem, hangisinden başlayacağınızı şaşırıyorsunuz.
***
Bugün sizlere kirpiyi tanıtacağız.

Ama zırhlı personel taşıyıcısı olan ya da tanklara karşı engel olarak kullanılan kirpileri değil… Sevimli, cana yakın ve nemli havalara düşkün bir hayvanı!..
Sanırım doğadaki özgün dünyasında özgürce yaşayan kirpileri pek görmemişizdir. Gündüzleri değil geceleri hareket hâlinde olması bunun en başta gelen nedeni olabilir.
***
Yaklaşık birbuçuk yıl önce güneş doğmak üzereyken sabah sporu yaptığım bir gündü. Yürüyüş yolumun üzerinde yuvarlak bir şey gördüm ama önemsemedim. Geçip girmek üzereyken hareket edince durup inceledim. Anında yusyuvarlak olmuştu yine. Gördüğüm şey hem şaşırtmış hem de sevindirmişti beni! Kitaplarda okuduğum, ancak şimdiye dek hiç karşılaşmadığım kirpiydi karşımda duran!
İlk defa gördüğüm kirpinin her yanı sert oklarla/dikenlerle doluydu. Adeta sık bir ormanı çepeçevre saran ağaçlar gibi… Elimle şöyle bir dokunduğumda batıcı olduğunu anladım ve hemen geri çektim.
***
Bir süre başında bekledim. Bir ara kıpırdanır gibi oldu, ancak vazgeçti. Az sonra dikenlerinin arasından önce iki deliği açıkça görünen burnu, sonra pırıl pırıl bir çift göz belirdi.
İnanın gözlerimin içine bakıyordu.
Merak, hayret ve şaşkınlıkla olacakları izliyordum ki yürüyen birinin ayak seslerini duydum. Bir anda o parıldayan gözler ve ileri çıkan burun kaybolup gitti. Yine yusyuvarlak olmuştu. Hareketsiz ve çevresi dikenlerle kaplı bir top…
Hareketsiz kalmaya kararlı olduğunu anlayınca kalkıp uzaklaştım. Bir tur daha yürüyüp aynı yere geldiğimde yoktu! Gitmişti…
O bir çift siyah mı siyah pırıl pırıl parıldayan gözleri hiç unutmadım.
***
Bir iki ay sonra aynı yerde bir daha gördüm ama bu kez dikenli telle çevrili alana kaçıp gitmeyi başarmıştı. Gözlerinin parlaklığından çok etkilenmiş ve bir daha bir daha görmek istiyordum. Ama boşuna bekledim!..
Yine de umudumu yitirmemeye ve onu görmeye kararlıydım.
Garip, anlaşılmaz ve beni kendine çeken bir duygu sabahlarımı tamamen alıp götürdüğü gibi günün diğer zamanlarında da zaman zaman onu düşündüğüm oluyordu. Gözlerini bir daha görmek istiyordum. O gözlerdeki parlaklığın beynimdeki etkisini bir yıldan çok zaman geçmesine rağmen silemedim.
İnanır mısınız adeta bir tür aşktı bu! Çözmekte ve anlamakta zorlandığım bir kara sevda gibi…
Yürüyüşe çıkarken alışkanlığım olmadığı hâlde resmini çekerim umuduyla cep telefonunu hep yanımda taşıdım.
***
Kış mevsimi boyunca görünmedi. İlkbahar, yaz, sonbahar derken geçen 15 gün önce bir daha gördüm.
Yürüyüşün sonuna geldiğimden sırılsıklam ter içindeydim ve heyecanlanmıştım. Yanına yaklaştığımı hissedince anında yuvarlak oldu… Kalbim küt küt atarken birkaç dakika beklemem sonuç vermedi. Bu kez ne burnunu ne ayaklarını ne de gözlerini görmem mümkün olmadı. Dışarı çıkarmıyordu ki!..
***
Yakaladığım fırsatı kaçırmak istemiyordum. Fotoğrafını çekmeye kararlıydım. Ama nasıl? Ayaklarını, başını ve gözlerini çıkarmanın bir yolu var mıydı? Varsa bile bilmiyordum. Kendime kızgınlığım arttı birden. Kirpiyle ilgili yeterince kitap okumamış, onun özellik ve nitelikleri hakkında yeterli bilgi sahibi olmamıştım.
Çaresiz ve kızgındım. Kızgınlığımdan neredeyse ağlayacaktım! Nitekim çok geçmeden terle karışık göz yaşlarının yanaklarımdan süzüldüğünü hissettim. Bir buçuk yıl beklemiş, sonunda büyük bir fırsat yakalamıştım. Ne var ki hiçbir şey yapamıyordum!..
***
İçimi dolduran sevinç büyük bir düş kırıklığının yarattığı eziklik, pişmanlık ve kızgınlığa dönüşüyordu. Böylesine beceriksizlik ve öngörüsüzlüğe tahammül edemiyordum. Terlerimin soğumasına aldırmadan beynimi zorlayıp sorunu çözmenin bir yolunu arar oldum.
Yürüyüş yapanların;
“Hayrola ne oldu?” türünden sorularını duyuyor ama cevap vermiyordum. Daha doğrusu gözüm, kalbim kirpiden başkasını görmez olmuştu.
Telefonu çıkarıp fotoğraflarını çekmeye başladım. Ama yusyuvarlak şeklini o kadar çok çektim ki usanç geldi. Onun o siyah mı siyah gözlerini istiyordum!..
Resim çekmek için telefonun ekranına her dokunduğumda çıkan çıt sesine karşı aşırı duyarlı olduğunu anladım. Çünkü her çıt sesinde titreyip süratle bulunduğu yerden uzaklaşmak istiyordu.
“Dur, dedim sesli sesli, gitme bir yerlere. Bak aylardır seni bekliyordum. Biraz söyleşelim, sonra yine gidersin.”
Gitmek için zorlanmayı bıraktı. Adeta beni dinliyordu. Durur muyum? Devam ettim ben de:
“Sana söz veriyorum. Birkaç resmini çekince seni serbest bırakacağım. Hatta gitmek istediğin yere kadar sana eşlik edip yardım edeceğim. Yeter ki sen şu gözlerini göster. Tabii ayaklarını, ağzını, burnunu da…”
Hafif bir kıpırdanma sezinledim ki burnunu dışarı çıkardığını gördüm. İki deliği görünene dek ağır ağır dışarı çıkardı ve durdu öylece. Ayaklarının tırnakları da görünüyordu. Sert, uzun ve sivri tırnakları vardı. Heyecanlandım ve farkında olmadan konuşmayı sürdürdüm:
“Tamam tamam, dedim sevinç içinde, işte tam böyle yap. Ama hani gözlerin? Onları da çıkarsana. Gel seninle dost olalım. Söz sana hiçbir zararım dokunmayacak ve bundan böyle en yakın arkadaşlarından biri olacağım.”
***
Değerli okuyucularım ne oldu biliyor musunuz?
Burnunu biraz daha fazla dışarı çıkarınca gözleri de hafifçe göründü. Sevinçliydim, anlaşılmaz bir mutlulukla konuşmaya devam ettim.
“Çok güzel işte böyle!” derken sesimin titrediğinin farkına vardım. Elimi uzatıp o sert dikenlerini okşamaya çalıştım. Dikenlerin elimi acıtmasına aldırış etmeden birkaç kez sağdan sola sıvazladım. Kirpi ne kaçıyor ne de uzattığı burnunu geri çekiyordu. Az sonra burnu iyice görünecek şekilde çıkarken simsiyah gözleri de dışarı çıkmıştı. Telefonun ekranına sık sık dokunup resim üstüne resim çekmeye başladım. Her dokunuşumda çıkan çıt sesinden her ne kadar ürkse de hafif bir titreme sonrası yine olduğu gibi duruyordu. Çıt seslerinden daha çok rahatsız olmasın diye, video çekimi yapmaya başladım.
Artık burnu, iki yandaki simsiyah o pırıl pırıl gözleri ve ayakları görünüyordu.
Bir ara göz göze geldik. Anlayamadığım bir duygu selinin beynimden aşağılara doğru aktığını sandım.
“Gitmek mi istiyorsun?” dedim. “Evet,” dercesine bir titremesi vardı ki görmenizi isterdim.
“Merak etme!” dedim. “Belki beni iyi tanımıyorsun ama verdiğim söze canım pahasına sadığım. Merak etme gideceksin. Ama senden bir ricam var. Mümkünse tüm gövdenin bir resmini çekebilir miyim? Yardımcı olur musun?”
Söylediklerime inanmayabilirsiniz…
O ayaklarıyla bir iki adım attıktan sonra durdu. Tam bir görüntüydü karşımda duran. Resmini çektim.
Beynim derin bir düşüncenin baskısı altındayken elimi uzatıp dikenlerini bir daha bir daha okşadım. Gözlerinden dışarı taşan mutluluğu okuyordum. Gülüyor, seviniyor ve oynamak istercesine sağa sola kaykılıyordu.
Sonra!..
***
Söz vermiştim…
Üzgün, ezik ve yılların dostunu kaybeden birinin içten acısı yüreğime saplanırken:
“Haydi, dedim, git artık. Çok teşekkür ederim. Seni hiç unutmayacağım.”
Gözlerime baktı bir süre.
“Haydi git artık, dedim. Güle güle git, yolun açık olsun.”
Bulunduğu yeşillikten çalıların arasına doğru süzülürken son bir defa daha geriye dönüp baktı gibi geldi bana… Elimi uzatıp yakalamak üzereydim ki verdiğim söz çıktı karşıma.
Fısıltılı bir sesle:
“Haydi git dostum. Güle güle git.” derken gözlerim çalılıklarda yitip giden kirpiyi arıyordu…

(Devam edecek:
Bir sonraki yazıda kirpi hakkında bilinmesi gerekli bilgiler sunulacaktır.)

Hüseyin Yeğin

sislioda.com

Etiketler:
bylock kirpi OHAL
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Çizgi’m Asgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı bunalımıyla...
Çizgi’m
Bilmek İstiyorum Yaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim ben...
Bilmek İstiyorum
Mevlana’dan Deyişler Ey altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam, Nihayet sana...
Mevlana’dan Deyişler
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “”””””” Kıbrıs gazisi, can arkadaşım, dostum ve bir kardeş gibi sevdiğim güzel insan E. P. Kd. Al...
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1  “””””””

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net