Emekli Korgeneral Muzaffer Sever Allah’ın rahmetine kavuştu.
Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı’nın Mete Bey’i…
Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan önce yaklaşık iki yıl, Kıbrıs’taki Türk Mukavemet Teşkilatı’nda gizli görevlerde bulundu.
Yiğit insan…
Temiz kalpli, alçak gönüllü, erdemle dolu bir sessiz kahraman…
İnsan onuruna yakışanı bilen ve yerine getiren, insana insan olduğu için saygı gösteren… Biraz da alıngan, ama daima cesur, vefa örneği…
***
Savaş gören ve savaş içinde can alıp can verenlerin kalbi olan, canı olan, kanı olan…
Evet savaşı yaşamıştır!..
Yaşarken duygularından çok düşüncelerini ve aklını kullanmıştır. Korkuları da olmuştur, ama korkularına tutsak olmadan cesaretin ve inceliğin simgesi olmayı başarmıştır.
***
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın komutanı Korgeneral Nurettin Ersin’in çiçeği burnunda kurmay albayıydı. (Bu tanım kendisine aittir) İstihbarat ve Harekât Şube Müdürü’dür…
Ne zaman Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan söz açılsa unutamadığı o ilk geceyi anlatır. Ama önce der ki:
”Kıbrıs Barış Harekâtı Dünya Askeri Tarihi’nde bir ilktir.
Dünyada hava indirme harekâtının, çıkarma harekâtının, donanmanın ve hava kuvvetleri bombardımanının birlikte kullanıldığı tek harekâttır.”
***
İlk gece…
İlk geceyi unutamamıştır.
Ve o ilk gecenin kahramanlarını da unutamamıştır. Örneğin bir Astsubay Süleyman Gümüş vardır unutamadığı. Süleyman Gümüş, Kıbrıs Barış Harekâtı karargâhının Türkiye ve Ada ile irtibatını sağlamaktadır. Onların kulağı gözü olmuştur. Bu irtibatı sağlarken büyük ve olağanüstü bir başarı göstermektedir. Ne var ki Rum baskınına uğramasının ardından sorumlu olduğu radyo istasyonundaki araçları kurtarmak için canı pahasına çırpınıp dururken şehit olmuştur…
Astsubay Süleyman Gümüş’ün adını andığında bedeninin her yanına yayılan saygı ve minnet duygusunu rahatça görebilirdiniz. Cesareti ve olağanüstü görev anlayışının hayranı olmuştur. Der ki:
”Süleyman Gümüş şehit olduğunda Türkiye ve Ada ile bütün irtibatımız kesildi. Adeta bir kör döğüşünün içine girdik. Kahraman kimdir, nasıldır derseniz derim ki Süleyman Gümüş’tür işte…”
***
O ilk geceden bir mücahit bölüğünü de anlatır. Bölük 40 kişiliktir ve ellerinde doğru dürüst silahları yoktur. Karşısında en az 250 kişilik Rum kuvveti vardır. Havanları, topları, makinalı tüfekleri olan.
Bulundukları yerin üst tarafındaki mücahit bölüğünün komutanı telefonla arar onu:
“Rumlar bölgeyi bastı, çekiliyorum” der.
“Çekilme!” der Muzaffer Sever yüksek sesle… “Çekilme çünkü harekât sana bağlı. Sen çekilirsen bölgeyi teslim etmiş olacaksın.”
Bağrışları duyan Korgeneral Nurettin Ersin telefonu alır: “Bölgeni sonuna kadar savunacaksın!” diye emrini bildirir.
Çekilmez oradan mücahit bölüğü. Kazık çakmışlar gibi kıpırdamazlar bir daha…
Ve tamamı şehit olmuştur orada…
Aman Ya Rabbi! Bu ülke nasıl oluyor da uğruna ölmeyi hiçe sayan bunca insanı yetiştiriyor? Ne mutlu bize…
***
Onu derinden üzen bir başka konu daha vardır. Der ki:
”Harekâtın resimlerini, filmini çeken bir görevlimiz yoktu. Ama İngiliz BBC muhabiri harekâtın resimlerini de çekti, kayıtlarını da yaptı. Harekâtı yapan biziz ama biz hiçbir şey çekemedik, kaydedemedik…”
***
Gerçekçidir…
”Gerçekçi olmak nedir?” sorusunu Merhum Muzaffer Sever’e sorsaydınız derdi ki: “Duygulardan arındırılmış, salt olan biteni abartmadan yansıtan olaylar dizisidir.”
Bunun için Kıbrıs Barış Harekâtı’nın ince duygularla yoğrulup ele alınmasına karşıdır. Der ki:
”Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yazmak istedim, ama yazmaya karar verinceye kadar tam 35 sene bekledim. Kimseyi kırmak istemiyordum. Yazanlar oldu ama harekâtın küçük bir bölümünü yazdılar. ’Kol kırılır, yen içinde kalır’ cümlesini yıllardır beynimde sorguladım. Belki de başımıza gelen büyük kötü olayların altında bu söz yatıyor. Bundan böyle ‘Kırılan kol yen içinde kalmasın!’ Herkes yaptığı işin sevabının ve günahının hesabını versin, karşılığını alsın.”
Sonunda istediğini yapar ve Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili bir kitap yazar.
”20 Temmuz 1974 Kıbrıs Bitmeyen Gece” adlı eseri beğeniyle karşılanır. İkinci basımı bile yapılır. Eserinde yaşadıklarını, gördüklerini ve düşüncelerini anlatmaya çalışır. Kıbrıs Türklerinin yıllar boyu içten içe, ezilerek yaşadıkları sıkıntıları, çektikleri acıları ve üzüntüleri yansıtmaya çalışır.
Anlatmakla bitmez ki…
***
Kendisini yakından tanıdığım ve birlikte çalışmak onuruna eriştiğim için mutlu olanlardan biriyim.
Vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim.
Kendisine Yüce Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı dilerim.
***
Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı’nın Mete Bey’i…
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın İstihbarat ve Harekât Şube Müdürü.
Erdem dolu yiğit insan…
Güle güle git…
Allah’ın rahmeti seninle olsun…
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
