• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
20.06.2025 11:09:31
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Eğitim
Hüseyin Yeğin

IPISSIZ Köylerin DEVRİMCİLERİ-2

Eklenme Tarihi: 12 Haziran 2016 Pazar
Eklenme Saati: 3:43
Okunma Sayısı: 309
Tweetle
Hüseyin Yeğin huyegin@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
IPISSIZ  Köylerin  DEVRİMCİLERİ-2

Keskin dönemeçli/virajlı yolları geçerken sağa sola yatıyorsunuz. Yüz seksen derecelik dönemeç olur mu? Oluyor işte! Çok geçmeden sağa sola yata yata tanışık olmadığınız bir yorgunluk basıyor bedeninizi!.. Ama gökyüzünde dağınık duran bulutların ve onlara eşlik eden güneşin büyülü dansı alıp götürüyor bu yorgunluğunuzu.
Derken Elâzığ’ın Baskil İlçesi’ne bağlı Hacıhüseyinler Köyü göründü. Çatılarının üzeri saçlarla kaplı evler birbirine nazire yaparcasına güneş ışınlarını yansıtıp gözünüzü kamaştırıyor. Sağda solda gidip gelen, dolaşan insan arıyor gözleriniz. Ne bileyim bir kadın ya da bir çocuk! Göremiyorsunuz… Acaba herkes tarlada, bahçede, kısacası işinin başında da ondan mı bu köy böylesine IPISSIZ, sessiz ve kimsesiz?
***
Konuk olacağımız iki katlı evin önünde durduğumuzda içten ve saygılı bir şekilde karşılandık. Hayret! Evin yapısı köy evlerini andırmıyordu. Kent ve kasabalardaki evlerden farkı yoktu. Evin sahibi; 40-45 yaşlarında, saygılı, temiz giyimli ve günlük tıraşını olmuştu. Doğrusu karşımda yüzü kıllarla kaplı birini bekliyordum!
***
Bize gösterilen misafirperverlikten de etkilenmiştim. Evin ikinci katındaki balkonda temiz havayı ciğerlerimize doldururken keyifli bir sabah kahvaltısı yaptık. Sıcak ve ince sac ekmeğinin buğusu tütüyordu ve yediğimiz her şey doğaldı. GDO’lu bir şey yoktu… Tatlı bir sohbet sürerken fotoğraf çekmeyi de ihmal etmiyordum.
***
Tuvalet ihtiyacım geldiğinde biraz da sıkılarak yerini sordum. Ev sahibi Bayram Bey, hemen kalkıp önüme düştü: “Lütfen takip edin,” dedi. Hole geldiğimizde eliyle sağdaki kapıyı gösterip; “Bir şeye ihtiyacınız olursa lütfen seslenin yeter,” deyip yanımdan hemen ayrıldı.
Yıllar öncesinin köylerini anımsadığımda, bu ihtiyacımı gidermek için dışarı çıkmadığım için sevinmiştim. Kapıyı açıp içeri girdiğimde şaşırdım. Girdiğim yer tavana kadar fayansla kaplı tertemiz bir banyoydu. Sağda lavabo ve ayna, hemen yanında elektrikli su ısıtıcısı olduğu belli olan bir aparat duruyordu. Sola baktığımda kiminin alafranga dediği oturaklı tuvaleti görünce şaşkınlığım sevince dönüştü. Çömelerek kullanılan tuvalette zorlanıyordum! Bir köy evinde pırıl pırıl bir banyo! Üstelik neredeyse boşalmaya yüz tutmuş bir dağ köyünde!.. Hayret…
Ev sahibine saygı duymaya başladım. Banyoyu çok beğendiğimi kendisine ilettiğimde; “Her şeyin en iyisini yapmak için çabaladığını,” belirtti. “Köylük yerde en iyiyi istemek kolay, ama yapmak zor! Bu gördükleriniz belki biraz zor oluyor, ama olunca da hepimizi mutlu ediyor,” derken yüzü gülüyordu. Her şeyin en iyisini yapmak! Belki herkesin ortak bir arzusuydu, ama bunu yaşama geçirenlerin sayısı oldukça azdı. Kendi akıllarını başkalarının akıllarının tutsağı yapan insanların böyle şey düşünmeleri mümkün olmadığı gibi bu yöndeki en küçük bir girişimleri dahi umulmadık sert tepkiyle karşılanır…
Her yanda kendisi gösteren temizlikte, kuşkusuz evin hanımının etkisi vardı. İlerleyen saatlerde bu düşüncemizde ne ölçüde haklı olduğumuzu kanıtlayacak verileri çokça görebildik. Enerjik, titiz, tertipli, düzenli, çalışkan, yuvasına bağlı, birlik ve beraberliklerinin yapı taşı olduğu her hâlinden belli oluyordu. Kısacası eli yüzü düzgün ve çalışkan biriydi. Bir erkeğin iyi bir eşle güçlerini birleştirilmesi sonucu ortaya koydukları eserler dünyanın her yerinde ve her çağda ayrıcalık sergilerdi. Gördüklerime hayran olmuştum. Ev sahibi ileri görüşlü ve zeki olduğu kadar olgun ve saygılıydı.
Köy işlerini sordum, köylüleri sordum. “Onlar da sizin gibi mi?” dediğimde biraz utanarak; “Pek değil, ama uğraşıyorlar işte!” demekle yetindi. Bir insanın bir insana saygı duymasının temelinde yatan gerekçeler ne olabilir ki? Toplumsal yarar üretmesi mi, yoksa toplumda belirgin bir farklılık yaratması mı?
***
Bizi köye getiren bayan duraklamamızı fırsat bilerek araya girdi:
“Bayram Bey, olağanüstü bir insandır,” dedi. “Elinden gelmeyen bir iş yoktur. Köyün doktoru, öğretmeni ve tamircisidir. ‘Elinden gelmeyen bir iş yoktur,’ derken zerre kadar abartmıyorum. Bilmediğini öyle kısa zamanda öğrenir ki inanamazsınız! Başkalarına yardım etmekten de büyük bir haz duyar. Birinin traktörü ya da aracı mı arızalandı hemen koşar. Birinin elektriği mi arızalandı kanat takıp uçar. Birinin telefonunda, tıraş makinasında, hatta kapısının anahtarında bir arıza mı var? Anında oradadır.” Anlatılanları şaşkınlıkla dinliyordum. Devam etti:
“Kışın köy yollarının kapalı olduğu zaman köyün doktorudur. İğne yapmak için komşu köylerden dahi onu çağırırlar. Bir keresinde bir veterinerin telefonda anlattıklarını aynen uygulayarak bir ineği ölümden döndürmüştü. Anlayacağınız sadece insanlar için değil, hayvanlar için de kurtarıcıdır…”
Merak ettiğimden sordum: “Peki Bayram Bey! Köylünün bu kadar işini yaptığınızda karşılığında bir ücret alıyor musunuz?” Önce güldü, sonra: “Ne ücreti? Biz duadan başka bir şey istemeyiz ki! Ama bazen onu da çok gören oluyor,” diye yakındı.
Bir arızası olan hemen kanatlarını takıp uçmasını istiyormuş. Biraz geç gittiğinde işitmediği söz kalmıyormuş! Doğrusu Bayram Beye karşı saygınlığım değişik nedenlerle daha da arttı. İyiliksever, yardımsever, sabırlı, hoşgörülü ve hiçbir zaman kendini üstün görmeyen yapıda biri… Bilge dedikleri kişi daha nasıl olabilir ki?
Bayan tekrar konuşmasını sürdürürken dedi ki:
“Bayram’la ilgili daha çoook anlatmadığım şey var. Bayram KÖYLÜLERİN AKLIDIR. Ama aynı zamanda onların hizmetçisidir. Köylülerden mallarını toplayıp kente götürüp satar. Gücü kuvveti olmayanların yardımına Hızır gibi yetişir. Kaysılarının kurutulmasında da yardım eder. Köylülerin; yağ, çökelek, dut, elma gibi meyvelerini alıp kente götürüp satması konusunda herkes ona güvenir. Şimdiye dek kimsenin güvenini boşa çıkarmamıştır. Pazara götürüp sattıklarının parasını aynen getirip mal sahibine verir. Bu hizmetleri için bir şey istediği asla görülmemiştir. Hele hele köyde yaşlı bir kadın var ki Bayram’ı evladı gibi sever. Aslında Bayram olmasa o kadın kim bilir, şimdi ne olmuştu?”
***
Karşımızda oturup anlatılanları başı önünde dinleyen Bayram Beyin olağanüstü yeteneklerine hayranlığım arttı. Artık ona değişik gözle bakıyordum. Bayram Bey, kendisine dizilen övgülerden sıkılmış olmalı ki telefonu eline alıp onunla uğraşmaya koyuldu. Telefonla uğraşısı uzun sürünce “Galiba e-postalarına bakıyor,” diye düşündüm. Başımı telefonuna yaklaştırdığımda resimler göründü gözlerime. “Acaba neyin resimleri ki bunlar?” Merakım artınca, elimde olmayarak yaklaştığımda gördüklerime inanamadım. Bayram Bey telefonuyla internete girmiş, sanırım Facebook sayfasında geziniyordu!..
“Siz Facebook sayfasına mı bakıyorsunuz? Sizin de sayfanız var mı?” dediğimde şaşırma sırası ona gelmişti. “Var, dedi nazikçe. Arada bir paylaştığım konular oluyor.”
****
Sadece ilkokulu bitirdiğini öğrenince garipsemiştim. Böylesine yetenek ve becerileri olan kimse neden okumamış ki? Gerekçesini anlattıklarında içimde tuhaf bir sızı duydum.
Diğer kardeşleri köyü terk ettiklerinden babasını yalnız bırakmamak için onun yanında kalmış! İlkokuldan sonra okuyamamasının nedeni buydu! Ne var ki bilgisi ve görgüsü üniversiteyi bitirmiş nice kişilerden daha ilerideydi! Ayrıca kişiliğindeki olgunluk bir bilgenin gizini yansıtıyordu.
Evinde güneş enerjisi kullandığını, güneş enerjisinin yeterli olmadığı zamanlarda elektrik enerjisinden yararlandığını söylediğinde artık şaşırmıyordum…
***
Ayrılacağımız zaman mutfaklarına da şöyle bir göz atmak istedim. Bu yöndeki isteğimi incelikle kabul ettiler. Mutfağa girdiğimde durakaldım! Mutfağın genişliği ve düzeni bir yana; kullanılan araç ve gereçlerin çağımızın görüntüsünü aynen yansıtması yeni bir şaşkınlık yaratmıştı bende.
Kış aylarında sadece 5-6 ailenin kaldığı bu köyde gördüklerimi, özellikle Bayram Dağtekin’in kişiliğinde yansıyan daha iyiye, daha güzele ve daha doğruya özlem duygusunu… UNUTMAYACAĞIM…
Bunların düşte kalmayıp GERÇEKLEŞME OLANAĞI bulduğunu sizlere iletmeyi toplumsal bir görev kabul ettim.
Anlattıklarımdan bazılarının paranın gücüyle yapılabileceğini düşünenleriniz olabilir. Doğrudur; ama her şeyin zenginlikle, parayla pulla değil, ancak inanç dolu DEVRİMCİ DÜŞÜNCELERLE yapılacağına tanık olanlardanım… Bir dağ köyünde gördüğüm bu hızlı, köklü ve nitelikli değişikliğin adı DEVRİMDİR.
Evet evet! Bayram Bey kesinlikle DEVRİME AÇ BİR GÖNÜLLÜ ve bu IPISSIZ KÖYÜN DEVRİMCİSİYDİ.
Hem de kıyaslanamayacak nitelikleriyle birlikte…
(Devam edecek)

Hüseyin Yeğin

SisliOda

Etiketler:
devrim Facebook GDO'lu veteriner
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Çizgi’m Asgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı bunalımıyla...
Çizgi’m
Bilmek İstiyorum Yaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim ben...
Bilmek İstiyorum
Mevlana’dan Deyişler Ey altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam, Nihayet sana...
Mevlana’dan Deyişler
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “”””””” Kıbrıs gazisi, can arkadaşım, dostum ve bir kardeş gibi sevdiğim güzel insan E. P. Kd. Al...
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1  “””””””

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net