İstanbul Atatürk Havalimanı ile Ankara Esenboğa Havalimanı’nda ilk kez Irak Bayrağı ile birlikte, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağı da Türk Bayrağı’nın yanındaki göndere çekildi. Görüşmeler sırasında Başbakanlık odasında da durum aynıydı!.. Beklenilmeyen bir görüntüydü. Tabii ki yurdun her yanından tepkiler yağdı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin temaslarda bulunmak üzere gelmiş olmasıyla ilgilenen olmadı. Çünkü neden, niçin sorularının önemi yoktu. Her ulustan ziyaretçi ve gezginlerin gelip geçtiği bir alanda böyle bir olayın meydana gelmesi değişik algılamalara neden oldu.
***
Sayın Bahçeli de tepkili olanlar arasındaydı. Uzun aradan sonra ilk kez bir muhalefet lideri gibi davrandı. TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada:
“Bu bayrağın Türkiye’de, Türk bayrağına eş tutularak asılması skandaldır, aymazlıktır, rezalettir. Sayın Cumhurbaşkanı bundan haberdar mıdır? Sayın Başbakan, Çankaya’da Barzani’yle konuşurken, arkasına dönüp de nedir bu bayrak, kim koydu buraya diyebilmiş midir? Peşmerge ne zaman bayrağa sahip olmuştur?
Bizim Barzani’nin bayrağını vatan semalarında, Başbakanlık odalarında görmeye tahammülümüz kesinlikle yoktur. Bu şahıs önce PKK’ya desteğinin ve şehitlerimizin hesabını vermeli, Türkiye’ye kurduğu tuzakların bedelini ödemelidir,” şeklinde yaptığı açıklama sevindiriciydi…
Nitekim bu toplantıda uzun süre kendisini durgun ve heyecansız dinleyenler, bu sözlerle coşmuş, ayağa kalkarak kendisini şiddetle alkışlamaya başlamışlardı. Bu görüntü Sayın Bahçeli’ye bir şeyler anlatmadı mı?
Ne var ki o bu görüntünün anlamını çözmek ve algılamak yerine aniden:
“Ne olursa olsun; sonuna kadar devlet, sonsuza kadar millet, irade ve yeminimiz evet diyoruz.” şeklinde bir dönüş yapmasının sebebini anlamakta zorlandık!..
***
Sayın Başbakanın Kürdistan bayrağı ile ilgili tam tersi bir anlayışı yansıtan;
“Irak anayasasına göre, Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi, özerk bir yapıdır. Parlamentosu vardır. Başbakan’ı, bakanları vardır. Ayrı bayrağı vardır ve dünyada da bu şekilde tanınır” açıklaması görmezlikten gelinebilir mi?
Ne gariptir ki daha önceki yıllarda Türkiye Cumhuriyeti; “Kuzey Irak’ta Kürt devletinin ilanının savaş nedeni sayılacağını ” belirtmişti!..
Özerklik ilanı ile bağımsız devlete geçişin hiç de uzun bir zaman almayacağı öngörülmüyor mu? Tarih bunun örnekleriyle doluyken nasıl olur da tarihe sırtımızı ve aklımızı döneriz?
***
Sayın Bahçeli’yi anlamakta zorluk çekiyoruz!
İnişli çıkışlı bir grafik çiziyor olmasının sebebini neye bağlayacağımızı bilemez hâldeyiz! Şaşkınız!.. Gerçi TBMM’de sözünü ettiğimiz Grup Toplantısı’nın büyük bir bölümünde iktidardan yana takındığı tavır dikkatlerden kaçmadı… Kürdistan bayrağı konusunda iktidara yüklenirken;
“Bütün kötü niyetlilere, bütün korkaklara, bütün ücretli ajanlara, Türkiye’nin kuyusunu kazmakla meşgul odaklara 16 Nisan’da iyi bir ders vereceğimize inanıyorum.” açıklamasının ne anlama geldiğini anlamak mümkün mü?
Nedir bu hışım? Nedir bu galeyan?
Ve en önemlisi nedir bu çelişki?
***
Bilmem ki Sayın Bahçeli ne zaman kendi kendine “HAYIR, YETER ARTIK… DURUN!” deyip özüne dönecek?
Daha düne kadar KANDIRILDIK teranesiyle hatalarına kılıf arayanlarla bir olmaya ne zaman son verecek?
Ülkenin bekasından söz eder. Ülkenin bekası sadece onun değil hepimizin candan ve içten en önde gelen sorunumuzdur.
Sayın Bahçeli’nin unutmaması ve göz ardı etmemesi gereken asıl konu: AKP’nin cumhuriyetten yana olmayan ve milliyetçiliği benimsemeyen tavrından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğidir.
***
Anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında TBMM’de AKP grubu adına konuşan Bursa Milletvekili İsmail Aydın, mevcut anayasanın dördüncü maddesine ilişkin “Anayasanın değiştirilemez maddesini kabul etmek mümkün değildir!..” açıklamasını yapmıştı…
Bu öyle rastgele tesadüfen yapılmış bir açıklama değildi!..
Ne yazık ki bu açıklama karşısında MHP:
“Bu çok tehlikeli ve yanlış bir ifadedir,” diyerek sadece sesini yükseltmiş, yapılan açıklamanın AKP’nin değil milletvekilinin kişisel görüşü olduğu belirtilince üzerini örtmüştü.
“Bir milletvekilinin grubu adına konuşma yaptığı sırada kişisel görüşünü açıklaması mümkün mü?” sorusu sorulmamış, geçiştirmekle yetinilmişti…
***
Yaşanan bu somut örnekler basit, üstünkörü geçiştirilecek türden değil;. Devletin bekasını endişeye düşürecek önemde konulardır.
Bunun için Sayın Bahçeli’nin
“Ne olursa olsun; sonuna kadar devlet, sonsuza kadar millet, irade ve yeminimiz evet diyoruz,” sözlerini değil,
Başbakanın: “Ülkeyi tabii ki tek adam yönetecek!..” açıklamasını da dikkate alarak;
“HAYIR, Yeter Artık… Durun!” demesini bekliyoruz.
Hüseyin Yeğin
******************************************************************************************************************
HAYIR DİYEN iki (2) KİŞİ OY KULLANMAZSA bir (1) EVET OYU KULLANMIŞ GİBİ OLURLAR…
Veya
OY KULLANAN 2 (iki) KİŞİ HATALI OY KULLANIRSSA, ONLAR DA bir (1) EVET OYU KULLANMIŞ GİBİ OLURLAR…
sislioda.com
Anasayfa
