Özlemler vardır, anımsadığınızda tarihin derinliklerinde yitmek üzere olduğu kuşkusuna kapılırsınız. Özlemler vardır, sanırsınız ki artık yıllanmış, kurumuş ve çökelekleşmiş ince bir sızıdır.
Türkçemizin yerli yerinde kullanılması, özgün anlatımının canlı tutulması ve olabilirse özüne yapışmış tadına doyum olmaz niteliklerinin özgür ve bağımsız soluk alması için içimde yanıp tutuşan bir şeyler vardır. Bunların tek tek gerçekleşmesini isterim. Bir sevda ölçüsünde özlemle arar dururum. Toprağın suya gereksinimi ölçüsünde bitmez bir türlü bu arayışım.
Ama…
Özellikle son 10-15 yıl içinde dilimizin yeniden yabancı dillerin baskınına uğraması yüreğimi sızlatmıştır. İktidarın bu duruma çanak tutan girişim ve istemleri daha burkmuştur gönlümü…
***
Gerek Kazakistan’da şu sıralar yaşanan, gerekse geçmişte Azerbaycan’da yaşanmış olduğunu öğrendiğim olaylardan büyük sevinç ve kıvanç duydum. Demek ki bizden ötede yaşanan güzellikler de var!..
***
Sayın Ahmet Salih Erdoğan Erüz ile Hasan Hüseyin Aktaş’ın Facebook sayfalarında:
“Nazarbayev Rusçayı yasakladı. Mecliste Kazakça konuşulacak.” başlıklı paylaşımını büyük bir heyecanla çabucak okudum.
Bu paylaşıma: “Sayın Ahmet Salih Erdoğan Erüz ile Hasan Hüseyin Aktaş’ın Facebook sayfalarından” veya “http://www.gazete2023.com/turk-dunyasi/nazarbayev-mecliste-ruscayi-yasakladi-h73615.html” adresinden ulaşılabilir.
Ayrıca bu paylaşıma apayrı bir güzellik katan Sayın Hasan Peker Günal’ın yorumundan sınırsız bir haz duydum, mutlandım…
***
Hasan Peker Günal’ın yorumunu aşağıda aynen sunuyorum:
“1993 yılı idi. Azerbaycan’da rahmetli Haydar Aliyev’e askari danışman olarak görevlendirilmiştim. İlk birkaç gün beraberimde getirdiğim çok özel bir askeri ekiple birlikte Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı karargâhlarında askeri yapılanma ve cephedeki birliklerin son durumları hakkında bilgi aldık. Ardından 1 hafta kadar cepheyi dolaşarak birlikleri yerinde inceledik. Bakü’ye dönerek ekibimle birlikte Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin yeniden yapılanması, cephede tertiplenmesi ve karşı taarruzu esaslarını içeren bir öneri paketi hazırladık ve Sn. Aliyev’e ve devlet ricaline sundum.
Sunumu Azeri Türkçesi ile yapınca, Sn. Aliyev bazı bakanlarına dönerek, kızgın bir ifade ile Rusça bir şeyler söyledi.
Büyükelçiliğe döndüğümüzde, askeri ateşe Sn. Aliyevin bakanlara hakaretamiz ifadeler kullanarak “Türk albay geleli 10 gün olmasına rağmen Azerice konuştu; siz Azeri olmanıza rağmen hâlâ Azerice öğrenemediniz, Rusça konuşuyorsunuz!” dediğini ve bundan böyle resmi toplantılarda Azerice konuşulacağı direktifini verdiğini söyledi.
Nazarbayev’in çok takdir ettiğim Kazak Türkçesi direktifi vesilesiyle bu anımı sizlerle paylaşmak istedim.”
Hasan Peker Günal
***
Evet, demek ki bizden ötede yaşanan güzellikler de var!..
Demek ki umudumuzu hiçbir zaman yitirmemeliyiz.
Güzel Türkçemiz yaşayacak hem daha da güzelleşerek, serpilerek ve boy atarak.
Bugün olmayabilir, ancak umut dolu yarınlar bitmeyecektir.
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
