• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
20.06.2025 07:11:53
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Eğitim
Hüseyin Yeğin

Görmediğini Görmüş Gibi Anlatan Başkan!.. ‎

Eklenme Tarihi: 19 Eylül 2017 Salı
Eklenme Saati: 21:18
Okunma Sayısı: 287
Tweetle
Hüseyin Yeğin huyegin@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Görmediğini Görmüş Gibi Anlatan Başkan!.. ‎

Prof. Dr. unvanlı Diyanetin Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü anlatıyor: ‎
Babam 1921 doğumluydu. (Kendisi 1961 doğumlu) Onun hatıralarını ‎dinleyerek büyüdük. Karadeniz’in bir dağ köyünde bile Kur’an kursuna ‎gittiğimizde. Kur’an öğrenmek için gittiğimizde. Aman yarabbi! Bu ne ‎korkudur ki bir jandarma gelir de hocamızı götürür mü diye dışarıda nöbet ‎bekliyorlar. Akşam evlerine Kur’an-ı Kerim’leri götürmüyorlar. Tarlanın ‎duvarlarında herkesin bir taşı var. O taşı çekip Kur’an’ı o taşın içerisine ‎koyuyor. Kur’an-ı evine götürmesin diye!.. ‎
Ama elhamdülillah geçti bunlar. Bunlar geçti şimdi. ‎
Duruyor bir süre sesindeki şaşkınlık ve ürkeklik henüz gitmeden devam ‎ediyor: ‎
Şu anda bizim dört (4) yaşında, beş (5) yaşında, altı (6) yaşında öğrenci ‎sayımız ülkemizde elli bine (50.000) yaklaştı. Bu öğrenci sayımız resmi ‎kayıt. Dört altı yaş Kur’an Kurslarını açtık. Geçmişte her mahallede sıbyan ‎mektepleri vardı. Şimdi o sıbyan mekteplerini ihya edelim. Bu fırsatı iyi ‎değerlendirelim… ‎
‎*** ‎
Şimdi de bu yazıyı yazan Hüseyin Yeğin anlatıyor: ‎
Babam 1916, annem 1923, doğumluydu. Ben de 1948 doğumluyum. ‎Köyümüz Doğu Anadolu’nun bir dağ köyüydü. Annem babam, ikisi de dinine ‎bağlı ve dini ödevlerini aksatmadan yerine getirmek isteyen insanlardı. ‎Annem bir şeyhe bağlanmış beş vakit namazını aksatmadan kılan, zaman ‎zaman şeyhini ziyaret eden biriydi. ‎
Kendimi bildim bileli evimizde birkaç Kur’an-ı Kerim vardı. Kılıf içinde oturma ‎odası duvarının üst kısmına asılı duran Kur’an-ı Kerim dedemin hatırasıydı. ‎
Köyden kente gittiğimizde de durum aynıydı. Amcam babamdan 17 yaş ‎daha büyük ve dini ödevlerine daha çok bağlıydı. Kentteki evimize her ‎gelişinde sabah namazı vaktinden çok önce kalkar, uzun uzun namaz ‎kılardı. Bu anlattıklarım aynı zamanda dayılarım, teyzem ve halalarım için de ‎geçerliydi. ‎
Yaklaşık 1899 yılında doğan amcam dahil, ne babamdan ne de ‎annemden Kur’an-ı Kerim’in yasaklandığına ilişkin hiçbir söz işitmedim. ‎Aynı şekilde evimize gelen o dağ köyünün dinine bağlı değerli insanlarından ‎da benzeri bir söz duymadım. ‎
Gerek ilkokula gitmezden önce, gerekse ilkokul tatili dönemlerinde ‎mahallemizdeki Hocamdan (Allah rahmet eylesin) Kur’an-ı Kerim’in Arapça ‎harflerle okunuşunu öğrendim. Bilgimi artırmak için daha sonraki ‎aşamalarda kişisel çabalarım da oldu… ‎
‎*** ‎
Bu açıklamaları yapmamın nedeni bir devri İslam düşmanı göstermek ‎isteyenlerin, inanan insanların en hassas noktalarına basıp, parsa toplama ‎arzusunda oldukları kanısında olduğum içindir. Yoksa şunun bunun ‎anlattıkları doğrudur değildir, iddiasında da değilim. ‎
Onların yaşadığı benzer ortamlarda yaşayan tanıdığım insanlar bana benzer ‎olayları anlatmadı, o kadar!.. Tabii ki yaşamadıkları için anlatmadılar…‎
Üstelik sözünü ettikleri tarihi dönemleri canlı yaşamış insanların anıları, ‎onların anlattıklarından çok daha öncesini de kapsamaktadır. Ama o değerli ‎insanlar neden benzeri olaylardan söz etmediler? ‎
‎*** ‎
Yazının başındaki anıları anlatan kişi Diyanet İşleri Başkanlığına yeni ‎atanan Prof. Dr. Ali Erbaş’tır. Kendisinin bizzat yaşamadığı, ancak ‎başkalarının yaşadığını iddia ettiği anılarıyla beyni dolu kişinin Diyanet ‎İşleri Başkanlığına getirilmiş olmasını sakıncalı buluyoruz. ‎
Ayrıca aklımı kurcalayan bir sıra sorular var: ‎
Daha önce şeyh ve benzeri işlevler yüklendiğini öne sürenlerin; kendilerinin ‎ve yakın çevrelerinin hep bu tür olayları anlattıklarına tanık oluyoruz. ‎Bunların başında FETÖ’de elebaşı olan Fethullah Gülen gelmektedir. Peki ‎neden bunlar anlatıp duruyorlar? ‎
Eğer söyledikleri olaylar 1930-1950 yılları arasında yaşanmışsa neden bunu ‎sürekli olarak ve sanki daha dün yaşanmış gibi halkın önüne getirirler? ‎
Neden, “Elhamdülillah geçti bunlar. Bunlar geçti şimdi.” derken adeta ‎daha dün olmuş bir olayı anlatıyorlarmış gibi bir tavır takınırlar? ‎
Bir de…‎
Sıbyan Mektepleri ne demektir? ‎
Sıbyan Mektepleri Osmanlıyı nasıl ihya etmiştir ki bu çağda kalkıp ona geri ‎dönelim? Ve bunları anlatanlar neden 4-6 yaş grubu çocukların arkasına ‎düşmüşlerdir? ‎
Din her devirde ve her toplumda, ayrıca her toplum katmanları arasında ‎etkinliğini sürdüren bir olgu olmuştur. Din öğretilerinin bu dünya dışında ‎ölüm sonrası öbür dünyaya hitap ediyor olması etkinliklerini ve önemini kat ‎kat artırmaktadır. ‎
İşte bunun içindir ki din sömürüsünün kapısı aralandı mı kolay kolay ‎kapanmayacaktır. Din sömürüsünün hiç bıkmadan ve utanmadan, arsızca ‎sürdürüldüğüne tarih tanık olmuştur. Hangi tür toplum olursa olsun, küçük ‎farklarla sonuç değişmemiştir. Ancak tarihin tanıklık ettiği benzeri ‎olaylardan toplum büyük zarar görecektir. ‎
‎*** ‎
Eleştirip yerden yere vurdukları dönemlerde Diyanetle ilgili çıkarılan birkaç ‎kanunu anmak ilginizi çekecektir: ‎
‎3 Mart 1924 tarih ve 429 sayılı Kanun’da Diyanetin görevi açıklanmıştır. ‎
‎1927 Yılı Bütçe Kanunu’nda, 71’i merkezde olmak üzere toplam 7172 adet ‎kadro tahsis edilen Diyanet İşleri Reisliği’nin merkez ve taşra teşkilatlarının ‎idarî yapısı da ilk defa belirtilmiştir.‎
‎22.06.1935 tarihli RG’de yayımlanan 2800 sayılı kanunda, diyanet teşkilatın ‎yapısı, kadro durumu, merkez ve taşra görevlilerinin nitelikleri ve tayin ‎usulleri belirlenmiş, her vilayet ve kazada bir müftü bulunacağı hükme ‎bağlanmış, müftü seçimi usulü belirlenmiştir. ‎
Daha var… Ama şimdilik yeter… ‎
‎*** ‎
Bir devri yerin dibine sokmak için yalan ve iftira kaynaklı olabilecek anılar ‎dizisine sığınmak doğru mudur sizce? Eğer bunlar yalan ve iftira ise bu ‎yalan ve iftiraların hesabını vermeyecekler mi? Görmediğini görmüş gibi ‎anlatanın hesabı nice olacaktır? ‎
Bu dünyada olmasa bile elbet Allah’ın huzurunda bunların günahından ‎kaçamayacakları inancındayız. ‎

Hüseyin Yeğin ‎

sislioda.com ‎

Etiketler:
Ali Erbaş dağ köyü Diyanet Kur'an-ı Kerim
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Çizgi’m Asgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı bunalımıyla...
Çizgi’m
Bilmek İstiyorum Yaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim ben...
Bilmek İstiyorum
Mevlana’dan Deyişler Ey altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam, Nihayet sana...
Mevlana’dan Deyişler
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “”””””” Kıbrıs gazisi, can arkadaşım, dostum ve bir kardeş gibi sevdiğim güzel insan E. P. Kd. Al...
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1  “””””””

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net