Ey benim güzel Türkçem!
Sevdiklerimle oynaştığım cıvıl cıvıl bahçem…
Ey benim kimsesiz ve talihsiz dilim.
Yılların acısını yüklenmişsin diye mi?
Her yanın olmuş dilim dilim…
Neden bırakmazlar seni ağzımdaki tadında?
Ne kadar çok düşmanın var böyle?
Sağında, solunda, önünde ardında…
Nasıl görmezden gelmişsin dostların talanlarını?..
***
Ey benim güzel Türkçem!..
Sevdiklerimle oynaştığım cıvıl cıvıl bahçem…
Seni yok edip sefa sürmek isteyenler.
Gücünü elinden alıp defterini dürmek isteyenler.
Cenazenin kılındığını görmek isteyenler.
Görmez misin doldurmuşlar her yanını…
Talan etmek isteyip de dünlerini ve yarınlarını…
***
Ey benim güzel Türkçem!..
Sevdiklerimle oynaştığım cıvıl cıvıl bahçem…
Delik deşik etmiş her yanını cahiller,
Söylemeye hasret kalmış diller.
Bülbüle sevdalı güller.
Arayıp durmaktayken seni.
Hainler almış dününü elinden!
Nasılda sineye çekmişsin onların yalanlarını…
***
Ey benim güzel Türkçem!..
Sevdiklerimle oynaştığım cıvıl cıvıl bahçem…
Yıllardır bilmez misin?
Yabancı dilden medet umanlar.
Dilimizin dışında zenginlik var sananlar.
Dün olduğu gibi bugün de önüne gelene kananlar.
Çaputla tıkamışlar açılan deliklerini!..
Kara bulutlar kaplamış her yanlarını!..
***
Ey benim güzel Türkçem!..
Sevdiklerimle oynaştığım cıvıl cıvıl bahçem…
Özenti kumkuması kendini bilmezler varken.
Nasıl kurtuluruz Farsçadan Arapçadan?
Geçmişteki Fransızcadan!
Bugün sokaklarımızı parselleyen İngilizceden…
Söyle nasıl dağıtırız beynimize sinmiş inlerini?
Ve nasıl keseriz bunların önlerini?
***
Ey benim güzel Türkçem!..
Sevdiklerimle oynaştığım cıvıl cıvıl bahçem…
Görünen o ki elbirliği etmeden kurtuluş yok…
Kapanan kapının sürgüsüne açılış yok.
Türetilen sözcük yok, yeni buluş yok.
Hastalığı yok etmeden taşradan geliş yok.
Haydi gelin can olalım, canan olalım.
Öz aşımızdan beslenelim…
Tatlansın dilimiz biz bizle sarmaş dolaş kalalım.
Kaldırıp yüzlerine savururken yıllanmış kinlerini…
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
