Ayrıcalığı çoktur Cumhuriyet Bayramı’nın!..
Her şeyden önce tek Ulusal Bayramımızdır. Yasada tanımlanan Cumhuriyet Bayramı’ndan başka ulusal bayramımız yoktur!
Peki!..
Yerli yerince, yeterince kutlayabildik mi tek ulusal bayramımızı?
Onun adına yaptıklarımızı içimize sindirebildik mi?
Ve çocuklarımıza bu günün onurunu yaşatabildik mi?
Türk vatandaşları andıkça bu günü başlarını dik tutup göğüslerini şişirerek biz de varız diyebildiler mi?
***
Ayrıcalığı çoktur Cumhuriyet Bayramı’nın!..
Başkentte bir gün önceden saat 13.00’te yirmibir pâre top atışı ile başlayan tek bayramımızdır Cumhuriyet Bayramı…
Yani 28 Ekim günü saat 13.00’te başlayıp ertesi gün saat 24.00’e kadar yaklaşık 1,5 gün süren tek bayramımızdır.
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) denilen kuruluşun Bolu Koordinatörü Kadir Küçük 29 Ekim günü Twitter hesabından bakın neler anlatmış:
“1000 yıllık medeniyeti unutturup Cumhuriyet adını verdikleri rejimle bizlere bugünü bayram diye kutlattırıyorlar.”
Şöyle devam etmiş:
”29 Ekim 1923’de İslam Medeniyetini bitiren, yerine Batı Medeniyeti denen şeyi Müslüman üzerinden kurgulayan zihniyeti kınıyorum.”
Bu ısrarlı istemlerini dile getirirken uyanmaya çağırmış yandaşlarını!..
Anlaşılan o ki bilimsel tarihten epey ırak kalmış bu kişi beğenmemiş Cumhuriyeti… Onun sunduğu nimetlerden yararlanırken sivri diliyle yalanlar dizmekten geri durmamış!
Ötede:
Ordu’nun Perşembe İlçesi’nde yurttaşlar jeneratör ve cep telefonları ışığında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamış!..
***
Ayrıcalığı çoktur Cumhuriyet Bayramı’nın!..
Cumhuriyet, insanlarımızı padişahın kulları olmaktan kurtarıp özgür bireyler hâline getirmiştir. Egemenliği kayıtsız ve koşulsuz millete emanet etmiştir.
Cumhuriyet Bayramını kutlamamızın en önemli sebeplerinden birkaçıdır bunlar… Bundan olacak denmiştir ki:
”Cumhuriyet fazilettir.”
Ama geldiğimiz noktada garip şeyler olmaktadır. Cumhuriyetin ayrıcalığı izbe köşelere itilmektedir.
Balıkesir Belediye Başkanı’nın istifa konuşması ibretliktir, bir tehlikenin habercisidir ve bir uyanışa çağrıdır. Der ki Sayın Ahmet Edip Uğur:
”Millet iktidarından Devlet iktidarına mı dönüşüyoruz?”
Bu sorunun ardından çok vahim şu açıklamaları yapar:
”…Ailenize ve evinize kadar ulaşan baskılar ve tehdide varan müdahaleler var… Bu katlanılacak durumun ötesine geçmiştir…”
Acıdır, üzücüdür ve acayip kokular gelmektedir sağdan soldan…
***
Ayrıcalığı çoktur Cumhuriyet Bayramı’nın!..
Her şeyden önce Türkiye’nin içinde ve dışında Devlet adına tören yapılan tek bayramımızdır Cumhuriyet Bayramı…
Ve ben…
29 Ekim günü evde yalnızım…
Çoluk çocuk uzaktalar, yurdun bir başka köşesinde…
İlk çoluk çocuğa açtım telefonu karşılıklı kutladık bayramımızı. Atatürk’ü dillendirdik bir süre.
Sonra,
Öğlene doğru televizyonlara bakayım dedim kendi kendime. Çünkü son yıllarda kutlamaların tadı kalmamıştı! Hiç olmazsa ekranda gördüklerimle az da olsa gözlerim doysun istiyordum.
Rastgele açtığım ilk kanalda “FETÖ’de çatlak mı var?” sorusu tartışılıyordu.
Bir başka kanalda “Minnacık, küçücük çocukların Kur’an tilaveti” vardı.
Bir başkasında “Acılı lahana turşusu” özenle anlatılıyordu.
Bir başkasında günlük dizilerden biri oynuyordu.
Bir diğerinde “Hamurdan nasıl tasarruf edilir?” sorusu yanıtlanıyordu.
Bir diğerinde yarışma programı vardı.
Ve belki garip bulacaksınız ama bir diğerinde de Cumhuriyet Bayramı’nda Yunanlıların Sakız Adası’nın doğal güzellikleri sunuluyordu.
Diğer kanallarda gezinmekle bir şey elde edemeyeceğim kanısına varınca TRT-1‘i açtım. Mutlaka Cumhuriyet Bayramı ile ilgili görüntüler yakalarım umudu içindeydim.
Ne gördüm biliyor musunuz?
Bir kovboy filmi vardı. Adı Tripple Kasabası!..
“Pes, dedim, her şeyi beklerdim ama bunu asla değil…”
Cumhuriyet Bayramı’nda ve Devletin kanalında bizi en büyük düşmanı olarak gören ABD’nin kovboy filmi... Cumhuriyete en büyük hakarettir bu.
Allah aşkına yok muydu bir Türk filmi? Yok muydu Kurtuluş Savaşı’na ait bir film?
***
Ne dersiniz yerli yerince, yeterince Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamış mıyız?
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
