ABD’den birbiri peşi sıra, salvolar hâlinde saldırılar geliyor. Hedefte Türkiye var! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var!..
Önce… Aslına bakarsanız daha öncesi de var. Hem de çok!..
ABD’nin Suriye ve Irak’ta çevirdiği oyunlar, PKK ve onun birimlerine verilen akıl almaz destekleri.
Ortada hiçbir şey yokken çıkarılan vize krizi…
Cumhurbaşkanı ve başbakana verilen randevularda küçümseme…
Hatırlarsınız bir ara beyzbol sopası göstermişlerdi bize!..
Türk Askerinin başına çuval geçirme utancını yaşatmışlardı bize ki tarih boyunca unutamayacağımız…
Ve daha çok şeyler!..
***
ABD’nin ünlü televizyon kanalı ABC’de “Designated Survivor” adlı bir dizi yayımlanıyor. Bu dizinin 7. Bölümü doğrudan doğruya Türkiye’yle ilgili. Dizide FETÖ elebaşı benzeri Nuri Şahin adlı bir kişi var. Şahin soyadının kullanılması elbet tesadüf değildir. FETÖ elebaşının Abdülfettah Şahin mahlasını kullandığını bilmeyen mi var?
Dizide işte bu kişinin Türkiye’deki darbe girişiminden sorumlu olmadığı işleniyor. Bu kişiyi ABD Başkanı ile görüştürüyorlar. Bir de Türkiye’nin NATO’dan çıkma girişimleri ve gelişen olaylar ele alınmış… Yani günümüzde yaşanan olayların benzeri, hatta neredeyse aynı…
***
Rıza Zarrab!..
Uzun vadeli planlarının ardında ABD’de tutuklu yargılanan Rıza Zarrab da var!..
Türkiye’ye karşı kurulan planlı ve inceden inceye dokunan haince bir kumpas… Bizimkiler daha yeni uyandılar da ABD’ye üst üste NOTA vermeye başladılar. Ama gelişmeler onu gösteriyor ki Zarrab itirafçı olmuş ve iş zıvanadan çıkmış gibi!.. Yakında kokusu gümbür gümbür ortalığa yayılacaktır. Hayırlısı olsun bakalım sonu nasıl noktalanacak?
***
Şimdi de ABD melanet işleri için NATO’yu aracı kılmış!.. NATO konusunda gelin biraz geriye gidelim. Ama öyle uzunca değil, kısa kısa…
2. Dünya Savaşı henüz bitmiş her yanda barış esintilerinin izleri var. Ülkeleri yerle bir olanlar savaşın yaralarını sarıyor, kin ve düşmanlıklar bir yana bırakılmış…
Ama…
Rusya’nın Türkiye üzerindeki siyasi baskı ve tehditleri savaş sonrası artmaya başladı. Boğazlar üzerinde edepsizce hak iddia ediyorlar! Ayrıca Kars ve Ardahan’ı istiyorlar. NATO kurulmuş, ama bizi alacak gibi görünmüyorlar.
Uzak doğuda savaş bitmemiş. Çin, Kore’yi işgal edince BM’ler devreye giriyor: Başta ABD olmak üzere batılı ülkeler Kore’ye asker gönderirler. Biz de savaşın başında 5.726 asker göndeririz. Daha sonra bu sayı 21.212 olur. Kore savaşı boyunca Türk Askeri destanlar yaratır. Olmazları olur kılar ve Kore’nin işgalden kurtarılmasında çok büyük bir rol üstlenir. 724 şehit veririz ve 1952 yılında NATO’ya gireriz.
Yani NATO’ya kanımızla, canımızla ve cesaretimizle gireriz. Yüreğimizi ortaya koyarak gireriz…
Rusya’ya karşı bir koz olmaktan öte işimize yaramayan, bizi uygarlık alanında ileri gitmekten daima geri tutan, hatta yeri geldiğinde engelleyen, ulusal çıkarlarımızı baltalayan ABD ile böyle yakınlaşırız.
***
İşte sözünü ettiğimiz bu NATO bize karşı iğrenççe oynanan oyunlara aracılık yapıyor. ABD’nin maşası olmuş!..
Norveç’te NATO Müşterek Harp Merkezi’nde yapılan tatbikatın son aşamasına girilmiş. Düşman ülke liderleri fotoğraflarının arasına Mustafa Kemal ATATÜRK’ün resmi de yerleştirilmiş! Ayrıca tatbikat içerikli sosyal medya çevriminde Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN adına sahte bir hesap açmışlar. Bu hesaptan düşman kuvvetlerini destekleyen paylaşımları su gibi akıtırlar… Olanlardan haberli olunca o tatbikatta görevli 41 askerimizi geri çekeriz.
Yani Atatürk ve Recep Tayyip Erdoğan NATO düşmanı gösterilmiş. Bunun diğer bir anlatımı “Türkiye NATO’nun düşmanı,” demektir.
***
Yapılanları lanetliyor ve şiddetle kınıyoruz.
Kabul edilemez iğrençlikte tezgâhlanan bu oyun sonrasında NATO’dan özür üstüne özürler yağmaya başlamıştır. Bu işe karışan iki kişiyi ayırdıklarını söylerler.
Ama…
Olan olmuştur.
Verilmek istenen mesaj gayet açık bir şekilde verilmiştir.
NATO’ya karşı ters ve dik duranların sonlarının NATO’nun hedefine DÜŞMAN olarak oturtulacağı mesajı dünya kamuoyuna da iletilmiştir.
Özür dilemelerin verilen mesajları geri alacak gücü yoktur.
Tabii ki işler bu hâle birden bire gelmemiştir.
AKP’nin ödün verici ve beceriksiz siyaseti sayesinde bu noktada bulunmaktayız.
***
Askerlerimizin başına çuval geçirme olayına anında karşılık vermeyerek suskun kalmamız.
Şimdiki cumhurbaşkanımızın bir zamanlar Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanı olduğunu açıklanması.
PKK ile çözüm süreci ya da barış süreci adında bir süreç başlatmamız.
Bugün PKK’nin bir kolu olarak düşman gördüğümüz PYD/YPG’nin bir zamanlar ülkemiz sınırlarından geçmesine izin vermemiz.
Suriye ve Irak’ta yürütülen politikalarda hata üstüne hata yapmamız.
Cumhurbaşkanımızın ABD’ye zoraki seyahati ve 4 ay beklenen bu görüşmenin sadece 20 dakika sürmesine siyasi nezaket ölçüleri içinde de olsa ses çıkarılmaması.
ABD’nin Cumhurbaşkanımızın korumalarına yaptığı uygulamalara birkaç itirazın ötesine geçmeyip suskun kalmamız.
Ortada hiçbir olumlu sebep yokken ABD’nin başlattığı vize krizini iyi yönetemememiz.
Üstüne üstlük vize krizi sonrası Başbakanın kalkıp ABD’ye gitmesi.
Hepsi ama hepsi birbiri üstüne gelen/yapılan hatalardır.
***
Taşı gediğine koyamayacak denli deneyimsiz kişilerle dış politikanın yürütülemeyeceği; ayrıca siyaset arenasında argo sözcükler kullanarak dış politikada etkili olunamayacağı henüz anlaşılamadığından öyle görünüyor ki Türkiye’yi daha çok badireler beklemektedir.
Açıklama:
Her kula nasip olmayan mucizevi başarılarıyla milletimize defalarca sevinç, onur ve gurur yaşatan Naim Süleymanoğlu’na Yüce Allah’tan rahmet, acılı ailesine, yakınlarına ve Milletimize sabırlar diliyorum.
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
