Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinde korkunç bir saldırı oldu!..
Dört öğretim görevlisi hayatını kaybetti, üçü de yaralı…
Saldırgan da aynı Fakültede öğretim üyesi!..
Elini kolunu sallayarak çıkarken polisler tarafından yakalanan saldırgan, sorgusu sonrasında tutuklandı.
Bu tür ve boyutta yaşanan dehşet verici katliam üniversitelerimizde bir ilk!..
***
Duyduğumuzda gerçekten ürperdik. Önceleri şaka ya da oyun sandık! Ancak gerçek olduğunu anladığımızda derin bir acının bitmeyen girdabında yuvarlanır olduk.
Hani:
Üniversitelerimiz; ülkemizi aydınlatacaktı, onu karanlıktan çekip çıkararak çağdaş uygarlığın üzerine taşıyacaktı?
Hani:
Üniversitelerimiz uygarlığımızın temel taşıydı? Bizi çekip çevirecek insan olmamızda, başımızı dik tutmamızda bize yardımcı olacaktı?
İçimiz kaygıyla dolmuş, bakışlarımız değişmiştir. Bu olan biten olayların sebebi nedir?
Biz mi yanlış hesap peşindeyiz?
Yahut kendimizi mi aldatmadayız bunca yıl?
Üniversitelerimizin hâli nedir böyle?
***
Üniversitelerimizde:
Öğretim görevlileri canlarına kıyacak kadar birbirlerine düşman olmuşsa.
Bilim peşinde koşmaktan öte gailesi olmamaları gerekenlerin yüreklerine kin, nefret ve anlaşmazlık tohumları serpilmişse.
FETÖ’cü suçlamaları ve şikâyetler serisi ardı arkası kesilmeden almış başını gidiyorsa.
Acayip görüntülü, pejmürde kıyafetli öğretim üyeleri birbirini yiyip durmaktaysa.
Ne olacak ülkemizin hâli?
Ya umutlarımız?
Ya çocuklarımızın geleceği?..
***
Bir anlaşılmaz olmuş üniversitelerimiz!..
***
Üniversitelerimize bakıp duran Anayasamız der ki:
“Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda yapılacaktır.”
”Çağdaş bilim ve eğitim esasları göz önüne alınacaktır.”
”Milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirilecektir.”
”Devletin gözetim ve denetimi sürüp gidecektir.”
Anayasa hükmünün yerine getirilip getirilmediğini değerleri okuyucuların takdirine sunuyoruz.
***
Her olayın birden çok sebebi olduğu gibi bu katliamın da birden çok sebebi vardır.
Ayrıca sebeplerin doğurduğu sebepler vardır.
Kişisel görüşümüz odur ki:
Yükseköğretim Kurulu; partili bir Cumhurbaşkanınca atanan üyelerle ve yine partili bir Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden oluştuğu sürece,
Dekanlar partili bir Cumhurbaşkanının seçtiği ve atadığı Yükseköğretim Kurulu tarafından seçilip atandığı sürece,
Rektörler partili bir Cumhurbaşkanınca seçilip atandığı sürece,
Üniversitelerde sorunlar bitmeyecektir. Hatta bitmesi bir yana gittikçe zaman içinde artarak çözülmesi imkânsız bir yumağa dönüşecektir.
***
Daha unutmadığımız, belleğimizde yer tutan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Profesör Ahmet Ağırakça’nın:
“Ben Genel Başkanımızın Mardin temsilcisiyim.” sözleri anılarımızda taptaze durmaktadır.
Bu Rektör ki kendini bir İslam alimi olarak tanıtmış ve Arap şeyhi gibi giyinmiş:
”Sarık bize daha uygun.” demekten zerrece gocunmamıştır.
İşte bu ya da benzeri anlayış ve uygulamanın sonucu bir patlamadır Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde yaşanan katliam…
***
Eğer,
Her yanı imam hatiplerle dolduran devlet!
İmam hatiplerin “deizm”e kaydığı dedikodularıyla oyalanırsa.
Ve üniversitelerimizin, herkesin başına buyruk kesileceği kurumlar zinciri hâline gelmesine ses çıkarmazsa.
Osmangazi Üniversitesinde gerçekleştirilen katliamı çok yönlü araştırmaz ve gereken önlemleri almazsa.
Kim bilir daha nice olaylara tanıklık edeceğiz?
***
Saldırı sırasında hayatlarını kaybeden öğretim üyelerine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm üniversite çalışanlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz.
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
