BAŞKANLIK ve JİRİNOVSKİ

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı der ki:
“…başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölünme riski var!”
Başka hiçbir şeye gerek yok! Sadece bu yargı dahi ülkemizin içinde bulunduğu durumun boyutlarını ve yüz yüze geldiği vahameti göstermeye yeterlidir.
Başbakanlık koltuğunda oturan bir kimseden böyle bir söz duymak büyük bir talihsizliktir. Üst konumda bulunan bu yöneticinin böyle bir yaklaşım ve sorumluluk anlayışı sergilediğini görmek gerçekten ibret vericidir.
***
Bu sözlerin söylenmesinde iki olasılığın varlığı kabul edilebilir.
Birincisi: Bu sözler; TEHDİT, KORKUTMA, ÜRKÜTME, TEDİRGİNLİK YARATMA amaçlı söylenmiştir. Eğer bu olasılık doğruysa elde edilmek istenen; bu sözlerle pipiriklenen halkın oylarını kapmak/almak, yahut halkı gerçek iradelerinin dışında oy vermeye zorlamak olabilir.
İkincisi: Gerçekten ülke bölünmenin eşiğine gelmiştir. Hem öyle bir gelmiştir ki durdurmanın imkânı kalmamıştır. Başbakan düzeyinde bunun halka açıkça duyurulması Türkiye’nin TURUNCU ALARMA (savaş öncesi alarm durumu) geçmesi demektir. Bir ülkenin bir savaşa maddi ve manevi tüm değerleri ve varlıklarıyla birlikte katılması gerektiği düşünülürse, yapılan BİRLİĞE ÇAĞRIDIR. Başbakanın birliğe çağrıdan kastı ise Sayın Cumhurbaşkanını BAŞKAN seçtirmeye çalışmaktır. Yani denmek istenmektedir ki: “Siz BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRİN gerisine karışmayın, biz ne gerekiyorsa yapar, ülkenin bölünmesine engel olur, işleri düzene sokarız.” (Sanki 15 yıldır ülkeyi başkaları yönetiyormuş gibi!..)
Birinci olasılık doğru ise: Yapılan demokrasiyi ayaklar altına almaktır. Artık yapılanın insanlık dışı olduğunu, siyaset etiğine aykırı ve ülke çıkarlarına ters sonuç vereceğini söylemeye gerek yoktur.
İkinci olasılık doğru ise: En azından Sayın Başbakanın görevini yapmadığı ve ülkeyi felaketler eşiğine sürüklediği sonucu çıkacaktır. Büyük bir suçtur!.. Bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Söylenenler doğru ise; olup bitenler Devletin bir bütün olarak sorumluluğunda bulunan işlerin askıya alındığının kanıtlarıdır. Ülkeyi böyle bir duruma sürükleyenlerin artık ülkeyi yönetme hakları ortadan kalkmış demektir ki yapacakları ilk iş onurlarıyla istifa edip ayrılmaktır.
Bu ülke hiçbir zaman sahipsiz değildir, sahipsiz de kalmayacaktır…
***
Sayın Başbakan “Başkanlık gelirse Türkiye bölünür.” diyenlere ateş püskürtmektedir. Der ki:
“Başkanlık gelirse DEĞİL, başkanlık gelmezse Türkiye’nin bölünme riski var!”
Bu sözleri duyunca ister istemez Rusya’nın Liberal Demokrat Parti (LDPR) Başkanı Vladimir Jirinovski‘yi anımsadık. Kendisi hakkında kısa bilgi sunmak isteriz:
Vladimir Jirinovski aşırı RUS milliyetçisidir. YAHUDİ asıllıdır.
“Bir Ermeni karşılığında en zengin beş Azeri ortadan kaldırılmalı. Bakalım sonra ne yapacaklar?” diyen biridir.
Bu kişinin Türkiye’nin çıkarlarını kolladığını düşünebilir misiniz?
Sanırım başka hiçbir ek bilgiye gerek duymadan “Hayır!” dersiniz. Biz de aynı görüşteyiz. Eğer Türkiye’yi kollar sözler sarf etmişse mutlaka yalan söylüyordur ve bir yerlerden büyük beklentisi var, demektir.
***
İşte bu kişinin, yani RUS siyasetçi Vladimir Jirinovski‘nin Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında şaşırtıcı değerlendirmeleri ve önerileri vardır. Şöyle der:
“Şu anda Türkiye ayakta. Ama eğer Erdoğan’ı diğerleri gibi aradan kaldırırlarsa o zaman Türkiye dağılır!..
Bir başka söyleşisinde:
“Erdoğan’ı desteklememiz lazım. Erdoğan bizim adamımız, onu kimse devirmeye cesaret edemez.” der.
***
Değerlendirmeleri siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.
Ancak şu kadarını söylemekte sakınca görmüyoruz. Başkanlık sistemi üzerindeki çekişmeler nedeniyle ülkemizin daha çok kaybedecek ne zamanı vardır ne de gelişen iç ve dış koşullar buna müsaade etmektedir.
Akılcı, bilimsel tutum ve tavırlar öne çıkarılarak Başkanlık istemleri bir kenara itilmeli, Devlet adamları ülkenin öncelik isteyen konularına yoğunlaşmalıdır.

Hüseyin Yeğin

sislioda.com