Döviz nasırına basmışlar gibi ayaklandı birden. Dört nala koşuyor!
İçte ve dışta yaşadığımız sorunlar üst üste binip katmer katmer kalınlaşıyor.
İktidar çaresiz, eli kolu bağlı.
Tam bu sırada:
”Altınla borçlanın!” diye bir ses duyuluyor.
Sayın Cumhurbaşkanı ikna etmeye çalışır bir tavırla iş dünyasını “altına” doğru yönlendiriyor. ABD’den mi, yoksa Dolardan mı rahatsız? Dikkatli bakışlar bile gerçeği ayırt etmekte zorlanıyor!..
***
Bir yanda Cumhurbaşkanı, bir yanda Başbakan!
Açılış adı altında toplantı üstüne toplantı yapıyorlar. Yahut yapılan bir toplantıya katılıp seslerini oradan duyurmak istiyorlar.
Anlatıp durduklarının genelde etkisiz kaldığını gördüklerinde ses tonları değişiyor, şiddeti artıyor ve yeni arayışlara kapı aralıyorlar.
Ve dolar kendi çizgisinde yükselişine devam ediyor
***
Bahçeli’ye gelince!..
Öteden beri ne yaptığını ve neden yaptığını yandaşlarına bile anlatabilmekten hayli uzak bir tavır sergiliyor.
Önemli oranda güven yitimine uğramış bir lider.
Sevenlerinin çevresini boşalttığını, garip ve acımasız bir yalnızlığın içine doğru itildiğini söyleyenler var.
Üstelik, senli benli olduğu kimselerin bakışlarına yerleşen anlamın değiştiğini, tavırlarındaki içtenliğin yok olduğunu, gülen yüzlerinde garip ve anlaşılmaz bir tedirginliğin baş gösterdiğini bizzat kendisi anlar olmuş.
Öyle diyorlar!..
Bahçeli’nin alışık olduğumuz hırsı bile değişmiş onu ikide bir dürtükleyip durmakta…
***
İşte böyle bir anında Sayın Bahçeli:
”Erken seçim!” diye bas bas bağırıp durduğunda kıpkırmızı olmuştu yüzü. Hırsından mı, kızgınlığından mı? Her neyse kolunu yukarı doğru kaldırıp salladığında yüzüne oturan kan kırmızılığı sanırız sağlığı için iyi bir işaret değil!
Neden böyle?
Kılıçdaroğlu-Akşener görüşmesi panik mi yarattı?
ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsünün Suriye’yi bombalamasına üzülmesinin arkasından Dışişlerimizin sanki acelesi varmış gibi bombalamayı onaylaması üzerine daha da çok rahatsız mı oldu?
”Erken seçimin 26 Ağustos 2018 tarihinde yapılmasını önerirken nedir Bahçeli’yi paniğe uğratan?
İttifak ortağı seçimlerin zamanında yapılacağını defalarca dile getirdi. Bundan haberi yok mu?
Yoksa yoksa!..
Sayın Meral Akşener geceleri uykusunu kaçıracak duruma mı getirmişti onu?
***
Gözlerini kapadığında Meral Akşener’in gerçek olmayan görüntüsü.
Birileriyle bir şeyleri tartıştığında Meral Akşener’in sesi.
Bir yerlere gittiğinde onu yalnız bırakmayan Meral Akşener’in silueti.
Ve daha bilmediğimiz kurgu ve kuruntular mı içten içe onu kemirip duruyordu?
Yahut!..
Çok kısa bir süre içinde ittifak ortağının yansıyan bir sesi mi olmuştu? Yani danışıklı döğüş!..
***
Merak ettiğimiz bir şey daha var:
Anayasa değişikliği AK Parti ve MHP ortaklığı ile referanduma götürülmedi mi?
İki partinin şaibeli oyları ve YSK’nun benzeri görülmemiş tutum ve kararı sonucu zar zor kabul edilmedi mi?
O zaman tarih 16 Nisan 2017 idi… Yani yaptıkları Anayasa değişikliğinin üzerinde ancak bir yıl geçmiş…
Şimdi ortaya çıkıp bir yıl önce yaptıkları Anayasa değişikliğinin seçimlerle ilgili tarihini bir daha değiştirmek istiyorlarsa bunun adı nedir?
Açıklayalım:
Bir yıl sonrasını dahi görmemektir.
Anayasa değişikliği kapsamında bir yıl önce yaptıklarını bir yıl sonra değiştirmek isteyen kafanın bu ülkeyi yönetmeye hakkı yoktur. Bu anlayışın ne ölçüde başarılı olacağını değerli okuyucularımın takdirine bırakıyorum.
***
Sonuç ne olursa olsun!
Ve alınacak karar neyi gösterirse göstersin!
Sayın Bahçeli hangi tarihi işaret ederse etsin.
Eğer erken seçim olacaksa bu ülkenin hayrına bir sonuç almamızı şimdiden içtenlikle umut ediyorum.
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
