Zor yazı!..
Yapmamız gereken, özünde bilinmezliklerle örülü yaratılışa bilimin ve aklın verileriyle bakabilmektir. Ama bu bakışın aralıklarına değişmez nitelikli dinsel kaynakların ne dediğini de serpiştirebilmektir.
Yani değişmez nitelikli dinsel açıklamaları bir kenara itmeden…
Ama onun dediklerini de olduğu gibi alıp “Tamam, bu budur!” deyip durağan bir yapıya izin vermeden; araştırarak, inceleyerek bir şeyler bulmaya çalışarak…
Bilim ve din zaman zaman çeşitli nedenlerle çelişebilir, çatışabilir de… Yahut eksik incelemenin ve beraberinde getirdiği sorunlar tam anlamakta zorlanılabilir. Çelişkilerin çatışması diyebileceğimiz türden sorunların yaşanması karşısında tedirgin olmamak gerekir. Çünkü çatışmanın özünde var olan oluşumlar eninde sonunda bulmamız gerekenleri bulmamızda bize yardımcı olacaktır.
***
Değerli okuyucularım!
Hepinizin bilgi hazinesinde yaratılışla ilgili depolanmış veriler vardır. Olabilir ki bunlardan bir kısmı hatalıdır. Hatalı olguların üzerine kurulan yapının daha büyük hatalar taşıyacağını kabul edeceğinizi umarım. Yaratılışla ilgili Kur’an-ı Kerim’deki ayetleri okurken size önerimdir:
Takıntı veya inatçılık türünden yaklaşımlarınız varsa kısa bir süre de olsa onlardan uzaklaşınız. Bu yolla çok şeyler kazanacağınıza tanıklık edeceksiniz…
***
İnsan Topraktan mı Yaratılmış?
Topraktan yaratılmış olduğumuz konusu Kur’an-ı Kerim’de açıkça geçmektedir.
Ama sadece toprak değil!.. Yaratılışla ilgili daha değişik madde veya oluşumlar da açıklanmaktadır. Yaratılış konusunda Kur’an-ı Kerim’de verilen ve farklı olan diğer verilerin özel anlamlar taşıdığında kuşku yoktur. Bu ya da bu konuya ilişkin benzeri açıklamaları ve Allah’ın insanlardan istediğini ayetlerden çıkarıp sizlere sunmaya çalıştık. Kısa bir zaman aralığında böyle bir çalışmanın nitelikli olmayacağının bilincindeyiz. Bu kısa ve öz bilgi sunumunda inşallah önemli hata yapmamışızdır…
***
Yaratılış Bir Anda Olup Bitmemiştir. Her Yaratılış Kendine Özgü Bir Süre İçinde Tamamlanmıştır.
Göklerin ve yerin yaratılışının altı (6) gün sürmesi:
اِنَّ رَﺑَّﻜُﻢُ اﻟﻠّٰﻪُ اﻟَّﺬٖى ﺧَﻠَﻖَ اﻟﺴَّﻤٰﻮَاتِ وَاﻟْﺎَرْضَ ﻓٖﻰ ﺳِﺘَّﺔِ اَﻳَّﺎمٍ
A’raf-54 – Rabbiniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı…
Yunus Suresi 3. ayet, Hud Suresi-7. ayet, Hadid Suresi-4. Ayet…
Bunların dışında bazı ayetlerde “gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri” şeklinde geçmektedir ki Furkan Suresi-59 ayet, Secde Suresi-4 ayet ve Kaf Suresi-38. ayet bunlar arasındadır.
***
Yer İki Günde Yaratılmıştır:
ﺧَﻠَﻖَ اﻟْﺎَرْضَ ﻓٖﻰ ﻳَﻮْﻣَﻴْﻦ
Yeri/arzı iki (2) günde yarattı. Fussilet Suresi-9. ayet.
***
Allah katındaki gün kavramının bildiğimiz günden farklı olduğunu bizzat Kur’an-ı Kerim açıklamaktadır.
Hac Suresi-47 ayette :
وَاِنَّ ﻳَﻮْﻣًﺎ ﻋِﻨْﺪَ رَﺑِّﻚَ ﻛَﺎَﻟْﻒِ ﺳَﻨَﺔٍ ﻣِﻤَّﺎ ﺗَﻌُﺪُّون
Hac-47…Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.
Tabii ki burada geçen yıl/sene kavramının bildiğimiz yıl/sene olup olmadığı üzerinde de düşünülebilir. Özellikle “sizin sayacaklarınızdan ﻣِﻤَّﺎ ﺗَﻌُﺪُّون ” kavramının kullanılmış olmasına özel bir anlam yüklememiz gerektiği kanısındayız.
***
“İnsan Neden Yaratıldı?” Sorusunun Cevabını Hemen Vermek Aceleciliktir.
Ali İmran Suresi-59. ayet: “İnsanın ﻣِﻦْ ﺗُﺮَابٍ topraktan yaratıldığını” belirtir.
Kehf Suresi-37. ayet, Hac Suresi-5. ayet, Rum Suresi-20. ayet, Fatır Suresi-11. ayet ve Mümin Suresi 67. ayet de insanın topraktan yaratıldığını açıklamaktadır. Ancak Kur’an’ın diğer ayetlerindeki açıklamaları konu üzerinde daha çok düşünülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Rahman Suresi-14 ayet: İnsanı ﻣِﻦْ ﺻَﻠْﺼَﺎلٍ ﻛَﺎﻟْﻔَﺨَّﺎرِ pişmiş kuru balçıktan yarattı.” der.
İnsan Suresi-2. ayet: “Biz insanı ﻣِﻦْ ﻧُﻄْﻔَﺔٍ katışık bir meniden/nutfeden yarattık,” der.
Murselat Suresi-20. ayet: “Biz sizi ﻣِﻦْ ﻣَٓﺎءٍ ﻣَﻬٖﻴﻦ basit bir sudan yarattık” der.
Tarık Suresi-6. ayet: “ﻣِﻦْ ﻣَٓﺎءٍ دَاﻓِﻖ atılan sudan yaratıldı” der.
Alak Suresi-2. ayet: “O, insanı bir ﻣِﻦْ ﻋَﻠَﻖٍ alakdan/embriyodan/yapışan hücreden yarattı.” der.
Nisa Suresi-1 ayetle A’raf Suresi-191. Ayetler ﻣِﻦْ ﻧَﻔْﺲٍ وَاﺣِﺪَةٍ yaratılışın bir tek nefisten/candan/hücreden olduğunu vurgulamaktadır. Bir tek nefisten/candan/hücreden yaratılmış olmak gerçeğine değişik bakış açısıyla bakabilmelidir.
Adem’in çamurdan (ﻣِﻦْ ﻃٖﻴﻦ) (Enam Suresi-2, A’raf Suresi-12, Mü’minun Suresi-12, Secde Suresi-7, Saffat Suresi-11, Sad Suresi-71, Sad Suresi-76) yaratılması ile topraktan (ﻣِﻦْ ﺗُﺮَابٍ) yaratılması arasındaki farkın ne olduğu üzerinde kesinlikle ve önemle düşünülmelidir.
***
Tüm bu ayetlerden sonra daha açıklayıcı olacağını düşündüğümüz Nur Suresi-45. ayet var.
Bakın bu ayet ne diyor?
Nur Suresi-45. Ayet:
“Allah, ﻛُﻞَّ دَٓاﺑَّﺔٍ ﻣِﻦْ ﻣَٓﺎء her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür, kimi iki yağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür… Allah dilediğini yapar; çünkü Allah her şeye kadirdir.” der.
Bu ayette geçen دَٓاﺑَّﺔٍ sözcüğünü kimileri “canlı,” kimileri “dabbe,” kimileri de “hayvan” olarak çevirmektedirler. Kişisel görüşümüz odur ki “canlı” anlamında kullanılması daha isabetli olacaktır.
***
Yüce Allah İnsanları Yaratılışları Üzerinde Düşünmeye Çağırmaktadır.
Tarık Suresi’nin 5. ayeti ders alınması gereken ayetlerden biridir. Yüce Allah bu ayette der ki:
ﻓَﻠْﻴَﻨْﻈُﺮِ اﻟْﺎِﻧْﺴَﺎنُ ﻣِﻢَّ ﺧُﻠِﻖَ
“İnsan neden yaratıldığını bir düşünsün!”
Allah kullarını yaratılış hakkında düşünmeye yöneltirken EVRİMİ kitaplardan silip atanların Kur’an-ı Kerim’e olan bağlılıkları söz konusu olur mu? Bu cümlede kullanılan fiilin “bakmak” kökünden gelen bir eylem olması ayrı bir düşünme nedeni olmalıdır. Kanımızca denmektedir ki; Düşünün, ama düşüncelerinizi gözlemlerle, bakmakla, deneylerle zenginleştiriniz.
Yani “Ben şöyle yaratıldım, Kur’an-ı Kerim böyle yaratıldığımı söylemektedir. Bana düşen inanmaktır, artık bunun sağını solunu düşünmek beyhudedir.” diyenler Kur’an’dan onay alamazlar.Allah yaratılışla ilgili uzun bilgiler vermesine rağmen, bunu yeterli görmemekte, insanları bu konularda düşünmeye itmektedir.
Yani “EVRİME Hayır” diyenlerin Allah’ın onayını alamayacağı kanısındayız.
***
Yüce Allah Sadece İnsanın Yaratılışını Değil Hayvanların Yaratılışını Da Düşünmemizi İstemektir.
اَﻓَﻠَﺎ ﻳَﻨْﻈُﺮُونَ اِﻟَﻰ اﻟْﺎِﺑِﻞِ ﻛَﻴْﻒَ ﺧُﻠِﻘَﺖْ
Ğaşiye Suresi-17. ayet: “Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış?”
***
Yaratılış Olmuş Bitmiş Bir Eylem Değil Sürekli Akıp Giden Bir Değişim ve Gelişimdir.
Yaratılışın durağan bir yapı olmadığını, sürekli akıp giden bir değişim ve gelişim olduğunu Vakıa-61. ayet çok anlamlı bir şekilde açıklamaktadır.
Vakıa Suresi-61 ayet:
“Yerinize diğer benzerlerinizi getireceğiz ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden oluşturacağız.” der.
Bu ayetten sonra gelen ayette: “Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?” çağrısı içimizi ürpertecek ölçüde kendimize gelmemizi gerektiren bir çağrıdır… Düşünmek ve ibret almak!..
Müslüman’ım diyenlerin yapmadıkları, hep kaçtıkları, hatta çevresindekileri de kaçırdıkları bir çağrıdır.
“Maide-17…Göklerin, yerin ve ikisi arasında olan bütün varlıkların hakimiyeti Allah’a aittir. O dilediğini yaratır. Allah her şeye kadirdir.”
Ayetindeki Allah’ın dilediğini yaratması, yaratmanın devam ettiği şeklinde anlaşılmalıdır. Devam eden bir yaratmada evrim vardır. Daha iyiye giden, daha güzele doğru değişen ve akıp duran…
****
Şimdiye kadar Kur’an-ı Kerim’den aldığımız alıntılar ve yaptığımız açıklamaların ötesinde önemli olduğunu düşündüğümüz bir ayet daha var.
Bakara Suresi-30. ayet…
Önce okuyun sonra sorumuzu yöneltelim:
Bakara Suresi-30
“Bir zamanlar Rabb’in meleklere: ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ demişti. (Melekler): ‘Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tespih ediyor ve seni takdis ediyoruz’ dediler. (Rabb’in): ‘Ben sizin bilmediklerinizi bilirim.’ dedi.”
Bu ayette meleklerin yaptığı açıklama ilginçtir ve üzerinde düşünülmesi gereken içeriktedir.
Sorularımız şöyle:
“Allah daha yaratmadığı biriyle ilgili özellikleri (bozgunculuk yapacak ve kan dökecek) melekler nasıl bilebilir ki?”
“Yoksa daha önce Allah benzeri varlıkları yaratmıştı da sonra herhangi bir sebepten onları tamamen yok mu etmişti?”
“Meleklerin bu konuda bilgi sahibi olmalarının daha değişik nedenleri olabilir mi?”
Cevap ne olursa olsun: Bu ayetin, yaratılışta devamlılığın, değişim ve yenileşmenin bir habercisi olduğu kanısındayız.
***
Evrimi okul kitaplarından çıkaranların Kur’an-ı Kerim’de size sunduğumuz bilgilerden haberli olup olmadıklarını bilemeyiz.
Ancak görüyoruz ki Allah insanları; sürekli olarak araştırmaya, incelemeye ve düşünmeye itmektedir. Belki de bunlar inanan kullarından istediklerinin en başında gelmektedir.

sislioda.com