Sözcü Gazetesi’nde bir şeyler oluyor ya da bir şeyler dönüyor.
Henüz tam açıklığa kavuşmuş değil! Ciddi, vahim ve anlaşılacak gibi olmayan iddialar…
Hem de söylentilerin bini bir para…
Ağırlıkla 15 Temmuz’dan söz ediyorlar. 15 Temmuz darbe girişiminin sayfaları açılmış birden…
Arkasından FETÖ diyorlar…
“Ona da bulaşmış mikrobu! Yakasını kurtarması zormuş!” diyorlar.
***
Bilemeyiz tabii neyin ne olduğunu.
Hele hava sisliyse biraz.
Hele karartı çökmüşse çevreye.
Gün ışımadan ne diyebiliriz ki?..
***
Sıra sıra dağların ötesinde,
Dört duvarlar arasında ne olduğunu bilemeyebiliriz.
Ama bizim de bildiklerimiz var kendimize göre.
Öğrendiklerimiz var, algıladıklarımız var iyi kötü.
Ne de olsa eskilerin dediği gibi “mürekkep yalamışız biz de…”
Ve aklımız var bize yol gösteren.
Yaşımız neredeyse tarih olacak yaşımız bu gidişle…
Yani birikimimiz var…
Belleğimiz duruyor yerli yerinde…
***
Sözcü Gazetesi’nde;
Bir Uğur Dündar var yazılarından tanıdığım,
Bir Yılmaz Özdil var yazılarından tanıdığım,
Bir Bekir Coşkun var yazılarından tanıdığım,
Bir Emin Çölaşan var yazılarından tanıdığım,
Bir Rahmi Turan var yazılarından tanıdığım,
Bir Necati Doğru var yazılarından tanıdığım,
Bir Soner Yalçın var yazılarından tanıdığım,
Bir Saygı Öztürk var yazılarından tanıdığım,
Bir Ege Cansen var yazılarından tanıdığım,
Bir Sinan Meydan var yazılarından tanıdığım,
Bir Murat Muratoğlu var yazılarından tanıdığım,
Bir Yekta Güngör Özden var yazılarından tanıdığım,
Bir Ayşe Sucu var yazılarından tanıdığım,
Bir Zeynep Gürcanlı var yazılarından tanıdığım,
Bir Nasuh Mahruki var yazılarından tanıdığım,
Bir Rahşan Gülşan yazılarından tanıdığım,
Bir Mesut Parlak var yazılarından tanıdığım,
Bir Selçuk Dereli var yazılarından tanıdığım,
Hepsi de değerli insanlar…
***
Hepsi de bu ülkeyi canından çok seven,
Tek bayrak, tek ülke, tek dil, tek millet için didinen,
FETÖ’nün nasıl bir yılan olduğunu bilen, anlayan,
“Bana dokunmasın da varsın yaşasın,” demeyen,
Değerli insanlar…
Bunların yazılarına ulaşamayacaksa okurları,
Yapılanlar doğru değildir…
***
Kaldı ki basın özgürlüğü Anayasal bir haktır.
Anayasa’nın 28. Maddesi:
“Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.” hükmünü içermektedir.
Bu böyleyken SÖZCÜ GAZETESİ’ne yapılanın uygulama biçiminin doğru olmadığı kanısındayız.
Yanlışları olanlarla suçlu olacağı kanısı kuvvetli olanlar hakkında gerekli yasal işlemler, yasal çerçevede yapılsın.
Ceza mı verilmek gerekiyor? Verilsin…
Ama bu ülke insanının okuduğu herhangi bir gazeteyi okumasına engel olunmasın.
Anasayfa
