Cumhuriyet Bayramı Hepimizin!..‎

Cumhuriyetin 96. Yıl Dönümünü coşkuyla kutlayanların arasına serpiştirilmiş gibi duran ve “Cumhuriyet benim bayramın değildir!” diyenlerle birlikte bu ülkede yaşıyoruz.
Kardeşçesine ve karşılıklı saygı çerçevesinde…
Ülkemizin ve bu ülkede yaşayan tüm insanlarının çıkarları nerede ve hangi yönde ise düşünüp dert edinenler Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!..
***
Meydanlarda, cadde ve sokaklarda içten gelen bir coşkuyla kutlanan Cumhuriyet Bayramı’nın güzelliklerine her yanı dikenlerle dolu görenler değişik bakıyor.
Varsın olsun, madem bu ülkede birlikte yaşıyoruz ve yaşama kararı içindeyiz; öyleyse hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.
***
Stadyumlardan uzaklaştırılan, cadde ve sokaklara çıkmasına genelde izin verilmeyen Cumhuriyet Bayramımız bir garip olmuş!
Bu ülkenin insanı olan bir kesim istiyor ki Cumhuriyet Bayramı kutlanmasın!..
Her yıl coşku, heyecan ve istekle kutlanan Cumhuriyet Bayramı; birkaç kentteki coşku bir yana almış başını gitmiş sanki!..
Nevşehir Valiliği; “Atatürk’e Saygı ve Cumhuriyet Yürüyüşü” yapmak isteyenlere der ki: “
“Ülkemizin içinde bulunduğu hassas durumdan dolayı millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla 29.10.2019 tarihi saat 14.00’da yapılacak Cumhuriyet Yürüyüşünün yapılması uygun görülmemiştir.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir valisinin aldığı karar budur!..
“Ah ah! Bugünleri de mi görecektik?”
Sanırsınız ki her yanımız düşmanla çevrili. Sokaklar suç işleyenlerle dolup taşmakta, kamu düzeni almış başını gitmek üzere!..
***
Millî birlik ve beraberliğin simgelerinden olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sıkkın, talihsiz rastlantılarla karşı karşıya, ne yapacağını bilmemektedir. Adeta bir oraya bir buraya itilmenin burukluğunu yaşamaktadır.
Cumhuriyeti hor görenler ve nice düşmanlıklarla dolu olanlar kıs kıs gülmektedir.
Sarayın Fetvacısı adıyla da bilinen Hayrettin Karaman çıkıp rahatlıkla diyor ki:
“…İslâmî kesimin ayaklarında maddi ve manevi hareketlerini engelleyen bağlar, bukağılar, prangalar vardı. Bu iktidar bunları teker teker çözdü, şimdi iyi Müslümanlar olabilmek için maddi ve manevî neye ihtiyacımız var ise mevcuttur. İnsanların kendi aralarında anlaşarak -ceza alanı hariç- birçok alanda ve ilişkide şeriat kurallarını uygulamalarına da engel yoktur.”
Çok değil Cumhuriyet Bayramı’ndan 4 gün önce!..
Profesör unvanlı birinin bu açıklamaları karşısında konuşması gerekenler suskun!..
Sayın Hayrettin Karaman, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!
***
Yol olmuşken, kapı açılmışken bir kez, başkaları da bu kapıdan geçip önlerindeki yoldan ilerler ve söylenip dururlar. Biri de der ki:
“Gazi Paşa ne kadar Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müridler memleketi olamaz, dese de, Türkiye Cumhuriyeti’nde dün de bugün de şeyhler, müridler, mürşidler, dervişler yaşıyor.”
Belli ki kıvançlıdır. (Atatürk’ün bu deyişinin içinde “meczuplar” sözcüğü de geçmektedir. Neden bu sözcüğü almamış ya da almadıklarını belirtmemiş ki? Hayret!..)
Kapı açıkken bağırıp çağıranların da Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!..
***
Okullarda sözde Cumhuriyet Bayramı kutlaması yapılıyor. Ama bir tuhaf!..
Görüştüğüm birinin açıklamalarını aynen alıyorum:
“Çocuğumuz ilkokul 4. sınıfa gidiyor. 2016 yılından itibaren her yıl Cumhuriyet Bayramı okulda yapılan törenlerle kutlanıyor. Ama inanın sanki görünmeyen bir el bu kutlamalara müdahale edip her yıl daha sönük ve heyecansız geçmesini sağlıyor. 2016 yılında okulda yapılan kutlamalar coşkulu sayılırdı. Öğretmenler, öğrenciler, ayrıca müdür birer konuşma yapmış, şiir okumuşlardı. Yapılan konuşmalardan ve okunan şiirlerden tüylerimizin diken diken olduğunu hiç unutmuyorum. Güzel ve anlamlı bir hazırlık yaptıkları her hâlinden belli oluyordu. Ardından gösterilere geçilmişti. Yaptıkları hareket ve gösterilerle uyumlu rengârenk giysiler güne ayrı bir anlam katıyordu. O zamana dek duymadığımız türden, apayrı bir heyecan içimizi kaplamıştı. Gösterilerde hata yapmayan çocuğumuzla övünüyor, onu bu gösterilere hazırlayan öğretmenlerine minnet duyuyorduk. Kutlamalar 2-2,5 saat kadar sürmüştü. Çocuğumuzla eve dönerken içimiz sevinç, gurur ve övünçle doluydu. Yolda giderken Atatürk ve silah arkadaşlarını sık sık anıyor, ona duyduğum minnet ve gururu sesli dile getiriyordum. Allah ondan bin kere razı olsun…”
“Bugün de (29.10.2019) eşimle birlikte yine okula gittik. Çocuğumuz üzerinde Türk Bayrağı figürü olan kısa kollu bir tişört giymişti. Ne var ki diğer giysileri bu tişörtle uyumlu olmadığı gibi bayrağın silik ve donuk görünmesine sebep oluyordu. Ay yıldız birazcık donuk beyaz renkte, diğer alanlar ise donuk bir kırmızı renkteydi. Belki inanmak istemeyeceksiniz ama gerçek bu… Okula gittik. Müdür bey bir konuşma yaptı. Bir iki öğrenci şiir okudu ve tören tamamlandı. İnanın bizde olduğu gibi çocuğumuzda da hiçbir heyecan belirtisi yoktu. Konuşma ve şiirler etkileyici olmaktan hayli uzaktı. Tören bir saatten daha kısa bir süre sonra bitirildi.”
Okullarda Cumhuriyet Bayramını kutlayan tüm öğrenci ve öğretmenlerin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!..
***
Güzel ülkemin sıkıntılı bir dönemden geçiyor olması Cumhuriyet Bayramını gerektiği gibi kutlamamıza hiçbir zaman engel olmamalı.
Cumhuriyet bizim.
Cumhuriyet Bayramı hepimizin.
Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun…
 
Hüseyin Yeğin
 
sislioda.com