• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
20.06.2025 11:56:20
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Dünya
Saime Bilhan

Ananın Bedduası Bile Duadır-1 ‎

Eklenme Tarihi: 4 Ocak 2019 Cuma
Eklenme Saati: 4:12
Okunma Sayısı: 424
Tweetle
Saime Bilhan saime.bilhan55@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
Ananın Bedduası Bile Duadır-1 ‎

“

Geçen gün Belediye otobüsünde giderken arka sırada oturan iki bayanın konuşmalarına ister istemez ‎kulak misafiri oldum. Bayanlardan birinin: ‎
‎“İnanamadım ya! Bir anne, evladına nasıl beddua eder ki?” sorusu beni alıp yıllar öncesinde ‎yaşadığım bir anıma götürdü. ‎
Yıl: 1988
. ‎
Görev yaptığım mahallede Sebile teyze diye tanınan bir kadın vardı. Onu evladına beddua ederken ‎gördüğümde şaşırmıştım. O zaman da aklımdan aynı soru gelip geçmiş: ‎
‎“Bir anne evladına nasıl böyle beddua eder?” diye günlerce arpacı kumrusu gibi düşüncelere ‎dalmıştım. ‎
Rahmetlinin evladına yaptığı bedduayı kulaklarımla duymuş, söylediklerine bir bir tanık olmuştum. Evet, ‎bir anne evladına dua değil, beddua ediyordu ve ben buna şahit olmuştum.‎
Ancak Sebile teyzeyi daha yakından tanıyınca durumun hiç de sandığım gibi olmadığını anladım. ‎
‎‎ Bu olay beni çok etkilemiş ve bir o kadar da üzmüştü ki herkese ibret olabilecek bu olayı ta o zamanlar ‎kaleme almıştım.‎ Yazdıklarımı okurken, 30 yıl öncesinin sevimli mi sevimli, güler yüzlü, pırıl pırıl masmavi gözlü ve ‎kırışıklıklar içinde kalmış yüzüyle Sebile teyze canlanıverdi karşımda. ‎ Sebile teyzeyle ev sahibimizin evinde tanışmıştım. ‎ Havalar güzel olduğunda, evinin önünden her geçişimde onu penceresinin önüne çıkıp oturmuş ve birini ‎bekler görürdüm. Tek katlı evinin taş basamağına minderini koyar otururdu. Elini hiç boş görmezdim. ‎Patik örerdi çoğu zaman. Onunla tanışmamızın hemen arkasından ev sahibim aracılığıyla ördüğü ‎patiklerden bir çiftini bana hediye olarak göndermişti. Her gördüğüm de selam verir halını hatırını ‎sormadan geçmezdim. ‎ ‎‎
Evet, otuz yıl önceydi. ‎
Bir gün yorgun argın eve geldiğimde, çocuklarım gelmeden yemeklerini hazırlamak için aceleyle mutfağa ‎geçmiştim ki kapı çalındı. “Çocuklar mı acaba?” diyerek koşup kapıyı açtım. Çocuklar değildi, gelen ‎Sebile teyzeydi. ‎
Sebile teyzeyi kapıda görünce sevindim. İlk defa evime gelmişti. Buyur edip odaya aldım. Yüzü bir hayli ‎üzgün görünüyordu ve gözlerindeki ifade kaldıramadığı yükün ağırlığının izlerini taşıyordu. ‎
‎“Rahatsız ettim” diyerek durmadan özür diliyordu. ‎
Onu rahatlatıncaya kadar bir hayli dil dökmek zorunda kaldım. Birkaç dakika sonra biraz rahatlamış ‎görünüyor, ama tedirginliği devam ediyordu. Sebile teyze hakkında pek bir şey bilmiyordum. Sadece ‎oğlu ile yaşadığını biliyordum. ‎
‎“Hocanım ben senden bir dua istemeye geldim. Var mı böyle bir dua bilmiyorum ama?” dedi.‎
Sesi titriyordu. Birden yüzü kıpkırmızı oldu. Koşup bir bardak su getirdim. Elleri titreyerek suyu içti. ‎Birkaç saniye öylece durdu. Sonra dudaklarını büzerek ağlamaklı bir sesle: ‎
‎“Biliyorsun kazalar oluyor, kör kurşunlarla masum insanlar ölüyor. Beş vakit namazımda hep ‎yalvarıyorum Allah’a. ‘Bir kör kurşunda benim oğluma gönderiver,’ diye. Ama yok olmuyor! ‎Düşündüm ki belki kabul olması için bir dua falan vardır. Onu okuyayım da duam kabul olsun.” ‎
Konuşurken aceleyle birbiri ardına diziyordu sözcüklerini. Belli ki sırtındaki yükü bir an önce atmak ‎istiyordu. Cümlelerini adeta bir yaydan ok hızıyla peş peşe fırlatıyordu. ‎
Donup kalmıştım. Bu kadın aklını yitirmiş olmalıydı! Bir anne nasıl evladına böyle bir şey dileyebilirdi? ‎Acaba yanlış mı duyuyordum bu yaşlı teyze istediği şeyi yanlış mı anlatıyordu. Şaşkınlığımı atamadan ‎Sebile teyzenin gözlerinden gökten boşanırcasına yağan yağmur gibi sular süzülmeye başladı. İri ‎damlalar hâlinde kırışık yanaklarından aşağıya akmaya başladı.‎
Artık kendini bırakmıştı. Hıçkırıklar zayıf bedenini sarsıyordu. ‎
Görmediğim, alışık olmadığım bir durumdu. Bu sevimli, yaşlı teyzeyi nasıl teselli edebilirdim, diye düşünürken kararımı verip karşısına yere diz çöktüm ve ellerini avuçlarımın içine alarak: ‎
‎“Teyzeciğim lütfen derin nefes al. Sonra anlatırsın.” dedim ama o beni hiç dinlemiyordu. ‎
Ellerini bırakmadan, sakinleşmesi için sessizce bekledim. Hıçkırıkları dindi. Cebinden çıkardığı ‎mendiliyle gözlerine bastırıp, sonra da burnunu sildi. Başı önünde, sesi acı doluydu. Derinden nefes ‎alarak:‎
‎“Ah hocanım, sen bilemezsin. Oğlumun elinden neler çektiğimi. Sen nereden bilebilirsin ki?” ‎
‎”Bak anlatayım sana. Benim üç kızım, bir tanecik de oğlum var. Oğlum doğduğunda ben kırk beş ‎yaşında idim. Ne çok sevinmiştik. Rahmetli kocam sevincinden ne yapacağını bilemedi. Yemek ‎davetleri verdi, sadakalar dağıttı, kurbanlar kesti. Oğlan doğurdum diye beni el üstünde taşıdı. Yıllarca ‎beklemişti oğlu olsun diye. Üç kızın ardından erkek babası olmak onu öyle mutlu etmişti ki yürümesi ‎bile değişmişti. Onu şımartarak büyütüyordu. Her istediğini yapıyor, her haylazlığına göz yumuyordu.”‎
‎”Okula başladığın da derslere karşı ilgisizdi. Zorumuzla ilkokulu bitirttik. Ortaokula başladığında daha ‎çok ilgisizleşti. O sırada babası hastalanınca iyice koptu okuldan. Çok sürmedi babası vefat etti. Dört ‎çocukla kala kaldım. O yaşta kır işlerine giderek hep çalıştım.” ‎
‎“Zaman dediğin ne ki? Çabucak geçti ve kızlarım büyüdüler. Onları evlendirdim. Kala kala oğlumla baş ‎başa kaldım…” ‎‎

Devam edecek…

Saime Bilhan

sislioda.com

Etiketler:
Ananın bedduası duadır evlat Sebile teyze
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Unutulmayan İyilik… Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı o yıl!.. Etim, kemiğim, kanım, canım, ...
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜR O sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev hanımları için hiç değişmeyen sabah ko...
BİR SAATLİK ÖMÜR
NASİBE!.. Sözlerime, merhum Mehmet Akif'in, "Bir gece" şiirindeki şu mısralarla başlamak istedim. İ...
NASİBE!..
Bir Kumruyla Söyleşi Hastalığın amansız pençesinde kıvranan yaşlı kadın pencereden dışarıya bakıyordu. Yakında...
Bir Kumruyla Söyleşi

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net