Ağızlarında sakız gibi çiğniyorlardı.
TÜRKİYE’NİN UÇURULACAĞI konusunu her önlerine gelene anlatıyorlardı.
Üstelik çevresindekileri küçük gören bir eda ile şişinip:
“Başkanlık Yiğitliktir Sistemi Türkiye’yi uçurur” diyorlardı.
***
Türkiye’nin uçacağından zerrece kuşkuları kalmamıştı. Ama endişeliydiler biraz. Hatta sanıldığından daha çok endişeli idiler! Ya bu sistem Türkiye’yi fazla uçurursa ne olacaktı o zaman? Kontrolü yitirecek ölçüde Türkiye’nin uçmasını istemiyorlardı.
Biraz uçursun yeter!
Fakir fukara etlensin şöyle bir…
Birkaç kilo alacak duruma gelsin ve onlar da yaşamanın tadına varsınlar azıcık!
***
İşte…
Tam bu noktaya gelince,
Aşırı bir rahatsızlık istilasına uğramış gibi oluyorlardı.
Fakir fukaranın ne ölçüde varlık sahibi olmasıyla tabii ki ilgilenmek zorundaydılar. Ama fazla değil. Fazlasına izin vermeyeceklerdi.
Yoksa Türkiye’nin uçmasının önüne geçilemesin, çok sorun değildi onlar için.
Yoksulların…
Yoksulların rahat yüzü görmeleri derin derin düşünmelerine sebep oluyordu.
***
Katlamalı yöntemle seçimler yapıldı.
Seçim sonuçlarını beklemediler bile.
Çok şükür istedikleri sonucu almış ve Başkanlık Yiğitliktir Sistemi en sonunda gelmişti ! Geriye Türkiye’nin uçurulması kalıyordu.
Büyük bir çoğunluk merak içindeydi.
Türkiye’nin uçtuğuna bizzat tanık olup yanlarında tek tük dolaşan beyinsizlere, gördüklerini tek tek anlatmak için can atıyorlardı!..
Biraz zaman geçti, TÜRKİYE UÇMADI.
”Bu kadar çabuk uçmaz,” dedi ağzı laf yapan birkaç kişi…
Daha uzun zaman üst üste katlandı ve o zamanlar da geçti ama yok, Türkiye yine uçmuyordu.
Bir iki ağır başlı görünen kelli felli insan:
“Hele sabredin,” dedi…
***
Cebinde üç beş kuruş parası olanlar. Yani bir köşede biriktirdikleri paraların yüzünü görenler baktılar ki:
Dolarlar uçuyor!
Ses etmediler fakir fukara duymasın diye.
Hoş duysalar ne olacaktı?
Onların dolarla işi yoktu ki!
Onların derdi sadece geçim derdi.
Çoluk çocuğun nafakası ve ödemeye çalıştıkları yığılı borçları varken;
Dolarlarla hasbıhal edebilirler miydi?
***
Şimdi…
Çaresiz bekliyoruz!
Türkiye’nin uçurulacak günlerini…
”İnşallah,” dedikleri gibi uçar.
Yoksa cebimiz delik gibi:
Sabah cebimize girenlere akşam bakıyoruz ki yoklar!
Aklı başında bir iki yöneten dedi ki:
”Bakmayın siz dolarların uçtuğuna! Dış güçlerin işi bunlar. Yakında Türkiye uçuşa geçecek.”
***
Umarsız, beklentisiz ve bitkin bakıyorum da gökyüzüne…
Hayret! Yine önceden olduğu gibi güvercinler uçuyor.
Yanlarında da DOLARLAR.
Var…
Güvercinlerle birlik olup uçan DOLARLAR!..
Aklıma takılıyor:
”Sakın dolarların uçmasına sebep olanlar dış güçler değil de güvercinler olmasın?”
Ne de olsa hayvan onlar.
Bilmezler ki ne yaptıklarını!..
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
