Tasarrufa önem veririm ama…
Son bir ay içinde hiçbir harcama yapmadığım hâlde cebimdeki paranın %10’dan fazlasının kaybolduğunu gördüm!
Sıkı biriyimdir. Öyle paramı düşürecek ya da sağda solda bırakacak biri değilim. Galiba birileri almış olmalı!
Ama kim?
Aslına bakarsanız “Kim almış, nasıl almış, niye almış?” sorularıyla canımı daha çok sıkmak istemiyorum. Ayrıca bir sıra ekonomik kaynaklı terimlerle kafamın içine girmelerine de izin vermiyorum. Yaşadığım gerçeği anlatıyorum size. Öyle bir gerçek ki kimsenin inkâr edemediği, laf ebeliğiyle uzaklaştıramadığı koca bir kara gölge…
Dedim ya, birileri iznim ve olurum olmaksızın cebimdeki paranın %10’dan fazlasını almış!
Bakıyorum. Defalarca sayıyorum yok!
Sanırsınız ki bir kısım paralar küsmüş de bana, almış başını gitmişler!
Ne yapsam bilmem ki, cebimde paralar için bir koruma mı tutsam acaba?
***
Gelin birazcık da Sayın Cumhurbaşkanımızı anlatayım sizlere:
Dün grup toplantısında konuşurken koca salonun en yukarı bölümünden 3 yaşındaki bir kız çocuğu ”Tayyip Dede!..” diye seslenince başını çevirmiş…
O heyecan dolu konuşmasına kendisini kaptırmışken nasıl olur da 3 yaşındaki çocuğun seslenmesini duyar? Gelin bunu da bir yana koyalım. Hem bu gibi konuların üzerine fazla gitmenin bir anlamı yok ki! Merak edenlerimiz için Cumhurbaşkanımızın ne yaptığını anlatayım…
Konuşmasına ara verip başını sesin geldiği yana çevirmiş ve sempatik bir tavırla “Efendim,” diye gülümseyerek yukarıdaki çocuğa bakmış. Çocuk da annesinin kucağında, başparmağı kıvrılmış dört parmağı açık eliyle “rabia” işareti yapıyormuş. Başparmağı kıvrık diğer parmakları açık öbür elini ise annesi bileğinden tutarak sallayıp duruyormuş… Anlayacağınız 3 yaşındaki çocuk aynı anda iki rabia işareti yapıyormuş!..
Daha sonra konuşması bitince bu 3 yaşındaki çocuğu kucağına alıp fotoğraf çektirmiş.
İlginç olan 3 yaşındaki çocuğun Sayın Cumhurbaşkanı’nın kucağında iken de “Rabia” işareti yapıyor olmasına devam etmesi. Güzel değil mi? Cumhurbaşkanının kucağında rabia işareti yapan 3 yaşında bir çocuk…
Merak ettiğim şey: “Çocuk bu hareketi yapabilmek için acaba ne kadar eğitim görmüş ola ki?”
***
Çocuğun büyük bir ihtimalle parası olmadığından, cebimdeki paranın başına gelenler onun umurunda bile değildir. Zaten 3 yaşındaki çocuktan ne beklenir ki? Ona göre önemli olan rabia işareti yapmak!..
Bakanlarımıza gelince: Cebimdeki parayla onlar da ilgilenmez!.. Rızam ve iznim olmadan gizlice alınması umurlarında olur mu hiç? Onlar kafayı muhtarlara takmış!
Tutmuş bir kısım muhtarlara birer çanta hediye etmişler. İçinde: Yara merhemi, cilt maskesi, sabun, tüy dökücü krem, güneş kremi, şampuan, termos ve el feneri varmış.
Cebimdeki paranın iradem ve olurum dışında azalmasına ilgi duymayanlar, kalkıp muhtarlara tüy dökücü krem dağıtırlarsa üzülürüm tabii. Kızgın da olurum elbet…
***
Oysa dünyada kimin, nerede, ne kadar parası/mal varlığı varsa ilgilenen çok insan var. Hatta sırf bu durumun tespiti için oluşturulan kurumlar bile var. Üstelik sayıları hiç de az değil!
Bunların hazırladığı Küresel Varlık Raporları gittikçe daha büyük ilgi topluyor. Bu raporlar incelendiğinde; Türkiye’nin küresel varlıktaki payının sanılandan az olduğu, üstelik bu varlığın nüfusun çok küçük bir bölümü tarafından tutulduğu görülecektir.
Bu çarpıklık her geçen yıl büyüyerek artmaktadır. Milli gelirin aşırı dengesiz dağılımından tabii ki ülkemiz zarar görecektir.
***
Varlıktan söz etmişken Türkiye Varlık Fonu‘nu geçiştirmek olmaz…
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ekonomik denge bozulmaya yüz tutmuş, uçuruma doğru hızla sürükleniyorduk. Bunun üzerine kurtuluşu Türkiye Varlık Fonu’nda görenler oldu ve 26 Ağustos 2016 tarihinde fonun kuruluşu tamamlandı. Fazla beklemeden:
THY, Halkbankası, Ziraat Bankası, Borsa İstanbul, PTT, BOTAŞ, ETİ Maden, TPOA, Türksat, Türk Telekom, Çaykur Fon’a devredildi. Ayrıca Milli Piyango ve Şans Oyunları da devredilmiş ve Savunma Sanayi Destekleme Fonu’nun 3 milyar lirası 3 ay süresince Fon’un kullanımına açılmıştı.
Mülkiyeti Hazineye ait Antalya, Aydın, İstanbul, Isparta, İzmir, Kayseri ve Muğla’da bulunan bazı taşınmazların tahsisleri kaldırılıp Fon’a devredildi. Devredilen başka varlıklar da var amma hepsini saymak zor olacak!..
Ek bir bilgi daha verelim: Fon’u yönetecekler arasında Yiğit Bulut da var…
***
Sonunda ne olduysa oldu!
Türkiye Varlık Fonu da mı yetmedi ne oldu?
Şimdi gözleri cebimdeki parada!..
İradem ve onayım olmadan kimsenin paramı almasını istemem…
Yazık değil mi bana?
Paracıklarıma kumpas kuracaklarsa, sanırım tek çare cebimdeki paralar için bir koruma tutmak!..
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
