Başımızı kaşıyacak zamanımız yok! Daldan dala atlıyoruz.
Bunalımlı, sıkıntılı ve sürekli baskı hâlinde yaşayan bir ruh hâli!.. Alıştıra alıştıra alıştırmanın değişik bir yöntemiyle muhatabız. Gıdım gıdım alıştırıyorlar. Ama hiç boş zaman bırakmadan iş üstüne iş; dert üstüne dert… Aç karınlar suskun, varsıllar tedirgin, kahraman üstüne kahraman arıyorlar!..
Acı verici milli sorunların yoğunlaştığı bir zaman aralığındayız.
Karşımızda ABD, karşımızda PKK ve onun yan kolları KCK, PYD, YPG… Daha çok var karşımızda olanlar ama şu sıra, birkaç günlüğüne öne çıkan bunlar…
Aldatma çarkının sinsice dönüşü müdür? Nedir bu başımıza gelenler? Her yanda sorular ve sorunlar dizi dizi. Her yanda soru işaretleri!..
***
ABD alışmış, istediğini istediği gibi yapmaya ve yaptırmaya. Kimi densizler “Büyük devlettir. Hakkıdır…Tabii ki dediği dedik, çaldığı düdük olmalıdır.” der!.. O da sözünün üstüne söz söylenmesini istemez.
Bildiğimiz para var ya, işte o para dolaşmayı sever. Dolaştıkça sevinir, coşar ve değerlenir. Bundan olacak ABD de dolarlarının dünyanın yer yanında durmaksızın dolanıp durmasını ister. Her ine girip çıkmasını, her köşe başında değiş tokuş yapılmasını ister.
***
Ve ülkemizin dış politikası, İstanbul Kanalı, İzlanda maçı hepsi Cumhurbaşkanı’nın başını ağrıtacak düzeyde duruyor. İdlib var bir de… Sırf bundan dolayı Rusya ve İran’la anlaşıp Suriye’de çatışmasızlık bölgeleri oluşturmak için yola çıktı Tük Askeri… Sınırlarımızın korunması amaçlı bu harekâtı destekliyoruz.
Ama ABD’nin zoruna gitmiş!..
Tek adam konumundaki Erdoğan’ın işi epey zor görünüyor. Şöyle rahatlıkla soluyacak bir zamanı dahi yok. Oradan oraya koşuşturması, işlerin üzerine tuz biber ekiyor. Uykusunu bile yeterince alamıyor.
Nitekim Ukrayna’da Devlet Başkanı ile yaptığı basın toplantısında herkesin gözleri önünde uyuklaması bundandır. Göz kapakları dalgınlığına getirip önüne düştü bir ara! Bereket versin az sonra açtı yine…
Görünen o ki tek adamın varacağı duraklar arasında uyuklama noktaları da olacak…
Cumhurbaşkanı’nın iç ve dış politika konularında söylediklerine içinde bulunduğumuz durumun hassasiyeti nedeniyle suskun kalıyoruz. Ama şu “Bir kabile devleti değiliz,” sözleri yok mu? Kişisel görüşümüz o ki hiç de iyi bir görüntü sergilemiyor.
Doğru, bir kabile devleti değiliz!..
Ama bunu sık sık tekrarlayacak taraf biz olmamalıyız. Bırakın başkaları söylesin bunu! Öyle değil mi?
***
Türkiye’nin Rusya’ya yanaşması oldum olası ABD’yi tedirgin etmiştir. İstemiyor, nasırına basmışlar gibi böğürtüler basıp acılar içinde kıvranıyor.
İşin içine bir de Erdoğan’ın İran ve Çin’le kardeş kardeşe çektirdiği fotoğraflar; bazılarıyla yaptığı askeri tatbikatlar ve birlik havasında planladığı operasyonlar girince ABD’nin dengesi iyice bozulmuş;ne yaptığını bilmez, arsız, hadsiz ve hesapsız bir konuma gelmiş…
”ABD’nin Ankara Büyükelçiliğinin vize hizmetlerini süresiz askıya aldığını duyurması…” bunların arkasından gelen uygulamalardır. Garip, ilginç ve düşmanca bir uygulama… Öyle ki olağan dışı, öyle ki anlaşılmaz!..
Bir de utanmadan; “Bu (vize kısıtlamaları) olağandışı bir adım ve Rusya’da bile atmadığımız bir adım.” şeklinde açıklama yaparlar. Bu kararın ABD çalışanlarının tutuklanması üzerine alındığını vurgulamaları sadece gerçeğin üstüne başka perde çekmekten öte bir girişim değildir.
***
Neye üzülür, neye yanarım bilir misiniz?
Vize krizi nedeniyle mütekabiliyet/karşılıklılık ilkesinin işletilme hızına bakıyorum da Irak’ın Süleymaniye kentinde Türk Askerinin başına çuval geçirme olayı gelip takılıyor aklıma. O olayı andıkça yanar dururum. Milli onurumuzu zedeleyen bu duruma suskun kalışımız tarihin en kara sayfasında yerini almıştır.
Ah ah!
O zaman neden şimdi ki vize krizi nedeniyle gösterilen hızla karşılık vermedik ki?
İşte buna üzülürüm. İşte buna yanarım, tutuşurum…
***
Bunca sorular ve sorunlar dizisi yanında özler olduk. O ruhumuzu coşturan bizi biz yapan milli birlik ve beraberliğimizi özler olduk.
Özlem duyduk…
Ne olursa olsun
İsterse yüzde elli, yüzde elli diye bölmeye çalışsınlar.
Yine bir olacağız, hem de ayrılmayan bir bütün…
O bütünü ne de çok özler olduk…
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
