14 Ağustos 2017 günü AKP Fatih Gençlik Kolları sayfasında “Düz Dünya Teorisi” diye bir makale yayımlandı. (Tepkiler üzerine bu yazı internet sitesinden kaldırılmıştır. Tabii ki yapacağını yaptıktan sonra…)
Makalenin sahibi AKP Fatih Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Tolgay Demir…
Biz daha dünyaya gelmeden önce dünya düzmüş.
Sonra, yani yüzyıllar öncesine denk gelen sonra kandırmaya başlamışlar bizi.
MASONLAR…
Lafı yuvarlamak örneği sözü kısa kesip ortalığa acayip bir ip uzatmışlar. Kim tutmuşsa ipin ucundan hepsi bir olup ardımıza takılmış.
Ve sinsice.
Gizli gizli!
Beyinlerimizin içine girip lafı yuvarladıkları gibi dünyayı da yuvarlamışlar.
Böylece biz dünyayı yuvarlak bilir olmuşuz!..
Aslında dünya düzmüş!.. Hem de dümdüz!..
***
Beynim allak bullak! Toplumsal kabullerim alt üst. Dengem bozulmuş ve hain biri dudaklarımın arasına sızmış zorla gülümsetiyor beni!..
Bu makaleyi yazan gerçekten AKP Fatih Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Tolgay Demir mi?
Yoksa!..
Gökçek’in sıra sıra dizdiği hiç tanımadığımız ve kendimizden hep uzak tuttuğumuz cinlerinden biri mi?
Aklımızla bu denli alay edenlerin bu cesareti nereden aldığını bilmemiz çok zor olmasa gerek…
***
Cehalet ve sömürü üst üste…
Acıyla hemhâl olan yüzler bir karış asık…
Ülkem kan ağlıyor.
Kusmukla beslenen vicdanlar zulmün en şiddetlisine destek çıkıyor. Karanlık pırtlak gözlülerin cehaletini alabildiğine perdeliyor.
Allah’ın rızasını kazanmak için yola çıkanların akıttığı kanlar yerli yerini buluyor mu? Elbet işin orasını Allah bilir.
Görünen o ki geride bıraktığımız günlerde adım adım kurban kesilirken, soluduğumuz havanın kirli olduğunu ve elimizi attığımız her yerin kir pas içinde yağlı ise dönüştüğünü kimse görememiş… Yapışkan, kara ve sümüksü bir akışkanlık paçamıza bulaşmış… Yalancı ve sözde gerçekler iğrenç bir çerçeve içine yerleşmiş… Altın tepside bize sunulmakta…
Ve daha biz doğmadan çok önceleri dünya düzmüş…
El ele veren Masonlar güçlerini birleştirip yuvarlamışlar dünyayı…
***
Yalan üstüne yalan…
Doğrudan yana, güzelden yana ne varsa çarpıtılmak için sıra bekler olmuş adeta…
İnsanları yakalayıp da sinsice beyinlerinden sokaklara çıkarmaya çalışıyorlar! Kitapları, bilimi, tarihi canavarlara çiğ çiğ yedirip yok etmek istiyorlar!..
Ne bileyim daha nice iş işlediklerini?
Aynen Atatürk’e yaptıkları gibi pozitif bilime de saldırır oldular. Onları yok ettiler mi görün saltanat nice olurmuş? Bakın da anlayın insanlar sorgusuz sualsiz “kul olmaya” nasıl ikna edilirmiş?
****
Bir tek amaçları var:
Kulluğa dayalı sömürü düzenlerini yaşatmak…
Düşünmeyen, yargılamayan, eleştirmeyen, kıyas yapmayan; daima boyun büken, insan hak ve özgürlükleri nedir bilmeyen toplum oluşturmanın giriş kapısıdır gelinen nokta…
Hatırlayınız ki kıyas yolunu da kapatmışlardı…
Çok değil daha birkaç gün önce adamın biri çıkmış:
“Azrail bir hizmetçisinin canını alınca, bunu duyan Abdulkadir Geylani’nin Azrail’i tokatlayarak nasıl patakladığını” anlatıyordu. Ve yığınla insan bunlara inanıyordu.
Yine daha geçenlerde sözde bir tarikat lideri olan Menzil şeyhinin torununun altın kaplamalı koltuğa nasıl oturduğu görüntülenmişti.
***
Şu iki örnek bile “dünyanın neden düz olduğunu” size anlatıyor olmalı? Ne dersiniz “Dünya neden bu kadar düz, hem de dümdüz?”
Bu gidişle omzuna daha nice felaketler yüklenecektir insanlarımızın… Özellikle ve öncelikle geçim derdinde olup da başını kaşıyacak zamanı olamayan insanlarımızın…
Bilim ve aklı geriye iten toplumların geleceği nokta burasıdır.
Bunları görünce, duyunca, okuyunca Atatürk’ün:
“Hayatta en hakiki mürşit/yol gösteren ilimdir.” demesinin sebebi çok daha iyi anlıyoruz…
Hüseyin Yeğin
sislioda.com
Anasayfa
