BİR TUHAFLIK VAR!..

Hepimizin referandum öncesi sayıları hayli kabarık tuhaflıklar yaşadığımız malum. Ama bugün beynimden bayır aşağı doğru akıp duran tuhaflığın nedenini bir türlü çözemedim!..
MHP İstanbul İl Başkanlığı’nın düzenlediği toplantıda partili gibi davranan Sayın Cumhurbaşkanı’nın resminin yer alması garip karşılanmış!.. Bugün yapılan MHP Grup Toplantısı’nda ise Cumhurbaşkanı’nın resmi yokmuş! Tuhaf gibi görünse de tabii ki her ikisinin de bir sebebi olmalı. Ama ne?
Başbakan Binali Yıldırım’ın grup toplantısında (MHP değil, AKP grup toplantısı) bozkurt işareti yapması işimi iyice zorlaştırdı. Beynim karıştı, her şey arapsaçına döndü adeta. Bu kadar da tuhaflıklar bir arada olmaz ki!..
***
Dün TV’de Sayın Cumhurbaşkanı’nın toplanan kalabalığa seslenmesini izledim. Ama bir tuhaflık vardı sanki! Bir şey eksikmiş gibi geldi bana! Düşün düşün yok, neyin eksik olduğunu bulamadım bir türlü…
Bir ara sesinin kısılmak üzere olduğunu algılar gibi oldum. Acaba içimi kaplayan tuhaflık bundan mı ileri geliyordu?
Geçen yıllarda seçim öncesi, sanırım Van’da yaptığı konuşmasında sesi iyice kısılmış, çok garip çıkmıştı. Ama o zaman “bir tuhaflık var” demedim. Çünkü o güne gelinceye dek alabildiğine çok sayıda konuşma yapmış, yeri geldiğinde sesini normalin çok üzerinde yükseltmiş ve sonunda da ses kısıklığı yaşamıştı. Şimdi öyle değil! Daha işin başında… Gerçi nasıl olsa bir çözüm bulur sesi için de…
Ama bana tuhaf geldi işte!..
***
Referandumda oy kullanacakların seçimlik hakkının olduğunu hepimiz biliyoruz. Ya “evet” ya da “hayır” diyeceğiz... Kim hangi kararı alırsa alsın saygı duyulmalı değil mi? Demokrasinin özü bu… Bizde tuhaf olan şu ki “hayır” diyecek olanlar benzeri görülmemiş bir baskı altındalar. PKK ve FETÖ yanlısı olarak suçlanıyorlar!.. Hayır diyenlerin böylesine suçlanmaları tuhaf değil mi sizce de?
***
Gençlere olan güvenden söz ediyorlar. Milletvekili seçilme yaşının 18’e indirilmesinin ülke açısından sağlayacağı yararları anlatmakla bitiremiyorlar… Fatih Sultan Mehmet’in 21 yaşında iken çağ değiştiren başarılarından ve güçlü kişiliğinden dem vuruyorlar.
“Peki! Tamam haklısınız, diyelim ama…”
“Ama,” dedikten sonrasını soluklanıp tane tane anlatalım, diyelim ki:
“Siz değil misiniz Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okullardan alaşağı eden? Siz değil misiniz Atatürk’ün Bursa Söylevi’nde gençlere verdiği görevin üzerini örtmek için bin bir türlü yola başvuran?
“Bunlar size tuhaf gelmiyor mu?”
***
Eli silahlı zorbaların “hayır” verecekleri tehdit ederek sokaklarda volta atması…
Toplattırılmasına rağmen “Devlet Bahçeli ve Ülkücüler Hakkında Her Şey” adlı kitabı basan Kırmızı Kedi Yayınevi’nin maskeli kişilerin baskınına uğraması ve tehditler yağdırması.
İstanbul Kadıköy’de bulunan Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde yangın çıkarılması.
İstanbul Fatih’te bir kahvehanede oturan gruba motosikletli kişilerin silahla ateş etmesi ve 5 kişiyi yaralaması.
Anlamakta zorlandığımız tuhaflıklardan sadece birkaç örnek!..
OHAL’in yürürlükte olduğu bir devrede bunca tuhaflıklar tuhaf değil mi?
***
Halk oylamasına doğru gidiyoruz. Ama her yanımız tuhaflıklarla dolu.
Bir başka tuhaflık da Rusya ile Türkiye arasında görüşülmekte olan silah anlaşmasında…
S-400 füze savunma sistemlerinin satışı konusunda Rusya ile görüşmelerin sürdüğü açıklanmış… Alın size bir tuhaflık daha! Bundan büyük tuhaflık mı olur?
Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir alıma nasıl izin verir?
Yıllardır tank, helikopter ve uçak yapıyoruz da bu füzeleri neden başkasından alıyoruz ki? Biz yapalım bunları da…
***
Dedim ya anlayamıyorum…
Acaba!..
Bu tuhaflıkların asıl sebebi;
26 Şubat 2017 Pazar günü saat 17.58’de Balık Burcunda gerçekleşecek Güneş Tutulmasından kaynaklanıyor olmasın?

sislioda.com