BAŞKANLIĞA HAYIR Sloganı Kullanılmamalı…

Önümüzde ulus olarak yazgımızı belirleyecek bir referandum var…
Üç yanı denizlerle çevrili güzel ülkemizde olan bitenler birbirini kovalıyor!.. Limanlarından bunalım yüklü gemiler kalkıyor. Havaalanlarından kuşku ve tedirginlik dolu uçaklar havalanıyor. Esen rüzgârlarla uzaklardan gelen hiç de alışmadığımız kokular genzimizi tıkamış, soluk almakta zorlanıyoruz. Bu gidiş bizi nereye kadar götürecek? Acayip bir yalnızlık yakamıza yapışmış!..
Alışılmamış bir sessizliğin etki alanındayız. Neredeyse ağaçlardaki yaprak bile kıpırdamayacak! Bunlar olup biterken ülkemiz geleceği sıkıntılarla dolu bir referanduma odaklanmış…
***
Referandumda Devletin tüm imkânlarını sonuna kadar kullanacak bir iktidar var. Sayın Cumhurbaşkanı şimdiden referandumda etkin ve hareketli olacağı sinyallerini verdi bile… Algı yönetimi çoktan harekete geçti…
Yazılı ve görsel medyanın neredeyse tamamı iktidarın arkasında/güdümünde… En önemlisi hazırlıklara şimdiden başlamış olmaları. Her yerde, her köşe bucakta, her ıssız ve kimsesiz yerde amansız bir referandum uğraşı verilecek…
İktidarın karşısındaki muhalefet ise birlik ve beraberlikten uzak, cılız, etkisiz ve adeta zoraki birkaç adım atmaya çalışıyor. İş lafa gelince yığınla, ama icraat!.. Ne yazık ki icraat alanında at koşturan YİĞİTLER yok! Muhalefet cephesinde yepyeni atılımlar yok, önemli gelişmeler yok… Yahut yeterli değil!..
***
Bunlar yetmezmiş gibi etrafta bir de “REFERANDUMDAN HAYIR” çıkacak sözleri dolanıp duruyor.
Tabii ki bir insanın, bir toplumun kendisine GÜVEN ve İNANÇ duyması çok önemlidir.
Ama gerçeklerden uzaklaşmış, hareketsiz ve atıl olanların böyle bir beklenti içine girmeleri kendi kendilerini aldatmak ve sonunda da kendi kendilerini yok etmek demektir. Düşlerde yeşeren umutlarla yol almanın mümkün olmadığını aklı başında olan herkes bilir.
***
Çok Sayıda Slogan Yerine İçten ve Etkili Bir İki Sloganın Tercih Edileceği Düşünülmektedir.
Bu referandumda AKP iktidarı halkın anlamadığı, günlük yaşamında kullanmadığı, bilmediği sözcüklerle halkı yormak yerine; kısa, anlayacağı ve bildiği bir iki sözcükle halkı oyalamak yolunu seçecektir.
2010 yılında yapılan Anayasa Değişikliği 26 maddeden oluşmasına rağmen halkın karşısında sadece bir madde üzerinde durulmuştu. O zamanki referandumda işlenen DARBE konusunun bu referandumda da öncelikle işleneceği sanılmaktadır. O zaman 26 maddelik Anayasa değişikliğinin ilgili maddelerinin ne getirip ne götürdüğü bir yana konuldu. Sadece ASKERİ DARBECİLERİN nasıl yargılanacağı ve askeri vesayete nasıl son verileceği konusu anlatıldı. Şimdi de askeri darbenin yerini FETÖ DARBE GİRİŞİMİNİN alacağından kuşku duymamaktayız.
Evet, FETÖ darbe girişiminin öncelikle ve önemle işleneceğinin belirtileri medyada dolaşmaya başladı bile… Darbe girişimi ile ilgili yeni video ve resimlerin paylaşılmaya başlanmasının sebebi halkta o darbe girişiminin yarattığı bunalım, gerginlik ve tedirginliği canlı tutamaya yönelik değil midir?
Halkın algısını istedikleri yöne doğru döndürmek için bilimsel yol ve yöntem dahil her türlü yol ve yöntemi kullanacakları açıktır.
Milletimizin sevdiği ve gözlerinin aşina olduğu futbolcudan tutun da sanatçı ve bilim adamlarına varıncaya kadar hepsine “EVET” dedirtmelerinin sebebi halkın algısını etkilemeye yöneliktir.
Gerçi şimdiki değişiklikte halkın anlayacağı ve üzerlerinde durmalarında yarar umdukları birkaç madde var, ama bunların üzerinde durup durmayacaklarını ileride hep birlikte göreceğiz…
***
Halkın karşısında pürüz yaratacak konulardan arınmak için çaba gösterileceği açıktır.
Bilal Erdoğan’la ilgili İtalya’daki savcılık soruşturmasında şikâyetçinin ifade vermeye gitmemesi nedeniyle soruşturmaya yer olmadığı kararı verilerek davanın kapatıldığını yeni öğrendik. Bunun gibi küçük pürüzlerin ortadan kalkması ilginçtir.
Muhalefetin/hayırcıların BAŞKANLIĞA HAYIR gibi sloganının ters tepeceği kanısındayız.
Halkın onayına sunulacak Anayasa değişikliğinde BAŞKANLIK sözcüğü bir defa bile geçmemektedir. Bilindiği gibi BAŞKANLIK yerine Cumhurbaşkanlığı Sistemi adı kullanılmaktadır. Bu da yine Anayasa değişikliği metninde geçmemektedir.
Metinde Meclis Başkanlığı kastedilerek “başkanlık” sözcüğü bir defa 14. maddede, bir defa da 17. maddede geçmektedir.
BAŞKANLIĞA HAYIR, sloganı kısa ve ilgi çekici görünüyor. Ama halk kendi onayına sunulacak metinde BAŞKANLIK sözcüğü olmadığı için olmayan bir şeyin nesine HAYIR desin ki? “Başkanlığa Hayır” sloganı ayrıca karşı tarafın eline kullanacağı önemli bir fırsat verecektir. Nitekim karşı taraf:
“Bakın bunlar sizi kandırıyor! Biz sizden bize BAŞKANLIK verin demiyoruz ki! Böyle bir talebimiz asla olmadı, olmayacaktır da…” dediğinde yapacak hiçbir şey yoktur.
Muhalefetin/Hayırcıların çok kısa zamanda “BAŞKANLIĞA HAYIR” sloganı yerine bir başka slogan bulmasının, tüm güç ve enerjisini kullanarak halkla bir an önce iletişime geçmesinin gerektiği kanısındayız.

Hüseyin Yeğin

sislioda.com