İHRAÇLAR RAHATLATTI MI?

Ümit Özdağ ve Meral Akşener…
İkisi de MHP’den ihraç edilmişti.
Üzülmüşlerdi…
Çaresiz kalınca ihraç kararının iptali için dava açtılar…
Sonunda dava sonuçlandı ve İHRAÇLARIN İPTALİNİN REDDİNE karar verildi. Yani ihraçlar kesinleşti…
“Adalet mülkün temelidir.” sözleri dans etmeye başladı gözlerimin önünde…
***
İHRAÇLARIN İPTALİNİN REDDİ her nedense hukuka, yargıya, tabii ki adalet anlayışına bakışımda şaşılık oluşturdu!.. Neden derseniz öyle açık açık anlatabilecek durumda değilim…
Oysa mesleğimin gereği olarak RET ya da KABUL sözcüklerini yargı makamlarından çok işittim. Davanın nitelik ve seyrine göre bu sözcüklerin etkisi değişik olur. Hele bir de kesinlik kazanan bir içeriğe sahipse daha değişik etkisi vardır.
Nizalar, çekişmeler ve anlaşmazlıklar karşısında adalet bir DENGE unsurudur… İçinde bulunduğumuz ortamda yargı kararlarının iki tarafı keskin bir kılıç niteliğinde olduğu kanısındayım. Hassas ve pamuk ipliğine bağlı toplumsal yaşam biçimi çevremizi kuşatmışsa iki tarafı keskin kılıç daha açık bir görüntü sergiler.
Bu ya da benzeri kararların muhatabına zarar verdiği gibi adalet anlayışına da zarar verdiği kanısındayım. İki tarafı keskin kılıç varsa elinizde onu özenle kullanmak zorundasınızdır. Aksi hâlde kendinize de zarar vermeniz kaçınılmazdır.
****
Ümit Özdağ ve Meral Akşener MHP içinde liderlik kavgasının öncülüğünü yapmışlardı. Uzun süre Bahçeli’yi sinir küpü edenlerin başını çektiler…
Dayanamadı Bahçeli!..
Elindeki ekmeğin alınacağını hissetmiş olmalı ki kükredi birden. İleri atıldığında öyle hamleler yaptı ki şimdiye dek kazandığı onca saygınlık azar azar yok olmaya başladı. Ama öyle birden bire değil, yavaş yavaş…
Sonunda ikisini de ihraç ettirerek rahatladı.
Ama çok sürmedi bu rahatlaması.
Garip bir tedirginlik tepesinde konaklamaya başladı. Acayip bir ruh hâli yakasına yapışmış, olgun ve bilge görüntüsünden dökülen sıvalar girintili çıkıntılı bir değişimle ona yeni ama olumsuz bir görüntü kazandırmıştı…
Merak ediyorum. Acaba İHRAÇLAR Bahçeli’yi rahatlattı mı?
***
Kesin olarak MHP’den ihraç edilen Ümit Özdağ’ın bu karara tepkisi çok ilginç ve bilgece. Diyor ki:
“Bundan 10 sene 2 gün önce yine ihraç edilmiştim. Demek her 10 senede bir ihraç zamanı geliyor ama sonra geri dönüyorum. Bugün Türkiye’nin meselesi Ümit Özdağ’ın ihracı değil, Türkiye için bir hayati tehdit olan sistem değişikliğinin durdurulması ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlerin iç cepheyi güçlendirerek devam ettirilmesidir.”
Sizce haklı değil mi?
***
Ne yazık ki artık daha önce tanıdığımız adalet anlayışı yok ülkemizde! Değişikliğe uğramış, çekeni iteni çoğalmış ve özgüvenini yitirmiş bir adalet var görünürde… Üzülüyoruz tabii… Neden bu duruma düşürdük ki adaleti?
Canımız kadar sevdiğimiz, her başımızın sıkıştığında dört elle sarıldığımız adalete ne oldu böyle? Saygı duyduğumuz, başımızın üzerinde taşıdığımız adalet yerlerde mi sürünüyor?
Bunca acılar içinde bir de onu yitirdik mi hâlimiz nice olur? Her yanımızda bir gevşeklik, her yanımızda laçkalık ve başıbozukluk var. Egemen güçlerin oyuncağı olmuşuz adeta… Ancak bu olanlara suskun kalamayız artık. Öz varlığımızı ortaya koyup içine kıstırıldığımız kapandan kendimizi kurtarmalıyız.
Başka çıkışımız yok!
Bahçeli rahatlamış ya da rahatlamamış olabilir!..
Bize düşen var olan gücümüzü kullanarak emperyalist güçlerin elinden kendimizi kurtarmaktır…

Hüseyin Yeğin

sislioda.com