• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
16.05.2025 09:17:09
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Güncel
Sevgi Birdar

KARA GECE OTOGARDA-2

Eklenme Tarihi: 21 Temmuz 2016 Perşembe
Eklenme Saati: 13:58
Okunma Sayısı: 314
Tweetle
Sevgi Birdar sebirdar53@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
KARA  GECE  OTOGARDA-2

Otogara doğru gidiyoruz. KARA GECE’nin başladığından henüz haberimiz yok. Günlük sorunlar ve ertesi gün yapacağımız işler hakkında söyleşiyoruz.
Ancak yollarda garip bir sessizlik var adeta. Farkına varamadığımız, ne olduğunu çözemediğimiz bir hava çökmüş gecenin karasına.
Bilmediğimiz bir koku, korku gibi yapış yapış yazın sıcağında. Sanırsınız ki yoldan geçen arabalar bir şeyden kaçıyor.
***
Otogara geldiğimizde rastladığımız ilk topluluktan yankılanan ses dikkatimizi çekti:
“İnanmayın, diyordu, darbe marbe olmaz! Siz yanlış duymuşsunuzdur!..”
Karşısındaki telefonunu çıkarıp biraz karıştırdıktan sonra: “Bak, bak da gözlerinle gör,” dedi. Diğer adam telefonun ekranına baktığında birden yüzündeki ifade değişti. Kekeleyerek: “Galiba doğru…” dedi.
Grubun içinde anlaşılmaz bir hareketlenme oldu. Ben dahil herkes telefonuna sarılmıştı birden. Bir yerlere telefon edip olan biten hakkında bilgi toplamaya çalışıyorduk.
***
Aramalar çok sürmedi, birkaç kişi birden :
-Boğaziçi köprüleri tutulmuş, geçiş yasağı koymuşlar!
-Genelkurmay’ın önünde ambülanslar doluymuş.
Yanımda duran tanımadığım bir kadın rahat ve sakindi, bana döndü: “Allah hayırlısını versin! Hakkımızda hangisi iyi ise o olsun,” dedi. Az geçmedi ki: “Peki biz şimdi ne yapacağız?” soruları kovaladı birbirini…
***
Eğer ortada bir kötü varsa bu kötünün bir başka kötüyle savılmasına karşıydım. Tam karşımdaki kadına cevap verecektim ki otogar salonunda kaynaşma hızlandı. Herkes,
“Biz ne yapacağız?”
“Ne yapmalıyız?”
“Ya buradan gitmemize izin vermezlerse ne halt ederiz?” türünden sorular soruyorlardı. Cevap vereni olmayan sorulardı bunlar. Kim cevap versin ki? Herkes soru soruyordu. Soru sormayan kalmamıştı neredeyse!..
***
Az sonra birkaç otobüs firması; toplanan yolcularının bilet paralarını iade ediyordu. Seferleri iptal ettiklerini söylüyorlardı. Bir genç kız dışında hiç itiraz eden olmadı. Genç kız üzgün ve sinirliydi. Adeta isyan edercesine:
“Keşki çok fakir bir ülke olsaydık da bu gibi şeyler olmasaydı. Tatil için çıkıyordum. Mahvettiler tatilimi. Zaten yılda 10-15 gün tatilim var,” diye yakınıyordu.
Otogarda hareketlenme artmıştı. Arada bir koşuşanlar görülüyordu. Tüm bunlar insanın içine anlaşılmaz bir sıkıntı veriyordu. Keşan’a gitmek için KEŞAN BİRLİK firmasını seçmiştim. Bilet paramı geri almak için bilet satılan yere gittim. Hayret! Hiç kimse yoktu!..
Ne bilet satan kalmıştı, ne de ortalıkta çığırtkanlık yapan kimse. Keşan Birlik firmasının düzgün bir firma olduğunu düşündüğümden bekledim bir süre. 10 dakika, 20 dakika derken tam 1,5 saate yakın bekledim. Ne gelen var ne de giden!
Sağa sola koşuşturanları izlerken Keşan Birlik firmasının bu tutumuna şaşırmış bir anlam verememiştim. Komşusu olan firma yetkililerine sordum, “Neredeler?” diye. Onlar da şaşırmıştı. Burada olmaları gerekir, ama kimse yok. Acaba bir sorun mu yaşadılar?” diye kendi kendilerine konuştular.
***
Bu karmaşa içinde bir yere gitmenin akıl kârı olmayacağını düşündüm. Telefona sarılıp yeğenimi aradım ve gelip beni almasını, ama olabildiğince de çabuk gelmesini söyledim…
Koşuşturmalar bitmemişti. Ve daima dolu gördüğüm otogar yavaş yavaş boşalıyordu. İnsan sayısı azalınca içime bir tedirginlik gelip yapıştı. Endişeleniyordum, ama bir yandan da endişelenmemem gerektiği konusunda kendi kendimi ikna etmeye çalışıyordum.
Önemli firmaların otobüs seferlerini İPTAL etmesi ve yolcularının bilet paralarını iade etmesi güzel bir davranıştı. Ama Keşan Birlik görevlilerinin yaptıklarını anlamak mümkün değildi.
***
Bir süre sonra yeğenim geldi. “Yollar ana baba günü, dedi, Sayın Cumhurbaşkanı herkesin meydanlara çıkmasını istemiş, arabasına atlayan dışarı çıktığından neredeyse geçiş yok!..”
Heyecanlıydı, acele etmemi istedi. “Eğer biraz daha kalırsak sabaha kadar gidemeyiz,” dedi. Son bir kez Keşan Birlik firması görevlilerine baktım kimseyi göremeyince eşyalarımı aldığım gibi arabaya atlayıp yola koyulduk.
***
Yollar tıka basa doluydu. Korna üstüne kornaya basıyorlardı. Kimi camdan dışarıya sarkmış ellerindeki Türk Bayrağını sallıyor, kimi “Allahü Ekber” nidalarıyla yol alıyordu. Yerleşim alanlarının bulunduğu yerlere geldiğimizde arabaların arasında yürüyen insanlar görülüyor ve sayıları gittikçe artıyordu. Bu gidişle sabaha kadar eve varmamız mümkün görünmüyordu. Dua etmeye başladım. Sağ salim evime kavuşabilmek için…
KARA GECE’nin karası gözlerimizi kör edecekti sanırsınız. Kimse karşımıza çıkıp yolumuzu kesmedi, ama içimizde binlerce tuhaflıklar seyretti durdu.
Yeğenim usta bir sürücüydü. Onun bazı yerlerde ara sokaklara dalarak yol alması her ne kadar içimdeki tedirginliği artırdı ise de eve bir an önce vardık.
Kapıya elimi değdirdiğimde rahat bir nefes alıp içeri girdim. Tabii ilk işim televizyonu açmak oldu…
***
İçim burkularak olanları izliyordum.
Acı içindeydim. Ne olacağını kestiremiyordum. Ama inandığım bir şey vardı:
Halk kendi iradesine müdahaleye karşı koymanın yolunu bulamadıktan sonra DEMOKRASİMİZ var diyemeyiz.
Cumhuriyete sahip çıkmanın yolunu bilemedikten sonra hep yanlış sapaklardan yanlış yerlere doğru gideriz. Sonuç hüsran olur bizim için…
Üzülürüz hem de ölçülemeyecek denli çoğalır üzüntümüz.
Düşmanlarımızsa sevinirler elbet…

Sevgi Birdar

AÇIKLAMA:
KARA GECE’de, yani 15.07.2016 tarihinde 23,30 – 01.30 saatleri arasında bize olmadık sıkıntılar yaşatan Keşan Birlik firmasını kınıyorum. İade etmediği bilet ücretimi onlara helal etmiyorum.

sislioda.com

Etiketler:
cumhuriyet demokrasi KARA GECE otogar tıka basa
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Canım Kızıma!.. ‎ Sen damarımda akan kanımsın ‎ Bana yaşam veren canımsın. ‎ Gecemi gündüzümü...
Canım Kızıma!.. ‎
Aaaa Kim Ola ki Ezik? ‎ AK Parti Yalova 2. sıradan Milletvekili adayı Meliha Akyol, yaptığı basın toplantısınd...
Aaaa Kim Ola ki Ezik? ‎
PUTİN’i mi İndirselerdi? ‎ İkide bir meydanda esip gürlerler. ‎ Rakiplerini "hain" ilan ederler... ‎ ‎*** ‎ Ra...
PUTİN’i mi  İndirselerdi? ‎
Dostluk… İç dünyasındaki incelik ve zarafeti aynı nezaketle dışa yansıtan sevgi dolu Can Arkadaşı...
Dostluk…

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net