Geçen ay bir Rus güvenlik görevlisi Moskova’da ABD’li bir diplomata saldırıyor!
ABD buna karşılık olarak iki (2) Rus diplomatını 17 Haziran’da sınır dışı ediyor.
Rusya oturup beklemiyor! Toplantılar yapıp derin düşüncelere de dalmıyor…
Hemen iki (2) ABD’li diplomatı sınır dışı ediyor!..
Soranlara bu diplomatların CIA için çalıştığını belirtiyor!
Bu olaylar dizisinin adına DİPLOMATİK KRİZ diyorlar. İki taraf da Devlet olmanın gereklerini yerine getiriyor. Karşılıklılık (mütekabiliyet) İlkesini ikilem duymadan uygulamaya koyuyorlar…
***
Haberi okuyunca içimde geçmişin acıları depreşti.
Beynimde kırgınlıklar dolu kıvılcımlar çaktı. Gözlerim ve aklım geçmişin yanlışlarına takıldı kaldı.
Tarih 04 Temmuz 2003: Irak’ın Süleymaniye kentindeyiz…
ABD askerleri Türk Özel Kuvvetleri Bürosu’na baskın yapıp 11 Türk askerinin başına ÇUVAL GEÇİRİYOR…
Yukarıda sunduğumuz Diplomatik Kriz benzeri olaylarda Devlet olmanın gereği KARŞILIKLILIK İLKESİNİ tereddütsüz uygulamaktır.
Yani ÇUVAL GEÇİRME olayı karşısında T.C. Devleti’ne düşen iş anında 11 ABD askerinin başına ÇUVAL GEÇİRMEK olmalıydı. Yahut benzeri bir başka yaptırım!..
***
Aynı gün karşılık verilmedi mi? Ertesi gün karşılık verilir. Devlet olmanın gereği ve sorumluluğu budur.
Ertesi gün de yapılmadı mı? İki gün, üç gün sonra aynen karşılık verilir. Ama mutlaka karşılık verilir…
Ne yazık ki 11 askerimizin başına çuval geçirme olayı karşısında SUSULMUŞTUR.
Nasıl bir duygu ve güdüyle hareket edildiyse denmiştir ki: “MUKAVEMET ETMESİNLER!..”
Bilinmez mi ki asker ölürse onuruyla ölür. Ama asker susar, asker mukavemet etmezse koca bir leke kalır ardında…
Nitekim KOCA BİR LEKE KALMIŞTIR…
***
Devletimizin sayın yetkililerine önerimdir:
ABD ile RUSYA arasında Diplomatik Kriz diye adlandırılan olaylar dizisi yakından izlensin. Notlar alınsın, deneyim yüklü bilgiler geleceğe aktarılsın.
Geçmişin utancını hiçbir zaman görmezlikten gelmeyelim.
Olan olmuştur!
Ama gelecek kuşakların yapması gerekenler, bilgi yığını içinden ayıklanarak onlara sunulsun…
“Biz şu hatayı yaptık! Siz yapmayın!..” denilsin.
***
Acı,
Utanç,
Koca bir kara leke…
Hiç mi hiç unutmayalım, unutturmayalım…
Birlik olup unutturmayalım…
Geçmişin pisliklerini örten zaman örtüsünü bu olayın yakınına bile yaklaştırmayalım…
ÇUVAL, ÇUVAL…
ÇUVAL GEÇİRME…
Aklımızın derinliklerinde daima canlı ve saklı kalsın…
Hüseyin Yeğin
Anasayfa
