Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez; “sakalı şerif” konusunda demiş ki:
“Hz. Peygamber bugün yaşasaydı, bunu yasaklardı. Ama kardeşlerimizin sadece sevgi eseri olarak ziyaret edip gözyaşı dökmesine de saygı duyulmalıdır.”
Giriş cümlesine katılıyor, devamına katılmıyoruz.
Evet! Peygamber Efendimiz yaşıyor olsaydı. Sakalı şerif ziyaretlerini yasaklardı, hem de şiddetle…
***
Cübbeli adıyla tanığımız kişi ise tam aksini düşünüyor.
“Olmaz, diyor, Sahih-i Müslim’deki hadisleri nasıl görmezden geliriz?”
“Peygamber Efendimiz tıraş olurken mübarek başının sağ tarafından kesilen saçları, Ebu Talha’yı çağırıp ona veriyor. ‘Git bunu insanlar arasında bölüştür,’ buyuruyor.”
“Bölüştür ne demek? Tane tane herkese bir tane, demek.”
“Şimdi Peygamber Efendimiz insanlar arasında bölüştürdüğü şeyi YASAKLAR MI? Cevabı gayet açık YASAKLAMAZ…”
***
Cübbeli’nin Nalın-ı Şerif konusunda da iştahlı, kendisine göre önemli açıklamaları vardı.
Eline aldığı bir Nalın-ı Şerif örneğini cemaate göstererek, onu yanında taşıyanların kavuşacakları SEVAP, İYİLİK ve MUCİZELERİ tek tek saymıştı.
Satın almak isteyenlere ilgili telefon numarasını vererek onlara yardımcı olmuştu.
***
Değerli okuyucularım!
Şimdi sizi birazcık düşünmeye davet ediyorum. Nalın-ı Şerif örneğini elinde tutarak onun hikmet, yarar ve gizlerini uzun uzun cemaate anlatıp ardından satın almaları için telefon numarası veren bir kişi,
Yani Cübbeli,
Sakal-ı Şerif konusunda aksini düşünebilir mi?
Eğer Peygamber Efendimiz Sakal-ı Şerif’i yasaklarsa Nalın-ı Şerif’i yasaklamaz mı?
***
Güzelim dinimize eklenen UYDURMA, İFTİRA ve ALLAH inancına ters uygulamaların ayıklanması gerektiği inancını taşıyoruz.
Böyle bir çalışmaya sömürü düzeninin izin verip vermeyeceği konusu tabii ki bu işi yapacakların iradelerine bağlı olacaktır.
Din KORKUNÇ bir ÇIKAR kapısı hâline gelmişse ondan herkes zarar görür.
Allah’la kul arasına girmek için bin bir türlü yol ve yöntem deneyenler ne yazık ki başarılı oluyorlar.
***
Dünyanın geçici, ahretin sonsuz olduğu inancı; insanların değer, ölçü ve yaklaşımlarını önemli şekilde değiştiriyor. İnsanlar sonsuz mutluluğu yakalayabilmek için bu dünyada sahip olduklarından kolayca vazgeçebiliyorlar.
Yemek, içmek, giymek ve barınmak gibi önemli ihtiyaçları dışında ellerinde ne varsa hepsini öbür dünya uğruna harcayanların sayısı az değildir. Bu seçim, sonsuzluk dünyasını kazanmak isteyenler için hatalı değil, tam aksine akılcı bir seçim olarak görünmektedir.
***
İŞTE DİN SÖMÜRÜSÜNÜN AÇIK BULDUĞU KAPI BUDUR.
Sömürü düzeni bu açık kapıdan içeri girdikten sonra önlerinde sömürecekleri uçsuz bucaksız bir kaynak vardır. Bu kaynaktan gittikçe artan pay almak isterler.
Ama;
Çok az çalışarak,
İnsanları aldatarak,
Başkalarının hakkını gasp ederek…
***
Görünen o ki İslam inancına sahip olanlar güçlü bir irade ve akılcı bir yaklaşımla bir araya gelip bu düzene karşı koymazlarsa daha çok sömürülecekler…
Yaşamları daha çok alt üst olacak…
Daha çok kandırılacak, daha çok aldatılacaklardır.
İşin en üzücü yanı ise Kur’an-ı Kerim’de belirlenen gerçek Allah inancından uzaklaştırılacaklardır.
Hüseyin Yeğin
Anasayfa
