DAVİD CAMERON EDEPLİ OL!..

İngiltere Başbakanı David Cameron edep ve haya sınırlarını epey aştı…
Türkiye’nin AB üyesi olma girişimiyle DALGA GEÇMEYE başladı. Muhataplarına; “Türkiye AB üyesi olamaz!” derken takındığı alay edici tavırlar bir ülkenin başbakanına yakışmaz.
Kendisini şiddetle kınarken deriz ki: “EDEPLİ OL, SAYGINI TAKIN…”
***
23 Haziran 2016 günü “İngiltere AB’de kalmalı mı, yoksa AB’den ayrılmalı mı?” konusunda halk oylamasına/referanduma gidecek ve İngiltere Başbakanı David Cameron AB’den ayrılma taraftarı değil… AB’den ayrılmak isteyenler; “Türkiye AB üyesi olacak!..” diye halka korku veriyor… Cameron da bunun mümkün olmadığını açıklamaya çalışırken şunları söylüyor:
“Türkiye’nin AB üyeliğinin on yıllarca olmayacağını düşünüyorum.”
“Türkiye’nin AB üyeliği gelecek birkaç yıl içerisinde gerçekleşecek olsa bunu desteklemezdim ama zaten bu olmayacak. Gelecek 30-40 yıl içerisinde olacaksa ben o zaman Başbakan olmayacağım.
“Ülkemizde ya da Avrupa’da, Türkiye’nin gelecek 30 yılda AB’ye katılabileceğini söyleyecek tek bir uzman bulamazsınız.”
“Katılım için 35 müzakere başlığını açıp kapatmanız gerekiyor. Türkiye sadece bir başlığı kapattı, bu hızla Türkiye 3000 yılında üye olur.”
Anlamayanlar için tekrar ediyor:
“Referandumda ‘Türkiye AB üyesi olacak’ diye kimsenin birlikten ayrılma yönünde oy kullanmasını istemiyorum, çünkü bu olmayacak!..”
***
Cameron’un benzeri açıklamalarını daha önce de sizlere ilettik. Ama dur durak bilmez, sürekli bunları tekrarlarsa buna onun AYIBI derler.
Bir insanın edepten yoksun olması her zaman eleştirilebilir, ama bu kişi bir ülkenin başbakanı ise EDEPSİZLİĞİNİN altında başka anlamlar da yüklü olmalıdır.
AB üyeliğimize karşı çıkabilir! Bunda herhangi bir sorun yoktur. Ama bu karşı çıkışının ardında gizlediği adice emeller varsa ve bunu açık açık ifade ediyorsa, bizdeki en hafif tanımlamayla ŞIK DEĞİLDİR.
***
Her nedense İngilizlerde tarihten kaynaklanan bir TÜRK KARŞITLIĞI/KORKUSU/FOBİSİ var. Hiçbir savaşta bizi yenememiş ve tarihlerindeki en büyük yenilgileri bizim karşımızda almış olmalarının bunda etkisi büyüktür.
Bir Çanakkale’yi düşünün:
Karşımızda yüz binleri aşan kayıp vermişlerdir. Çanakkale’deki Britanya Milletler Topluluğu anıt ve mezarlıklarındaki ölü sayısının 35.884 olduğu söylenmektedir.
Bir Kut’ül Amare’yi düşünün:
Karşımızda on binlerce kayıp vermişlerdir. Ve savaşın sonunda 13.000’i aşan askerleriyle birlikte teslim olmuşlardır.
***
SON SÖZÜMÜZ ÜLKEMİZİ YÖNETENLERE:
AB’ne üye olmamızı destekleyen AB üyesi ülkenin Başbakanı dahi:
“Ülkemizde ya da Avrupa’da, Türkiye’nin gelecek 30 yılda AB’ye katılabileceğini söyleyecek TEK BİR UZMAN BULAMAZSINIZ” diyorsa sizler bizleri neden kandırıp duruyorsunuz?

Hüseyin Yeğin