• Çizgi’m
  • Bilmek İstiyorum
  • Unutulmayan İyilik…
  • BİR SAATLİK ÖMÜR
  • Mevlana’dan Deyişler
  • KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “””””””
  • NASİBE!..
  • Daha da Sarıl Bana, Bırakma Beni…
  • ULUSLARARASI BAŞARI GÖRMEZLİKTEN GELİNEMEZ!..
  • Cumhuriyete Saldırılar Bitmedi, Bitmeyecek…
  • Bir Zamanlar Kahramandı!.. Meğer…
  • Bir Kumruyla Söyleşi
  • Çok Şükür Değiştim dedi ve Lefkoşa Büyükelçisi Oldu
  • İlah Olmadı Put da Olmadı Allah’ın Kuluydu…
  • Çocuk acılar içinde.
  • Üye Ol
  • Üye Girişi
    • Anasayfam Yap
      • Sitene Ekle
      • Amacımız
      • Künye
      • İletişim
Sislioda
    •  
    • Anasayfa
  • Güncel
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
    • Canlı Sonuçlar
    • İstatistikler & Puan Durumu & Fikstür
  • Politika
  • Şiir
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Yazarlarımız
  • Seri İlanlar
    • İlan Ekle
  • Firma Rehberi
    • Firma Ekle
29.05.2025 14:01:58
  • Kültür Sanat
  • Magazin
  • Gazeteler
  • Video Galeri
  • Foto Galeri
sislioda.com Bizi Facebook'dan takip edin
sislioda.com Bizi Twitter'dan takip edin
Anasayfa » Eğitim
Hüseyin Yeğin

IPISSIZ Köylerin DEVRİMCİLERİ-3

Eklenme Tarihi: 13 Haziran 2016 Pazartesi
Eklenme Saati: 5:05
Okunma Sayısı: 309
Tweetle
Hüseyin Yeğin huyegin@gmail.com
Yazdır
Yazıyı Büyüt Yazıyı Küçült
IPISSIZ  Köylerin  DEVRİMCİLERİ-3

Saygıdeğer okuyucularım;
Son günlerde ileti, telefon ve diğer yollarla soruyorlar: “Niye yazmıyorsun?” diye…
Şiirsel ağırlıklı yazılarımın güncel konulardan ırak düştüğünü söyleyenler var. Doğrudur dedikleri. Elbet sebepleri vardır yazmamamın. Ülkemin içine çekildiği KAOS ortamına bakıp dik durmak gerçekten çok zor… Ve hiçbir şey yapamamanın kocaman ezikliğini yaşamak da öyle…
***
Daha önce yazıp da devamını sunacağımı belirttiğim birkaç konu vardı. Hiç olmazsa onları tamamlamak isterim…
IPISSIZ KÖYLERİN DEVRİMCİLERİ konusunu iki ayrı başlıkla size sunmuştum. Şimdi devamını sunuyorum…
***
İlk gezdiğim köyde ummadığım değişikliklerle karşılaşınca köy yaşamına ilgim arttı. Ancak bu kez ağırlıkla HAYVANCILIK YAPILAN bir köyü gezsem çok daha iyi olacaktı!..
Kurban Bayramı öncesi et fiyatlarının hızla artmaya yüz tuttuğunu biliyorsunuzdur! Bir tüketici olarak bunun sebebini anlamakta zorlanıyordum. Acaba kurbanlıklar, yani talepteki artış nedeniyle mi fiyatlarda artış oluyordu? Yoksa bilmediğimiz başka nedenler mi var? Eğer Kurban Bayramı nedeniyle yaşanan bir artışsa; bu artışın ne kadarı hayvan yetiştiricilerine yansıyordu? Yoksa artıştan doğan kazanç yine ARACILARIN CEBİNE mi gidiyordu?
***
Değerli okuyucularım ülkemizde yaşanan öyle olaylar var ki eskilerin tanımıyla “İKİ UCU PİSLİK DOLU BİR DEĞNEK” hangi ucundan tutarsanız tutun elinize mutlaka pislik bulaşıyor.
Üzülüyorsunuz tabii ki!..
Et fiyatlarının artışının ardındaki neden de bunun gibi bir şey! Hayvancılığı özendirerek gelişmesini sağlamak yerine CANLI HAYVAN ve ET İTHAL etmek, tam bağımsız bir ülke olamamanın bir sonucudur. Ülkenin güçlü olabilmesinin peşinde değil de iktidarı/erki elde tutmanın peşinde koşanların yönettiği ülkelerin bitmez yazgılarıdır yaşananlar… Bu konu UZUN, ama ANLATILMASI DA gerekli bir konu… IPISSIZ KÖYLERİN DEVRİMCİLERİ konusunun dağılmaması için CANLI HAYVAN ve ET İTHALİ konusunda yaşadığımız korkunç ve üzücü gerçeği yansıtacak bilgileri bir başka yazımda sizlere iletmenin uygun olacağını düşünüyor ve asıl konumuza dönüyorum…
***
Bir arkadaşımla söyleşirken ertesi gün yaylada bulunan ve hayvan yetiştiriciliği ile uğraşan bir yakınını ziyaret edeceğini söyledi. Ardından; “Eğer istersen sen de gelebilirsin. Hem orada fotoğrafını çekeceğin ilginç konular yakalayabilirsin,” dedi. Sevinmiştim!.. Birlikte gideceğimizi karşı tarafa önceden bildirip onay almasını istedim. Ayrıca fotoğraf çekmemden rahatsız olmazlarsa ve bunun için izin vereceklerse gidebileceğimi de ekledim.
Arkadaşım gerekli iletişimi kurup onay aldığından birkaç saat sonra yola çıkmıştık bile!..
***
İlginç, değişik, renkten renge giren, büyülü görüntülerin arasından sıyrılırcasına geçtik. Fırsat bulduğumda beğendiğim yerlerin resimlerini çekmek şimdiye dek tatmadığım bir haz veriyordu bana!..
Arkadaşım gideceğimiz yeri tam olarak bilmediğinden birkaç yerde sorduk. Sora sora, araya araya yol alıyorduk. Dikkatimi çeken şey; soru sorduğumuz kimselerin olağanüstü bir dikkat, saygı ve ilgi göstermeleri oluyordu. Adeta kendilerini sorumlu hissedip birkaç kez yolu tarif ediyorlardı. Büyük kentlerde benzerine rastlamadığımız sıcak ve insancıl davranış!..
***
Tam kaybolduğumuzu düşünmüşken uzaktan uzağa hayvan sürülerini ve çadırları görünce rahat bir nefes aldık. Sonunda gideceğimiz yer işte şuracıkta!.. Koni şeklindeki çadırlar, yanlarına yaklaştıkça daha büyüyordu. Vardığımızda neredeyse her biri küçük bir evi andıracak kadar büyümüştü gözümüzde. Köpek sesleri ürkmemize neden oldu, ancak sahiplerinin sert uyarısıyla aniden seslerini kesip bulundukları yerde eşinmeye başladılar. Bir yandan da ters ters bize bakıyorlardı.
Yüzü kıllarla kaplı orta yaşlı biri güler yüzle bizi karşılarken:
“Çekinmeyin, dedi, bir şey yapamazlar artık…”
Aynı kişi arkadaşıma sarılırken iki kişinin güreş tuttuğunu sarınırdınız!
“Hoş gelmişsiniz, sefalar getirmişsiniz, buyurun gelin hele,” derken eliyle çadırlardan birini gösteriyordu. Tokalaştığımızda kuvvetli bir elin elimi mengene gibi kavradığını algıladım.
“Yunus Bey durumu size iletti sanıyorum. İzin verirseniz fotoğraf çekmek istiyorum. Benim için ilginç görüntüler var! Bunları her zaman bulamam,” dediğimde, “Başımla gözüm üstüne beyim, istediğiniz kadar çekin… Bu gördüğünüz her şey sizin,” diye karşılık verince iyice rahatladım.
Çevremizde bize ağır ağır, ama çekingen tavırlarla yaklaşan çocuklar vardı, kızlı oğlanlı… Hepsinin yüzüne yakıcı güneşin kondurduğu koyu bir esmerlik egemendi. Soran, merak eden bakışlarını üzerimizde gezdirirlerken 5-10 adım ilerimizde durdular. Fotoğraflarını çekmeye başladığımda önce garipsediler. Bakışlarını kaçırıp utangaç bir tavırla arkalarını dönüp gitmek isterlerken adının Hüseyin olduğunu öğrendiğim güler yüzlü adam:
“Hele şunlara bakın hele! Nereye gidersiniz? Gelin amcanız fotoğrafınızı çeksin,” diye seslendiğinde aniden durdular. Çocuklar sert, keskin ve çatık kaşlı bakışlarını alttan alta bana doğru çevirirlerken yüzlerinde bir soğukluk vardı. Birkaç poz çektikten sonra gülümsemelerini istedim. Kimse tavrını değiştirmedi. İsteğimi tekrarladığımda değişen bir şey olmadı. Bakışlar yine sert ve biraz da adeta düşmancaydı… Hüseyin Bey tekrar araya girdi. Küçük ve sevimli bir kızı yanına çağırarak: “Gül, dedi, gül ki fotoğrafın iyi çıksın…” Çocuk tavrını hiç değiştirmedi! Demek ki gül demekle gülünmüyor!..
Çocuklara bir daha dönüp olabildiği kadar sevimli bir tavır takınmaya çalışarak: “Bana bakın, dedim, benim yaptığım gibi güleceksiniz. Yok olmuyor! Gülemiyorsunuz! Bakın işte böyle elinizle ağzınızı iki yana doğru gerdirin yeter.” En öndeki çocuk yaptığım hareketi komik bulmuş ki hafifçe gülmeye başladı. Fırsatını kaçırmadım:
“Tamam, dedim, işte böyle! Bak gülerken ne kadar da güzel oldun,” deyip çekimlere başladım. Diğer çocuklar da zoraki gülümsemeye çalışıp bir iki adım öne doğru yaklaştılar.
***
Çadırlardan birinin kenarında içi camsı dikdörtgenlerle kaplı bir çerçeve gördüm. Uzun kenarı bir metreyi az geçen dikdörtgen şeklinde bir gereç! Yatırmışlar öylece duruyordu. Daha önce benzerini görmemiştim. Ev sahibini sormaya niyetlenmiştim ki o ileri atıldı ve başladı anlatmaya:
“Bu gördüğünüz şeyle elektrik yapıyoruz. Daha doğrusu bu alet elektrik yapıyor. Biz de bunun yaptığı elektriği GECE AYDINLATMASI, TELEVİZYON, BUZDOLABI ve diğer ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz.” derken şaşırmıştım!..
“Doğu Anadolu’nun IPISSIZ BİR KÖYÜNDE devletin yapamadığını mı yapıyorlar?” diye düşündüm. O zamanlar Rusya krizi henüz yoktu. Ve Rusya’nın bize verdiği DOĞAL GAZI kestiğinde, yahut ticari ilişkilerimize son verdiğinde; “NE OLACAK?” bilinmezliği su yüzüne çıkmamıştı.
Güneş enerjisinden ELEKTRİK ÜRETMEK!..
Bir Avrupa köyünden söz etmiyorum. Doğudaki bir köydü sözünü ettiğim. Türkler, Kürtler ya da bilmem kim AYRILIKÇILIK yapmadan çalıştıkça, umutlar işte böyle yeşeriyor.
Güneş enerjisinden ELEKTRİK ÜRETMEK!..
(Devam edecek)

Hüseyin Yeğin

SisliOda

Etiketler:
ayrılıkçı ayrılıkçılık elektrik gece aydınlatması gül ki ıpıssız köyler
Paylaş Tweetle Paylaş Paylaş Paylaş

Yazarın Diğer Yazıları

Çizgi’m Asgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı bunalımıyla...
Çizgi’m
Bilmek İstiyorum Yaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim ben...
Bilmek İstiyorum
Mevlana’dan Deyişler Ey altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam, Nihayet sana...
Mevlana’dan Deyişler
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1 “”””””” Kıbrıs gazisi, can arkadaşım, dostum ve bir kardeş gibi sevdiğim güzel insan E. P. Kd. Al...
KIBRIS Gazisi E.P.Kd.Alb.Niyazi KÜLAHLI’ya-1  “””””””

Yorum Yazın

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

Kullanıma İzin Verilen HTML Kodları : <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>

Renkli Deneme

Çizgi’m Bilmek İstiyorum Unutulmayan İyilik… BİR SAATLİK ÖMÜR Mevlana’dan Deyişler
  1. Çizgi’m Çizgi’m
  2. Bilmek İstiyorum Bilmek İstiyorum
  3. Unutulmayan İyilik… Unutulmayan İyilik…
  4. BİR SAATLİK ÖMÜR BİR SAATLİK ÖMÜR
  5. Mevlana’dan Deyişler Mevlana’dan Deyişler

En Son Haberler

Çizgi’mAsgari Ücret fiyaskosu, Emekli Yılının belleğimde yerleşen korkusu, Aile Yılı......
Çizgi’m
Bilmek İstiyorumYaşım onbeş, Herkesle kardeş kardeş, Özgürce yaşamak istiyorum. Düşüncelerim beni......
Bilmek İstiyorum
Unutulmayan İyilik…Yıl 1978. Zor, çok zor ama çok zor bir yıldı......
Unutulmayan İyilik…
BİR SAATLİK ÖMÜRO sabah da diğer günler gibi sıradan bir gündü. Ev......
BİR SAATLİK ÖMÜR
Mevlana’dan DeyişlerEy altın sırmalı giysiler giymeye, altın kemerler takınmaya alışmış adam,......
Mevlana’dan Deyişler
  • Seri İlanlar
  • Firma Rehberi
  • Güncel
  • Manşetler
  • Ekonomi
  • Dünya
  • Spor
  • Politika
  • Yaşam
  • Şiir
Sitemizde yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.. Görüş ve önerileriniz için info@sislioda.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.
Copyright © 2016 - Sislioda Her Hakkı Saklıdır.

Tasarım ve Programlama: Ajans5.Net